BEKLENTİ

3 1 1
                                    

VAROLUŞ

İnsan neden mi doğar? Biraz düşünelim. Cüz-i irademizle düşünelim...
Doğumu, varlık sahasına iniş olarak kabul edelim şimdi. Ve önce varlığı düşünüp, var olmanın hazzını yaşamaya çalışalım. Düşünsenize evren de eşiniz ve benzeriniz yok. İkiz bile olsanız farklısınız. Biyoloji ye hâkim olmayan var mı aranızda? Yok. O halde devam edelim. Teksiniz yaratılış itibariyle ve biriciksiniz. Varlık sahasına inişin bereketini onu anlayarak iliklerinize kadar yaşayabilirsiniz, hissedebilirsiniz ya da mana'dan düşer yokluk için de 'çöle iniş' yaparsanız. Seçim sizindir.Her iki durumda da kararı veren kendi benliğinizdir. Bir an yok olduğunuzu düşünün şimdi. Ruhunuz yok, aklınız yok, atan bir kalbiniz yok, acı bile çekmiyorsunuz. Bir böcek, bir ot, bir bakteri bile değilsiniz. Ya da bir taş, bir dağ, bir tepe kadar cansız bile olamıyorsunuz bütünüyle yoksunuz. Ne mutlu olmanın, ne de acı duymanın hazzı yok orta da.Bir dakika düşünün sadece...
Düşündünüz... Sonuç? Yok.
Olmuyor değil mi? Oyokluğa, hiçliğe bulanamıyor bedenimiz. Yokluğu kendimize yakıştırmıyoruz ki düşünelim ya da onu hayal edebilelim. Yok olmanın düşüncesi bile duygularınızı acıtmıyor mu sahiden? Nasıl yokluk olabilir ki? Ellerinize bir bakın şimdi. Dokunun yakınınızda bulunan bir cisme ve onun da varlığını hissedin kendi varlığınızdan öte. Bir şeye varlık atfetmek, onu yok kabul etmekten daha kolay, daha anlamlı ve daha verimlidir. Dolayısı ile önce var olmanın bilincine ulaşmamız gerekiyor. Bu da ancak insanın kendini tanıma bilinci ile ortaya çıkar.
Ben kimim?
Neden yaratıldım?
Nereye gideceğim?
Yaşadığım süreç için de benden istenilen nedir?
Peki benim kendimden beklentim nedir?
İşte burası çok önemli! Acaba kaçımız 'ben kendimden ne istiyorum?' diye sorduk merak ediyorum doğrusu. Kalkan elleri görebiliyorum! Maalesef çok az. Sormuyoruz. Cevabı olmayan şeylerin soruları da yoktur çünkü. Cevap varsa soru vardır aksi mümkün değildir.
Kendimden beklentim ne?
İyi bir iş............değil
İyi bir eş...........değil
Güzel giyinmek.............değil
Lüks bir yaşama sahip olmak...........değil
Çok akıllı ve zeki olmak...............değil
Kimsesiz çocuklara yardım etmek..............değil
Tüm dünyayı dolaşmak.............değil
Olabildiğince arttırabileceğim tüm bunlar sizce insanın kendinden beklentisi mi? Yoksa yapmak zorunda oldukları, ya da öyle olduğunu hissettiklerimi. Beklentinin yansıması olumsuz olabilir mi? Mesela kendi içinizde varlığa bürüdüğünüz kişiden uzak bir aşkı hayal edip yaşamak canınızı çok yakar mı? Ya da kendinizi tanımlamanız, kendi Hira'nıza çekilmeniz çok zor gelir mi? Gece uyanıp karanlığa uzanmak bir beklenti olabilir mi sizin için? Yada fecir de kulağınızdaki en hassas müziklerle(MohsenNamjoo,EvgenyGrinko) çıkıp yürüyüş yapmanız kendiniz için bir beklenti olamaz mı? Peki ya güneşin doğuşunu izlemek...
Yani kendiniz için oluşturacağınız beklentilerin yansıması ancak olumlu olabilirse anlam kazanır.Diğer türlü talep ettiğiniz her şey karşılık bulamayınca sizi yıpratır.Beklentilerinizi yüksek tutarsanız üzülürsünüz. Beklentilerinizi maddeden uzak düşük tutarsanız mutlu olursunuz.
İnsan neden doğar tekrar soruyorum bura da. Mutsuz olmak için mi.Birileri varlığın anlamından uzak yıllarca para pul için de yaşarken, diğerleri sefalet için de ölsün diye mi? Ya da birileri yıllarca şah olarak yaşayacak, diğerleri geda olmaktan öteye geçemeyecek öyle mi? İnsan şerefiyle kendini tanımak için doğar efendim. Kendine dair tüm beklentileri dünyayı gül gülistan yapar. Yanıldığımız nokta şu; bir insanın hakkını tüm insanlığa feda etme aptallığı. O halde yapılması gereken şey nedir şöyle bir gözden geçirmenizi rica ediyorum.
Beklentilerinizi değiştirin. Sizi yapan değerlere yönelin. Nasihat değil bunlar öyle algılamayın sakın. Şunu yap, şunu yapma demeleri hiç sevmedim. Tecrübelere itimad etmeniz yeterli inanın. En azından denemeniz buna değer.
Şimdi kendiniz için özel bir liste hazırlayın. Beni mutlu edecek olan şeyler neler? ( Bu anlamdaki beklentiler maddeden uzak ve olumsuz neticesi olmayacak olan şeyler olmalıydı hatırlayın. Yani öze dönük olacak.)Daha sonra kendiniz için biriktirdiğiniz özel sermayenin tadına varacaksınız. Anlam arayışını asla kaybetmeyin. Bir kuşun cıvıltısı, bir yaprağın hışırtısı, bir göğün gürültüsü, bir sineğin vızıltısı...
Anlam yükleyin.
Varlığın tadını çıkarın ve 'kendi' olabilmekten asla vazgeçmeyin. Sizi sevenler sizi bir takım özelliklerinizden dolayı sevdiler unutmayın. Kimi kaşınız gözünüz, kimi endamınız, kimi paranız, kimi güzelliğiniz için sevdi. Sizi tüm sıfatlardan azade seven kim? Daha siz varlık sahasına inmeden sizin var olmanızı isteyen kim? Siz yokken sizi sevenler de yoktu öyle değil mi? Nasıl sevebilirlerdi ki. Fakat sizi yokken seven ve var olmanızı isteyen Zata teveccüh gerekmez mi? O halde var olmak büyük ve kutsal bir muhabbetin muhatabı olmak değil de nedir?
Söyler misin maximilian oda beni seviyor mu?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VAROLUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin