Love, Kenzie|One Shot

244 18 119
                                    


●○●○

"Küçüklüklerinden beri bir arada olan ve hiç ayrılmayan iki genç vardı. Bir arkadaşlarının doğum günü partisinde, onlar daha 7 yaşındayken başladı her şey. Daha o zaman birbirlerini ilk defa görmüşlerdi ama yıllardır birbirlerini tanıyor gibiydiler. Hemen kaynaştılar. İnanmazsınız ama o andan itibaren hiç ayrılmadılar.

Finn ve Mackenzie...Onlar bambaşkaydı.

Aynı ilkokula gittiler. Mackenzie ile arkadaş olmak isteyen erkekleri okul çıkışı bir kenara çeker ve daha o küçük yaşında tehdit edip gözünü korkuturdu, Finn.

Evet, gülün hadi. Bu komik bir şeydi. Neyse...

Aynı ortaokula gittiler. Onlar için artık oyun ve haylazlık hayatı bitmişti. Mackenzie, bu değişime kolay alıştı ama Finn, eski hâlinden ödün vermedi. Hâlâ haylazdı ve kimsenin Mackenzie'ye yaklaşmasına izin vermiyordu. Liseye geçmeden bir sene önce, ortaokulun son sınıfında bir erkek çıkagelmiş ve Mackenzie'den hoşlandığını söylemişti. Mackenzie, onu nazikçe reddetti ama bunu duyan Finn, yine durmadı ve okul çıkışı o oğlanı bir kenara çekip bayılana kadar dövdü.

Finn, güçlüydü. Fazla yapılı olmasa bile içindeki güç herkesi korkutabilecek derecedeydi.

Finn'in dövdüğü o çocuk, okul bitene kadar bir daha hiç okula gelmedi. Belki de nakil aldırdı, diye düşündü, Finn ve Mackenzie.

Liseye geçtiklerinde ise ayrıldılar.

Mackenzie çalışmış ve yüksek bir puanla iyi bir okul kazanmıştı ama Finn, bir kitap bile açıp çalışmamış ve sınavdan iyi bir not alamamıştı. Bunu öğrenen Finn, yıkılmıştı ve gerçeği Mackenzie'ye söyleyememişti çünkü nasıl bir tepki vereceğini, nasıl üzüleceğini çok ama çok iyi biliyordu. Ona söylemedi ve başka bir çözüm aramaya başladı.

Mackenzie'nin kazandığı okul Finn'in normal şartlarda girebileceği bir okul değildi. Bu yüzden durumu anne ve babasına anlattı. Kenzie'nin kazandığı okula gidip müdürle konuştular ve bir miktar parayla zor da olsa Finn'in kaydını okula yaptırdılar. Finn, o gün Kenzie'nin yanına koşarak nasıl da gitmiş...

Evet, Kenzie. Mackenzie'nin kısaltması ama bu Finn'e özel bir şey.

Mesela lisenin ilk yılı:

Mackenzie, çok güzel bir kız. Yeşil gözleri, dalgalı ve uzun saçları, beyaz teni ve fiziğiyle muhteşem. Lise gibi bir yerde de Mackenzie'nin göze batmaması mümkün değil hâliyle. Lisenin ilk yılında başka sınıftan bir erkek, Mackenzie yemek yerken yanına gelmiş ve onun ne kadar güzel olduğunu, ondan hoşlandığını söylemişti. Mackenzie, nazikçe ona teşekkür edip onunla birlikte olamayacağını söylemişti. Fakat karşısındaki erkek, pes etmeyerek zorlamaya devam etti. O sırada Finn, Mackenzie'nin yanına geldi. Ve masada oturan erkek, çok yanlış bir şey yaptı. Mackenzie'ye 'Kenzie' diye hitap etti. Sadece Finn, Mackenzie'ye 'Kenzie' diyebilirdi. Ve yine aynı şey yaşandı. Finn, herkesin içinde gencin üzerine atladı ve yumruklarını yüzüne geçirdi. Onları ayıran ise başta Mackenzie olmak üzere yemekhanedeki öğrenciler oldu.

Lisenin üçüncü yılı geldiğinde ise araları açıldı. Finn, Britt Robertson adında güzel bir kızla sevgili oldu. Mackenzie, içine kapandı. Finn, artık onunla eskisi gibi eğlenip ilgilenmiyordu ve bu fazlasıyla canını sıkıyordu. Finn ise hâlinden memnundu. Sevgilisi vardı, mutluydu, dersleri iyiye gidiyordu ve Mackenzie ile hâlâ dosttu.

Ama işler, lise son sınıfların mezuniyet gecesinde değişti. Son sınıflardan Ansel Elgort, Mackenzie'yi onunla birlikte gitmesi için mezuniyete davet etti. Mackenzie ilk başta emin olamasa bile bunu kabul etti.

Love, Kenzie | One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin