Jungkook
"Ayh ne kadar havalı yhaaaaa"
Sinirden seğiren sol gözümle büyük bir mücadeleye girmiş ve durması için herşeyi yapıyordum.
Alaylı ifadesi ile bana bakıyor, oturmamı bekliyormuş gibi gözleriyle sırayı işaret ediyordu.
Sinirle nefes verip sıraya doğru eğildim. Çantamın kayışından tutarak tek omzuma geçirdim. Havalı bir şekilde yürüyüp sınıftan çıktım.
Ah biliyorum. Çok coolum lanet olsun!
Sınıftan 'beni biraz bekleyin gençler' sesi ile götüm tutuşmuştu.
Siktir! Siktir, siktir. Gelme, gelme.
Sınıfdan çıkıp bana doğru yürümeye başlamıştı. Bende gerizekalı olduğum için pencere tarafına doğru gidiyordum. Tanrım ne mal bir insanım ben ?
"Hey veled!"
Duymamış gibi yap bebeğim. Duymamış gibi yap. Ne o ya arı mı vızıldıyor ?
Arı vız, vız, vız. Arı vız, vız, vız. Arı v-
Yolun sonuna gelmiştim. En iyisi cool davranmaktır.
Ellerimi siyah pantolonumun ceplerine sokup dışarıyı izliyormuş gibi yaptım.
"Veled."
Kolumdan tutup pencerenin yan tarafındaki kolonun (hani şu beton kolonlar olur binanın ayakta durması için onlar) arasındaki boş duvara beni yaslamış ellerini başımın yanına koymuştu.
"Sen. Nasıl. Benim. Dersimden. Çıkıp. GİDERSİN!"
Elini kaldırdığında korkuyla titremiştim. Küçüklüğümden beri şiddetten nefret ederdim. Ama her zaman şiddet görmüştüm. Bana vuracağını zannedip korkuyla gözlerimi kaparken duvara sertçe vurmaya başlamıştı.
"BİR DAHA BENİ DERSİMDE ÇIKMAYACAKSIN ANLADIN MI ? DUYDUN MU BENİ !?"
Daha fazla dayanamayarak ellerimle gözlerimi kapatmış ve hıckırarak ağlamaya başlamıştım. Bazen bu kadar güçsüz olduğum için kendimden nefret ediyordum.
"Y-yeter a-artık dur."
Güçsüz ve kısık çıkan sesime en yaratıcı küfürlerimi sayarken, parmaklarımı biraz aralayarak ona baktım.
Şaşkın ifadesi ile bana bakıp sinirle saçlarını karıştırdı. Eli duvara vurduğu için kırmızılaşmıştı. Muhtemelen moraracaktı. Buz tutmamız lazımdı!
Elimi uzatacağım sırada kolonun arasından çıkıp gitmişti. Yere çömelerek bağdaş kurdum. Sırtımdaki çantadan defterimi çıkarıp kalemimi aldım. Bu defteri 15 yaşımdan beri yazıyordum. Ve asla yanımdan ayırmazdım.
Annem ve canım abiciğim...
Gine kırıldım. Yeni hayatımın ilk dakikalarına gine ağlayarak girdim.
Özür dilerim anne. Hep gülümsememi isterdin.
Özür dilerim abiciğim. Hep kimsenin gözü önünde ağlamamam gerektiğini ağlarsamda senin yanında ağlamamı isterdin.
Yanınıza gelmek istiyorum...
Sizi çok özledim...
Defterimin kapağını kapatıp göz yaşlarımın, çenemden süzülüp defterin deri kahverengi kapağını ıslatmasına izin verdim.
Onları özlüyordum...
🍀🍀🍀
Elimdeki çikolatalı sütle öğretmenlerin oturup muhabbet ettiği masanın karşısına geçip oturmuştum. 3.derse girmiştik Min hocayı gözlerim ile ararken nerdeyse çoğu öğretmenin olduğunu görmüştüm. Ama o yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Me 'Teacher' ☙ YoonKook
FanfictionJeon Jungkook öğretmeni Min Yoongi'ye düşmüştü.