WHAT WE ARE FIGHTING FOR?

1.7K 44 13
                                    

Tamamıyla kullanılmaz durumda olan bir erkekler tuvaletinde tozdan sararmış olan yerin döşemelerine çökmüş olan üç gençin içindeki tek sarışın dudaklarını araladı,

"Biraz daha eğilirsen içine düşeceksin Vincent, ve biz bu saçma iksir için bir ayımızı verdik, mahvedersen herşey biter!"

Keskin gri gözlerini bıkkınlıkla arkadaşına çevirdi ve kafasını iki yana doğru salladı, sarışın arkadaşının tavrını gören Vincent gözlerini devirdi, Draco bu sefer kafasını siyahi arkadaşına çevirdi ve cevabının olumlu olmasını bütün benliğiyle umaraktan sordu, "Gregory nasılmış? Haberin var mı?"

Gregory Goyle bir önceki ölümyiyen toplantısına birkaç dakika geç kalmasının bedelini Karanlık Lord'dan fazlasıyla almıştı, o gün yakın arkadaşlarının yani odadaki üçlünün yardımıyla okul dışına zar zor cisimlenebilmiş ardından da revire götürülmüştü neyse ki Madam Pomfrey herşeyin nedenini soran tiplerden değildi.

Aradan bir hafta geçmesine rağmen halen revirdeydi, Blaise boğazını temizledi ve arkadaşının elinden kepçeyi alıp iksiri kazanın içinde döndürerekten cevapladı, "Yakında çıkarmış," kepçeyi yerine koydu, "Madam Pomfrey öyle dedi." yüzünde acı bir gülümseme belirdi, Draco bunu farketmemiş gibi davranaraktan belli belirsiz 'hıım' ladı.

On dakika gibi bir süre oda da kazanın içinde kıpırdaşan iksirin dışında bir ses çıkmayınca Vincent huzursuzca kıpırdandı ve sonunda sessizliği bozdu, "İksir ne durumda?"

İyi olmaktan başka bir seçeneği yoktu iksirin aslında, ama yinede sordu.

Sarışın olan yerden destek alaraktan ayağa kalktı, beceriksizce üstünü temizledi, "Tamamıyla bitti!" üçlü tuvalete ilk geldikleri zamandan bu yana kadar olan sürecede ilk defa rahatlıkla gülümsedi, diğer aşamayı, zor olan kısmı düşünmek istemiyorlardı bile.

Blaise yerdeki iki kabı kavradı ve en yakın arkadaşının uzattığı elinden yardım alaraktan kolayca kalktı, kapları öne doğru salladıktan sonra Draco'nun eline tutuşturdu.

Genç adam kapları musluğun üzerine yerleştirip düşmeyeceklerinden emin olduktan sonra Vincent'a işaret verdi, yerde olan büyücü kepçeyi iksirin içine bastırdı ve ziyan olmamasına çok dikkat ederekten ayağa kalktı ve buz mavisi gözlü arkadaşına uzattı.

Draco kaplarla işi bittikten sonra karşısındakilere uzattı, "Blaise, sen Lucinda Byron oluyorsun," arkadaşı kıkırdayınca sırıttı, "tamam kapa çeneni gerizekalı. Vincent," sümük renkli olan kabı yüzünü buruşturaraktan izleyen diğer arkadaşına döndü,  "sende Ralph Trower."

Dönüşcekleri kişilerle bir sorunları yoktu, masum bir uyku iksiriyle halletmişlerdi o işi.

Draco ellerini iki yana uzataraktan, cevabı bildiği halde, "Bir sorunu olan?" cevap gelmeyince devam etti. "E - olmasın zaten, işin zor yanına sahip olan benim."

*

Kaçınılmaz sonu hiçbir şekilde uzatamayacakları için -zaten uzatsalarda bedelini fazlasıyla ağır olacağı için, şu işi halletmek üzere ihtiyaç odasına doğru ilerlediler, Draco çıkmadan önce cüppesinin içindeki iksirin kalan kısmının yerinde olup olmadığını kontrol etti.

Herşey yolundaydı. Şimdilik.

"Plan tekrar yapıyoruz!" diye seslenerekten öndeki arkadaşlarının durmasını sağladı. "Yapmanız gereken tek şey gelen gideni gözetlemek ve," cebinden bir knut çıkartıp döndürdü, "size verdiğim knutları sürekli kontrol etmek, mavi yanıyorsa 'çıkıyorum, kimse var mı?' demek oluyor, eğer civarda kimseler yoksa sizde mavi yandıracaksınız, tamam?"

"Güzel, geçin şu duvarın arkasına orada için." diye ekledi fısıldayaraktan arkadaşları onaylayınca.

Vincent ve Blaise burunlarını tutaraktan iksiri kafalarına dikledi, saniyeler içerisinde gerçekleşen boylarının, saçlarının, kulaklarının kısacası bütün dış görünüşlerinin değişimini yandan izleyen Draco, dönüşüm tamamlandığında gerekli olan cüppeleri uzattı ve birkaç dakika sonra tamamıyla hazır olan artık farklı kişilere dönüşmüş ikiliye döndü.

Vincent'ın göz rengi yeşile dönmüş, burunu küçülmüş ve saçları sıkılaşmış ve zayıflamışken eski Blaise'den eser yoktu, Draco ve Vincent -ya da Ralph? kıkırdamalarını bastıramıyorlardı, Blaise okulun en güzel kızlarından birine dönüşmüştü.

Ralph olan Vincent, Lucinda olan Blaise'e yaklaştı, "Benimle çıkarmısın Lucinda ve göğüslerin gerçekten çok g-"

"SAPIKLIĞIN SIRASI DEĞİL!" diye şakayla karışık bağırdı Draco, Vincent'ı geri çekerekten.

"Gidelim ve bitsin artık, dikkatli olu-" aniden sözünü kesti.

İzleniyorlardı.

Draco burnundan soluyaraktan arkasını döndü,

Ah Potter.

Karşıki duvarın oraya görünmüyorlarmış gibi sinen üçlüye baktı, hepsini görmüş olamazlardı öyle olsaydı şimdi Potter bacaklarını kıçına vura vura Dumbledore'a kaçıyor olurdu.

Altın üçlüden gözlerini ayırmadan sırıttı, "Selam Potty, Weasel ve Granger, buralara uğrarmıydınız?"

Sırıtmasını bozmadan dik dik bakmayı sürdürdü, Potter'ın aptal suratını şaşkınlık içinde görmek mükemmel bir histi doğrusu!

"Sen neden yerlerde sürünmüyorsun ya?" sesine yapmacık bir şaşkınlık tonu ekleyerekten dudaklarını büzdü.

"HEY - HEY HOOP!" kendini son anda geri çekti, karşısında asasını çekmiş gencin gönderdiği sersemletden son anda kaçaraktan seslendi, "Adaletsiz oynuyorsun Potter!"

"Harry - bırak!" diye öne atıldı mahcup bir ses tonuyla Hermione, yeşil gözlü olan kız arkadaşını dinleyip asasını geri cüppesine yerleştirdi.

Ve Granger yine günü kurtarır.

"Ne işler çeviriyorsunuz bilmiyorum ama öğreneceğim!" diye bağırdı Harry kollarından tutmuş Ronu itikleyerekten.

"O gün görüşürüz Potter!" diye geri iletti Draco dişlerinin arasından, Harry'nin cevap vermesine izin vermeden işaret çekti ve fısıldamaya gerek bile duymadan "GRANGER!" diye bağırdı ve hızlıca geri ona dönen kıza gülümseyip göz kırptı.

Selam! Değişik bişiler denediğimi anladınız umarıım! Umarım okuduğunuzdan memnun kalmışsınızdır ve kahretsinki illa bir Dramione olucak, gördüğünüz gibi hikayenin konusu belli, Dramione planlıyorum ama bir Dramione fanfic seviyesinde değil, nse lütfen görüşlerinizi belirtiiin x

WHAT WE ARE FIGHTING FOR? -ASKIDA-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin