THE IDOL

İlk Üye

Minzy

Bugün iğrenç alarm sesi ile kalktım. Yaklaşıp on yıldır yaptığım tek şey kalkmak, çalışmak ve uyumaktı. Çoğu zaman yemek yemeye bile vaktim olmuyordu ama ginede CEO'muzdan şişman olduğuma dair azar işitiyordum. Nasıl olsa beni asla beğenmeyecekti.

Ne kadar yetenekli olursam olayım, iyi bir vücuda sahip değilsem idol olamazmışım gibi davranıyordu.

Hoş.

İdol değil, gerçek bir artist olmak istiyordum.

Yaptığım şarkıları insanlarla paylaşmak, beni sevenleri kucaklamak istiyordum fakat on yıldır gelebildiğim en iyi yer buydu.

Yaklaşık on yıl önce, dışarda arkadaşlarım ile oyun oynuyordum. O zamanlar dans etmeyi çok severdim ve ilk aşkım olan Bon Hwa yeni aldığı radyoyu aşağı indirmişti. Ben de radyoda çıkan şarkılar ile dans ediyordum.

Sadece eğleniyordum .

Şimdiki CEO'muz ise beni gördü. Şirketine girersem hayatımın kurtulacağını söyledi.

O akşam eve gelip annemle babamla konuştu. Annem ile babam kabul ettiler ve CEO'muzun arabasına bindim.

Son kez aileme, Bon Hwa'ya, arkadaşlarıma ve yaşadığım yere el salladım.

Daha sonra hiç geri dönemedim. Ailem ayda bir-iki kez geliyorlardı ve sadece halimi hatırımı sorup gidiyorlardıZ Koca dünyada yalnızdım sanki. Okul desen hiç okul gezisine gidememiştim.

Doğru düzgün okula da gitmemiştim ama hala da lanet şirketin bodrumundaydım.

Hayatıma bir kez daha küfür ederek müziğin sesini açtım. Kendimi ritme bıraktım.

Ayrıca Bigbang'in olduğu şirket YG'den 8 yıl önce teklif gelmişti ama DREAM Entertainment'den ayrılmak istememiştim. Çünkü CEO'muz Solar unni ile bir grupta çıkış yapabileceğimizi söyledi. Ben de daha fazla stajyerlik yapmak istemediğim için reddettim.

Sonra ne mi oldu?

Bir çok kez toplandık, yetenek sınavlarına girdik, kamuoyuna tanıtılmak için saçma sapuk programlara gittik. En sonunda ise yaşımın küçük olduğunu söyleyerek vazgeçtiler.

SNSD'deki unniler gibi olmak isterdim. Şimdi çoğu üye şirketten ayrılmıştı ama gine de birliktelerdi ve en önemlisi mutlulardı.

Benim ise sadece Solar unni'm vardı. Diğer stajyerleri sevmezdim. Fazla çocuksu ve şımarıklardı.

Kapı tıklama sesi ile çalışmam bölündü. Ben daha gel, gelme demeden CEO'nun sekneteri Bayan Kim içeriye daldı ve cırtlak sesiyle konuştu.

"Bay Oh sizi odasında bekliyor."

Terimi tişörtüme sildim ve kadının peşine takıldım. İnce parmakları ile asansörün düğmesine bastı. Gelmesini beklemeye başladık.

CEO'nun odası dördüncü katta idi ama Bayan Kim sekizinci kata bastı. Taeyeon (SNSD'nin lideri) unniden öğrendiğime göre eğer sekizinci kata çağırılırsan

ya ölürsün ya yaşarsın.

Gergince öksürdüm. "Bayan Kim, neden beni se-"

"Nerden bilebilirim?" O her zaman böyleydi. Bizi hep terslerdi ama eğer yanında FT ISLAND üyeleri falan olsaydı, kesinlikle onlara yaranmaya çalışırdı.

Asansörün kapısı açılınca beklemeye başladı. Meraklı gözlerle baktım. Neden gelmiyordu?

"Özel olarak görüşmek istiyor, sağdan ikinci kapı. Hadi git." Eliyle git işareti kapıp yüzünü buruşturdu. Anlaşılan bir an önce aşağıdaki masasına dönmek istiyordu.

Gergin adımlarla dışarı çıktım. En fazla ne olabilirdi?

Atılacaktım.

Her şey bitmişti.

Hayallerim ve hayatım bitmişti.

Gergince kapıyı çaldım. İçeriden 'gel' sesi duyunca içeri geçtim. Doksan derece eğilip selam verdim. "Merhaba Bay Oh. Beni çağırtmışsınız."

"Evet, Gong Minzy." Boku yedin Minzy.

"Kaç yıldır stajyersin?"

"10 yıl, 3 aydır efendim." 10 yıl 3 ay esirdim efendim.

Seul'u ayağının altına seren pencereden dışarı bakmaya devam ederek konuştu. İyiki bana bakmıyordu. Yoksa korkudan altıma edecektim.

"Bütün gençliğini burada harcamışsın. Neden gidip bir ofis çalışanı olmadın?"

"Çünkü hayalim bu şirkette şarkıcı olmak." Çünkü siz bir gerizekalı olduğunuz için on yıldır burda beni tutuyorsunuz.

"Artık bir stajyer değilsin."

"THE IDOL grubunda çıkış yapmaya hak kazandın." Sevinçten ne yapacağımı bilemedim ve ağlamaya başladım. "Be-ben ço-çok teşekkür e-ederim."

"Bugün ilk üye olarak poster afişin yayınlanacak. Eve git dinlen, artık hayatın daha zor."

Odadan çıkıp kimseye görünmemeye çalışarak yurda gittim. Telefonumu bulup annemi aradım.

"Anne kızın artık bir idol!"