Asla odama girme..

52 2 0
                                    

Alışverise çıkmıstım yine aslnda beni kimse görmüyordu hiç kıyafet almasam bile olabilirdi ama mutlu ediyordu beni.gezdim dolaştı. siyah bir oje aldım.Parfüm satan bir dükkanın önünden geçiyordumki aldığım bir koku beni pafümcüye sürükledi.Evet evet bu oydu annemin parfümü çok iyi biliyorum.Ordan bir kadın parfümğ denemeye kalktığı amda elinden çektim aldım.Annemden başka kimse melek  gibi kokamazdı.o parfümün hepsini aldım kimsenin o gibi kokmasına daha doğrısu o kokuyu aldıkça acı çekmeye katlanamazdım.eve geldim odama girecekken bir tıkırtı duydum odamdan geliyordu.Hemen içeri girdim. girdiğim anda hemen paketleri elimden attım.üvey kadın samdığı açmış annemin kıyafetlerine dokunuyordu birde parfümü eline almış kokluyordu. parfümü tam sıkacakken elimden aldığım gibi kolunu buktum çok sinirlendim remen gözüm dondu nasıl dokunurdu onlara nasıl parfümü sıkmaya cesaret ederdi herşeyden öte nasıl odama girerdi.acılar içinde kıvranıyordu ama umrumda değildi.

-ben ben sadece merak ettim özür dilerim

-ben bu odaya girilmicek demedim mi sana paçoz

-ben bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum hem sıksam nolur parfümü

kolunu kıracak şekilde sıktım ben kimse annem gibi kokmasın diye parfümcüyğ satın alırken onun bunu demesi beynime kan sıçratmıştı.ağlamaya başladı.

-sen bu evde sadece hizmetçisin ve arada babamın ihtiyaçlarını karşılıyorsun.Babam hala anneme aşık eğer gerçekten seni sevseydi çocuk isterdi dimi aptal hizmetçi zate. dahada öteye gideöezsin sen kimsinde annemin parfümü sıkmaya kalkıyprsun o kıyafetlere dokunan kolunu kırarım.

onu en zayıf noktasından vurdum çocuk olayı babam asla çocuk istemiyordu o ise gençti.babama kızıyorum ama  böyle iyi yaptı gibi neyse ne benden uzak olsunlar

-Be..ben hizmetçi değilim kolumu bırak çok acıyor özür dilerim

-öylesin kabullen artık ve odamdan saç baş attım onu

sanırım kolunu kırdım neyse iyi oldu kimse onlara dokunamaz.dokunduğujeryeri tek tek sildim parfm şisesinide ve odama aldığım parfümü sıktım.birden içime bir hızur doldu okyanus gibi ferah kokuyordu.Aklıma bir fikir gelmişti.Annemin kıyafetleri bana olurdu.giydim ilk defa çok uzun yıllardan sonra renkli bişeyler giymiştim.annem yaşamaltan keyif alan eğlenmeyi seven cıvıl cıvıl bir kadındı. bir tane dar jean ve üzerine çiçeklerle dolu çok güzel bir buluz giydim aldığım parfümü sıktım ve açık lahve saçlarımı annem gibi açık bıraktım hafif göz kalemi sürdüm .aynaya baktığımda sanki annemin gençliğini gördüm. gençliği aynı benmiş fotoğrafları çok güzeldir.Ve bugün çok mutlu olmuştum.sılanın aslan gibi şarkısını açtım ve özgüvenimi tazeledim.aklıma yine bişey gelmişti.babamı özledim sanki.ve babama yukarı tek gelmesi için mesaj attım.babam kapıyı çaldı .

-gelebilir miyim tatlım?

-gel

ayakta babamı bekliyordum.şaşkınlığı yüzünden okunuyordu ama mutluluğu paha biçilemezdi kapıyı kilitledi ve bana baktı

-se..sen melekler gibi olmuşsun tıpkı annen  gibi sana neden melek adını verdi annen biliyor musun çünkü ben ona hep meleğim derdim.oda kendinden sonra başka bi meleğim olacaksa onun kızımız olmasını istedi.

-baba ( doğru düzgün hiç dememiştim daha) sen hala anneme aşık mısın

babam gözlerini devirdi

-ben onu sevmekten hiç bazgeçmedim aynı sen gibi meleğim

-teşekkür ederim baba

bana bir öpücük verdi ve sarıldık ızun zamandan sonra ve odadan çıktı.

çok mutluydum.ama kıyafetleri çıkardım o büyü bitmişti aynı şekilde katladım yerine koydum. yine heryer kapkaranlık oldu.bir sigara yaktım ve müziği açtım.ve uyumuşum.

Yalnızlığın ÇaresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin