Şehirler De Bekler Mi?

21 8 0
                                    


Rüzgarın soğuk esintisine kapılan kuru kızıl yapraklar ahenkle uçuşurken onları seyretmenin verdiği hazzı seviyordum. Suratımda buruk bir tebessümle çevremi seyrederken bir yandan da uçak saatimin yaklaşmasını bekliyordum . Uçağa binecek, 10 saatlik bir yolculuğun ardından gençliğimin en güzel yıllarının geçtiği yere gidecektim. Bu şehre ilk kez geldiğimde soluduğum hava bol oksijeniyle ciğerlerime nüfus ettiğinde üzerine yığılan binlerce anıya rağmen çocukluğuma ulaşmış, memleketimin güzel havasını anımsamıştım. Yeşiliyle, insanlarıyla, yiyecekleriyle gördüğüm en muhteşem şehirlerden biriydi burası. Öyle ki saçlarım üzerine karlar yağmışçasına aklaştığı vakit bu şehre gelip yerleşmeyi ömrümün geri kalan kısmını yollarda değil de burada bu güzellikler içinde geçirmeyi planlamıştım. Ama gel gör ki yıllar sonra özleyip bir ziyaret edeyim diye geldiğim bu şehirden hayal kırıklığıyla bir daha gelmemek üzere ayrılıyorum. Egzoz dumanı, fabrika atıkları, yüksek gökdelenler...16 yılda bir şehir nasıl böyle değişebilir, tüm güzelliklerini kaybedebilir? Görmüş oldum. Elbette yeni binalar yapacaktık, elbette fabrikalar kurup bir şeyler üretecektik fakat bunu bilinçsizce ve bencilce yapmamalıydık. Çeşit çeşit ağaçlar betondan gökdelenlere kurban edilmiş, merkezdeki mütevazi dükkanlar yıkılıp büyük fabrikalar kurulmuş, koca alanları kaplayan alışveriş merkezleri yapılmıştı.Fabrikanın saldığı zararlı gazlar şehrin havasını kirletirken binlerce arabanın egzoz dumanı da buna eşlik ediyordu. Çarpık kentleşme sebebiyle denizin tüm güzelliği kıyı boyunca dizilen evden duvarların ardında kalmıştı. Bambaşka bir yer olmuştu. Saatime baktım ve zamanın geldiğini fark ederek yürümeye başladım. " Bu şehir bu hale gelmişse ya İstanbul, o ne haldeydi ?" diye düşündüm.

Uçağa bindiğimde güneş batıya devrilmiş, gün yerini geceye bırakmaya başlamıştı. Uçak yükseldikçe şehri kuşbakışı seyretme şansını yakalıyordum. Artık bu şehir de yitirdiğimiz nice şehirler gibi vasat bir tabloydu. Tüm güzelliğinin üzeri gri renk boya ile boyanmıştı ve pek az yerine yeşil boya damlatılmıştı. Tablonun üzerindeki suretlerde ise yorgunluk ve bunalmışlık somut bir şekilde kendini gösteriyordu. Çocuklara dahi özgürce koşup oyun oynayacakları bir alan bırakılmamıştı. Belki de yeni nesil çocukların teknoloji bağımlısı olmalarının bir sebebi de buydu. Çamurdan eşya yapıp oynayacakları, top koşturacakları hatta düştüklerinde dizlerinin çamur olacağı bir yer dahi kalmamıştı. Her yerde beton asfalt ve sürüsüyle araba... Bu yüzden zavallı yavrucaklar evlere kapatılıyor; hayvanları, arkadaşlık kurmayı ve bir çok şeyi teknolojik aletlerden, sanal alemlerden öğreniyor, sonra da onların bağımlısı oluyordu.

Oysaki yıllar önce geldiğimde o kadar mutluydu ki bu şehrin insanları. Çok şaşırmıştım böyle olabildiklerine. O kadar çok şehir gezmeme, ülke gezmeme rağmen böyle güleç insanlara, enerjisi yüksek şehirlere çok nadir rastlıyordum.'Düşünmüştüm acaba bunun sebebi ne ?' diye. Sonra fark ettim ki insanlar hızına ayak uydurabildikleri, temiz hava soluyabildikleri doğayla iç içe olabildikleri ferah şehirlerde mutlu oluyordu. Kargaşa, gürültü insanoğlunu boğuyordu. Trafiğin ve yapıların çok olduğu şehirlerde yaşam sürdüren insanlarda stres baş gösteriyor, bununla beraber gerginlik ve agresiflik ortaya çıkıyordu. İşe gitmek ev bulabilmek bile sorun haline geliyor ve doğal olarak birçok insan mutsuz oluyordu. Ve yahut teknoloji ve gelişmelere uzak kalmış şehirlerdeki insanlar eğitim, sağlık, altyapı gibi hizmetlerden yoksun kalıyor, pek çok ihtiyacını karşılayamıyor, kendilerine herhangi bir eğlence alanı bulamıyor ve pek çoğu bulundukları şehirde yaşamaktan zevk alamadıkları için, memnun olmadıkları mutsuz bir hayat sürdürüyordu. Bu şehirde ise her şey tam kararında ve yeterinceydi. İnsanlar bulundukları şehri, hayatlarını seviyor ve yaşamaktan zevk alıyorlardı. Şimdi ise yememesi gereken tüm otları yemiş bir koyuna benziyordu bu şehir. Gerektiğinden çok fazla bina, araç, fabrika yemişti ve çatlamak üzereydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 28, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şehirler De Bekler Mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin