Kırılan Hayatlar

30 1 2
                                    


   Bu kadın bunları gerçekten yaşadı

   Bugün izin günüm. Uzun zamandır izin gününü evde geçirme planımı eyleme dönüştürdüm nihayet. Kafa dinlemek ve bilimum kendimle ilgili aktiviteler gerçekleştirmek amacım. Evimiz güzelmiş yahu bizim.Annemde odamı değiştirmiş yeni farkettim mesela. Uzun zamandır evi otel olarak kullanıyorum ve yegane amacım uyumak.

Ben böyle biri değildim aslında. Ev kuşuydum ne ara böyle sokak süpürgesi oldum bilemiyorum. Nedeni belli de zamanı kestiremiyorum.

Benimki bir nevi pişmiş tavuk hikayesi aslında. Herkesin derdi kendine büyük ya ben de kıçını görünce yaram var diye ağlayan bir kediyim belki de. Hani ''Anlatsam roman olur'' derler ya ben anlatayım ne çıkacak diye meraktan aldım kalemi kağıdı elime. Yazmak bana iyi geliyor sanırım.

Ben aslında kendi halinde yaşamaya çalışan,kitap okumayı seven,naçizane bir şeyler karalayan,yeni tatlar keşfetmeyi seven,yeni yerler gezme planları yapan, insanlarla iletişim kurmaktan hoşlanan biriyim. Dengemi sarsan bir çok şey olmasına rağmen yılmadım hala. Dopingimi Allah'a olan inancımdan alıyorum muhakkak.

Ben atanamamış bir sosyal bilgiler öğretmeniyim. Atanmak adına kendimi paraladım bir üç sene.Sonrasında evlenme planı ile ''Bu sene sınava hazırlanamam düğünden sonra hazırlanayım bu sene de girmeyeyim'' mantıksızlığı ile girmedim sınava falan. Büyük bir marketler zincirinde işe girdim.(hani şu poşetleri ile ünlenen) Amacım eş adayına yük olmadan evlilik adına kendi çapımda para biriktirmek, ''çeyiz'' almaktı.

Zor zamanlar geçti.'Bu da geçer mi bee'' dediğim ne varsa geçti. Geçeceğini bile bile neden en büyük dert oymuş gibi hayıflanır ki insan?

2016 Ekim 5. Atanamadım diye dertlerdeyim.Tek sorunum o ya bi psikoloji bozukluğu falan. Babam kalp krizi geçirdi. Kendimi bir hastane odasında babamın başında dua ederken buldum. Bay-pass ameliyatı oldu. Ayrıca koah hastası ve doktor toparlanması zaman alabilir dedi. ''Masada kalan hastam yok ama enfeksiyondan ölen çok.Dikkat edeceksiniz'' dedi.Neyse ameliyat oldu aralıksız bir ay hastanede kaldık. O arada okuduğum kitapların haddi hesabı yok.Geriye dönüp baktım ''Hani tek derdin atanmaktı'' dedim kendi kendime. Her şey yolundaydı,yolundaydı da babam nefes alamıyordu artık bir hava makinası ile yaşıyorduk. Eve geldik,babama özel bir oda hazırladık. Yemekleri özel,bakımı özel.Tabi bu süreçte annem felçli babaneme baktığı için,erkek kardeşim annemin yanında kalmak zorunda olduğu için,ablam çalıştığı için hemşire bendim. Babamın nefes alışını dinleyerek geçti geceler. Evde 15 gün geçirdik,babamın dikişleri patladı. Acil hastaneye gittik ,enfeksiyon kapmış. Neyse ki zamanında müdahale ile kurtarıldı.Bir ay daha hastanede kaldık babamla.

Bu süreçte stres,üzüntüye bağlı hastalandım. Mide ve bağırsaklarımda ağır enfeksiyon teşhisi konuldu. Dikkat etmezsen kolon kanseri riskin var denildi. Eh edeceğiz mecbur.. Bir yığın ilaç,biraz polyanacılık ile atlattım çok şükür.Bu süreçte yalnızdım. İki ay babamla hastanede tahliye gününü bekledik. Neyse ki iyiydi artık. Eve geldik en azından artık geceleri annemle nöbetleşe kalıyorduk babamın başında. Velhasıl bu da geçti..

Kader bazen sana küçük sürprizler yapar. Yüzüne güldü zannedersin ama o arkandan iş çevirmekle meşguldür.

Aşık oldum...

Heyecanlanınca eli ayağına dolaşan,esprili ,kocaman yüreği olan bir adama aşık oldum. Hesapta yoktu aslında ama hayatta ne hesaplı ki zaten?

Babamı toparladım özel bir okula iş başvurusunda bulundum. Ve çalışmaya başladım. Kendi işini yapmanın mutluluğu bir ayrı. Eş dostun yorumuna göre çektiğim sıkıntıların mükafatıydı bu durum. Harika bir beş ay geçirdim. Öğrencilerim,öğretmen arkadaşlarım hala çok özel bir yerde. Sözleşmem yenilenmedi,belki biraz buruk ayrıldım ama yine de değerdi.

...dan sonraWhere stories live. Discover now