{giris bolumudur}
Hoseok: 13
Yoongi: 14"Rüyalarının neye benzediğini soracak."
"Bu bahsettiğin rüyalar neye benziyor anlatabilir misin Hoseok?" Doktor bana başka bir soru daha yöneltti.
Birbirine geçmiş ellerimden kafamı kaldırmadan parmaklarımla oynamaya devam ettim.
"Mekan aynı kalmıyor. Her rüyada farklı bir yerde oluyorum. Ama düzenek sürekli aynı şekilde ilerliyor."
Doktor gözlüklerini düzeltip beni dinlemeye devam ettiğini bana gösterdi. Yutkundum.
"Bir çocuk, erkek çocuğu. Benim yaşlarımda. Ufak tefek bir şey. Her seferinde bir evde oluyor bu çocuk. Ev bazen yıkık dökük bazen de rengarenk oluyor."
"Ufak tefek? Sözlerine dikkat et Hoseok."
Beynimde yankılanan sesi görmezden geldim.
"Evin içine giriyorum ve onu zeminde otururken görüyorum. Yanına yaklaştığımda ona elimi uzatıyorum. Elimi tutmak için uzanıyor ama tam o sırada uyanıyorum." Soluklandım. "Her zaman tam elini tutacağım sırada uyanıyorum. Her gece aynı rüya."
Doktor annemle benim aramda bakışlarını gezdirdi. Önündeki deftere bir şeyler not aldı.
"Yerde oturan çocuk sen misin Hoseok, yoksa başka biri mi?"
Kafamı salladım. "Başka biri."
"Tanıdığın biri mi? Belki bir akraban?"
Soruya vereceğim cevap beni biraz düşündürdü. Olaylar burada ilginçleşiyordu.
"Daha önce yüzünü hiç görmediğim biri. Neye benzediğini bilmiyorum. Ama kendimi bildim bileli benimle birlikte, beynimin içinde ve benimle konuşuyor. Uykumda ve uyanık olduğum zamanda, her zaman."
Ben kendimi içten içe yiyip düzensiz bir şekilde nefes alırken yaşlı adam gayet sakin bir tavırla not almaya devam etti.
Bunun beni daha çok gerdiğinden yada sakinleştirdiğinden emin değildim. Belki de benim bir sorunum yoktu, ya da adam paniğe kapılmamam için sakin davranıyordu.
"Bana söylemek istediğin başka bir şey var mı?" Beyaz önlüklü adam kafasını not defterinden kaldırdı.
Son bir saattir burada oturup doktora beni diğer yaşıtlarımdan ayıran davranışlarımdan bahsediyorduk annemle birlikte. Her şeyi çoktan anlatmıştım.
Kafamı iki yana salladım.
Doktor defterine döndü ve son birkaç şeyi daha not alırken odada derin bir sessizlik oluştu. Kafamı ürkekçe anneme çevirdim. Doktorun söyleyeceklerini beklerken çok endişeli görünüyordu. Ona baktığımı anladığında göz göze geldik ve bana sahte bir gülüş sundu.
Doktor ilk önce bana, ardından anneme baktı.
"Tahmin ettiğiniz gibi Bayan Jung. Oğlunuzda Psikotik belirtiler var. Halüsinasyonlar, sanrılar, düşünceleri organize etme ve garip hareketler. Şizofreni."
Annem kafasını salladı yavaşça.
"Siktiğimin adamı sadece boş konuşuyor Hoseok. Sen kafana takma."
Gözlerimi yumup annemle doktorun konuşmalarına odaklanmaya çalıştım.
"-bu gibi durumlarda bu yaştaki çocukların şizofreni belirtileri göstermesi çevresindeki insanlara bakıldığında normal. Çocuğunuz kendi kafasında birini yaratmış, ona kendi kafasında hayat vermiş. Onunla birlikte bu yaşa kadar gelmişler. Hoseok ve-"
Yaşlı adam bir an için durdu ve bana baktı.
"Seninle konuşan çocuk, bir ismi var mı Hoseok?"
Kafamı salladım.
"İsmi Yoongi."
-
{bir aralar yazip da geri sildigim bir hikayeydi bu ve yeniden yaziyorum. umarim seversiniz.}