Twõ

1.7K 228 313
                                    

Jeongguk duyduğu isimle kaskatı kesilirken, gözleri büyümüştü. Kesinlikle beklediği katil adayı Namjoon değildi. Gözlerini Namjoon'a çevirdiğinde, onun da kendisinde farksız olduğunu görmüştü. Gözlerinde bir çok çeşit duygu vardı. Şaşkınlık, korku, endişe...

"Alın bunu" demişti yaşlı memur büyük gözlerle ona bakan Namjoon'u gösterirken. Polislerden ikisi onun üzerine yürüyerek kollarından tutup kaldırmıştılar. "B-ben yapmadım" Jeongguk onun çaresiz çıkan sesini duymuş ve derin bir çekmişti. "Yemin ederim onu ben öldürmedim"

Polisler onu kollarından tutup dışarı çıkarırken, Namjoon işe yaramayan yeminlerini ediyor, gururunu yok sayıyordu. Jeongguk onun arkasında bakarak kaşlarını çattı. Kesinlikle Namjoon'dan şüphelenmiyordu. Burada gerçek katil büyük bir plan kurmuştu. Ancak Jeongguk o planı ne olursa olsun bozacaktı.

.

.

.

.

Jeongguk oturduğu koltuğunda kollarını yukarı kaldırarak gerindi. Saatlerdir masasının başında nottaki şeyleri bir biriyle uyuşturmaya çalışıyordu ama pek başarılı olamamıştı.

Katil eğer Namjoon olsaydı neden evde temizlik yapılınca bıçağın kolaylıkla bulunabileceğini bile bile oraya atsın kiHer şey garipti. Bu katliam üzerinde fazlasıyla düşünülmüştü.

Jeongguk derin bir nefes alarak elindeki son kozu oynamaya karar verdi. Masanın üzerindeki telefonunu alarak Hoseok'u aramaya başladı. Çok geçmeden telefon açıldığında, "Hoseok," demişti selam bile vermeden.

ωнσ's кιℓℓεя? •втs•  ✔ [Two-Shot] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin