Yaşamanın benim için bir anlamı kalmamıştı artık .insan bi gökdelenin tepesinde ölümle burun buruna olunca daha iyi anlıyor yaşamayı. Ama ne olursa olsun yalnızlık , içimi boşaltmıştı . hiçkimseye hiç bir duygu besleyemiyordum artık .yalnızlık yalnızlık yalnızlık... Sanki bu sözcük içimdeki dev boşlukta beni boğarmışçasına yankılanıyordu.yankılar arasından bi ses yükseliyordu.arkadaşım tricia'nın sesi. ;tricia, onunla da o kadar samimi olduğumuz söylenemezdi .ama o bile benim için çok değerliydi .çünkü tek arkadaşımdı benim .şimdi bi konserdeydi zaten ,burdan müziği duyabiliyordum şarkının hoş bir ritmi vardı ama...eskiden kendime bişi olacak diye korkuyordum ama artık olmasını istediğim şey buydu. bu kadar mı kötü olabilirdi bir insanın hayatı .yaşamak mı ? Benim için eski moda birşeydi .aynı attığım kıyafetler , parasızlıktan sattığım küpeler gibi .anlamsız.
Konser bitmişti .neredeyse 3saattir burdaydım .hayat anlamsız ,boş da olsa düşünmesi biraz zaman alıyor tabii.bi kalabalık dağılıyordu dev ekranlarda 5 çocuğun resmi .felicia'nın neden onların konserine gittiğini anlamıştım.haklıydı da.bi anda içim ısınmış gibi hissettim .yüzümdeki karamsarlığın yerini bi gülümseme aldı .uzun uzun ekrana baktım.uzun düşüncelere daldım ...acaba beni sever miydi esmer olan?iç geçirdim uzun uzun .ama bir anda başımı salladım. benim burda mutlu olmam değil kendimi öldürüyor olmam gerekliydi.ama duramıyordum dudaklarım aşağı inmiyordu. Sanki donup kalmışlardı.o güzel düşüncelerden vazgeçmek istemiyordum.bu gerçekten olmuş olabilirdi çünkü ocak ayının ortasında ingilterede bi gökdelenintepesinde duruyordum. Ama olsun. Umrumda değil. Yine de mutluydum. Bi anda tiz bir çığlık duydum.arkamdaki ışıklı tabelaya bakan birinin ışıkların arasında kapkara kazağıyla duran beni görmüş olması muhtemeldi .bi anda herkes bana bakmaya başladı ve aşağıdan binlerce farklı frekansta çığlıklar duyulmaya başladı.evet evet Sanırım o 5 oğlan da bana bakıyordu . O kadar yakışıklıydı ki esmer olan olan. Ona birkaç saniye baktım ve hiç şansım olmadığını anladım kollarımı açtımm ayakkabılarımı çıkardım.çatının kenarına birkaç adım kalmıştı ama birinin bağırdığını duydum:
- dur!!sakın atlama bana birkaç dakka ver .lütfen!
Zayn in dilinden
Nedense içimden bir ses ona birşey olmasına izin vermemem gerektiğini söylüyordu.o an bana bağırdı:
Niçin yoruluyorsun benim için?benim gibi parasız,çirkin biri için?
İçimden geçirdimm
-Right now I'm looking at you and I can't believe
You don't know
You don't know you're beautiful
Oh oh
But that's what makes you beautiful
JANET' İN DİLİNDEN
Gerçekten niçin yoruluyordu ki benim için?
Onun o gözlerinin yorulmasına hiç gerek yoktu.bi anda içimden hala şansım olabileceğini geçirdim.ama beni Dövercesine vuran rüzgar hemen kendime gelmemi sağladı.ne kadar aptaldım? Her an umuda kapılıp kendimi üzüyordum. Ama o koşmaya devam ediyordu merdivenleri çıkışını izledim. hayatımın son dakikalarını böyle biri için harcayabilirdim.çatı katına çıktığını gördüm bana doğru koşuyordu. Sanki bi anda o tiksindirici yankı kuş sesleriyle dinmişti.karnımda uçuşan kelebeklerin kanat sesleriyle.sanki,sanki...anlatamayacağım birşeydi.ölmüş ailemin geri geldiğini öğrenmek gibi,cambridge üniversitesini 1.likle bitirdiğimi öğrenince mutlu oluşumdan da güzeldi.sanki çok başarılı olmuştum da ne olmuştu?yine parasızdım ve mutsuzdum.hiçbir işe yaramamıştı.kendimi atmalıydım.buna önceden karar vermiştim ve bu kararı uygulamalıydım bu sefer yapacaktım.bi anda bu düşüncelerden ayrılınca onun beni öptüğünü farkına vardım.soğuktan hiçbirşey hissetmiyordum ama o,o benim içimi ısıtmıştı.evimizi yakan yangın gibi sıcacık ama ne düşünsem en sonunda kötü anılar hep aklımdaydı onlardan kurtulamıyordum.ne kadar istemesem de onun o güzel kollarının arasından sıyrıldım.
-cennette görüşürüz.
Ve kendimi arkaya attım.aşağıya düşmeyi ,ölmeyi bekliyordum.gözümden akan yaşlar bir anda o kadar çok çoğalmıştı ellerim sırılsıklam olmuştu.yoksa kalbim miydi sırılsıklam aşık olan?ama aşağı düşmüyordum.kelebekler hiç gitmiyor kuşlar cıvıldamaya devam ediyordu.çünkü beni tutuyordu.o kaslı kollarıyla,pes edip onu öpmeye başladım.ama hiç konuşmuyordu.gözlerini kapatmıştı...hayal gördüğümden şüphelenmeye başlamıştım ki aşağıdan çığlıklar yükselmeye başladı beni çatının ortasına doğru çekti.çığlıklar azalmaya başlamıştı.alışkın olması lazımdı böyle şeylere...niye bu kadar çok düşünüyordum.kendimi herşeyden uzaklaştırdım.ve sadece ona odaklandım.dudakları muhteşem görünüyordu.o koyu renkli gözleri cennete açılan karadelikler gibiydi.hiç korkmadan kendimi atabikeceğim.güvenli olduğunu bildiğim tek yerdi.
O anda kendi kendime bir söz vermiştim .ama bu diğer vazgeçtiğim sözlerim gibi olmayacaktı.kesinlikle olmayacaktı.onu hiç bırakmayacak ,beni bırakmasına izin vermeyecektim...
![](https://img.wattpad.com/cover/20590953-288-k726521.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa bir hikaye...
القصة القصيرةSlm. :P bu ilk hikayem ve tam olarak hikaye de değil.sadece yazmaya devam edip etmemek konusunda yorum istiyorum.şimdiden teşekkürler <3