BENİM BEBEĞİM

BENİM BEBEĞİM 2.BÖLÜM

DURU'DAN
10 dk sonra
"O benim duydun mu "dedi
Deniz bi adım daha yaklaşıp
"BİZİM BEBEĞİMİZ DURU "
genç kadın sustu  elinden bişey gelmiyodu resmen şu an
karnında bi bebek var daha önemlisi bebeğinin babası karşısında Allahım ben şimdi ne yapıcam önümde iki seçeneğim var YA BEBEĞİ ALDIRICAM YA DA ONUNLA EVLENİCEM Deniz yanıma geldi "Duru evlenelim "dedi. Ne dedi o evlenelim dedi dimi ne yapıcam şimdi mahsum günahsız bi canı aldıramam kendi ellerimle öldüremem onu "duru benim bi oğlum var 5 yaşında ilik kanseri karnındaki can onu kurtara bilir duru anlaşmalı bi evlilik yaparız sana bi baba olarak yalvarıyorum bebeği aldırma "deniz resmen önümde diz çöktü "duru lütfen " söyledikleri kalbimi sızlatıyo du ben ben bilmiyorum ben Duru Demirsoy ilk defa ne yapacağımı bilmiyorum.
"Bana 1 gün zaman ver düşünücem "dedim başını salladı kapıyı açıp gitti melis ,simay ve ben arkasından öylece baka kaldık.
DENİZ'DEN
Ben Deniz Soykan ilk defa birine yalvardım. Arasım için karnındaki bebek benim oğlumu kurtarıcak Allahım ne olur bebeği aldırmasın
1 GÜN SONRA
DURU 'DAN
Düşündüm düşündüm kararı mı verdim Aldırmıycam onunla evlenicem ama anlaşmalı bi şekilde 1 yıl evli kalıp boşanıcam bebeğimi de kendim büyütücem böylece iki canında vebaline girmiycem elim karnıma koydum bebeğim benim minik meleğim seni kimse üzemiycek sana annenden söz dün deniz bana kartını vermişti aramam için çantamdan kartı çıkartıp telefonuma numarayı yazdım
"Alo Deniz beyle mi görüşüyorum "
"Evet ben Deniz Soykan"
"Deniz bey ben duru "
"Duru kararını verdin mi "
"Evet "
"Bu telefonda konuşulucak bi konu değil 1 saat sonra ……… cafe de seni bekliycem "
"Tamam"
Telefonu kapatıp hızla dolabıma koştum lacivert bol kazak altınada siyah dar pantolon siyah topuklu potlarımı giydim. Arabama binip hızla yol aldım biliyorum bu yolun sonunda beni ne bekliyo neyle karşılaşacağımı bilmiyorum ama her ne kadar bu olayda onun suçuda olsa bende çok suçluyum gerizekalı defne kim dedi sana o kadar iç diye mekana geldiğimde arabamı valeye bırakıp cafeye girdim. Deniz tüm karizmasıyla beni bekliyodu allah var yakışıklı çocuk kendi gel duru saçmalama kızım.
Masaya doğru yürüdüm deniz hemen ayağa kalkıp elimi sıktı "hoşgeldin"elini sıkıp sandalyeye oturdum tabiki de masaya oturmadık. Allah ben ne düşünüyom ya iyice delirdim.