Sil Baştan

Ceza

-okulda-

Dersten atıldıktan sonra annemle karşılaşmak tesadüf mü yoksa bir plan mı?

-Aymina ne işin var ?

-Ben...biz..şey

Karşıdan Berat'ın gelmesiyle beni bu durumdan kurtarması an meselesiydi.

-Merhaba hocam Kemal hoca rahatsızlanmış biz de eve gidiyoruz

-Sorgulaman bittiyse gidebilir miyim ?

-Tamam siz gidin ben teyzeni arayıp sorayım Kemal Bey'i

Berat ile beraber okulun çıkış kapısının önünde bizimkileri bekledik.O sırada teyzemin camdan bizi dik izlemesi ve ters ters gülmesi çok sinirlendirmişti Berat'ı.

-Teyzen okulda müdür annen matematik öğretmeni ama dersine girmiyor ve annenin babanı aldattığı için tersliyorsun valla bravo?

-Bence kim olsa aynı şeyi yapar Berat?

Aysu-Tansu ikizleri de karşıdan tripli tripli geliyorlardı. Arkalarında kahkaha atan Melisa onun yanında da kardeşim Ayaz vardı. Ayaz küçük olmasına rağmen bizim gruptan hiç ayrılıyordu.

-Aferin abla babam bunu da duyarsa seni gebertir,

-Duysun napar en fazla okuldan alır.

-Yurtdışına gönderir.

-Bende giderim.

Bir anda herkes susmuştu.

-O zaman ben de sınıfıma gidiyorum zil çalmadan gidiyim.

Kafamı sallayıp ilerledim. Arkadan Berat :

-Biraz yavaşla cici kız merak etme evine bırakırız seni.

-Yok babam görürse anlar bi bokluk olduğunu.

Aysu hala bana kızgındı çünkü sadece o beni savunmuştu ve ben onun yüzüne bile bakamıştım. Yaptığım şey saçmaydı sadece o Kemal salağının anamla evleneceğini aklım almıyordu. Arkadan Tansu omzuna elini koyarak;

-Evlenecek olan onlar sende annenle konuşmasın olay biter. Ama gerçekten bu konuda yorum yapma yoksa sen zararlı çıkarsın

-Zengin züppe okullarını bırakıp buralara geliyorsun annenin de teyzenin de burada olduklarını bildiğin halde her şeyi yapiyorsun. Dedi Kıvanç kızgın şekilde.

-Yine geç kalmışsın.

-Hayır ne bok yediğini öğrendim.

-Sonra konuşalım o zaman hadi lütfen

-Seni seviyoruz.

-Biliyorum.

Koşarak otobüsü durdurdum. Ve evdeyim.

-İkimiz de bana yalan söylemeye hakkınız yok. Dedi babam kızgın şekilde.

Ev babamın bağırışlarıyla inliyordu. Vazolar,süsler,çerçeveler hatta aynaları bile kırıyordu babam. Biz ise Ayaz'ın salaklığı yüzünden sadece izliyorduk. Babam bana doğru yürüdü ve;

-Yarın bilet alıyorum ve o lanet olası İngiltere'ye gidiyorsun. Aile de ayarlanacak sana 4 gün izin veriyorum ne yaparsan yap ama pazartesi günü sabahı o uçakla İngiltere'ye gidiyorsun Aymina Hanım. Sen Ayaz Bey seni de Almanya'ya gönderiyorum sizi birbirinizden ayrıcam artık anneniz dünden razı zaten.

Sadece ağzımızdan "Peki baba" cümlesi çıktı. Nihal teyze ile beraber etrafı toplarken Ayaz da bizimkilere ve arkadaşlarına haber veriyordu. O kadar işi o kadına bırakamazdım.

-Eh be kızım niye böyle şeyler yapıyorsunuz ki ?

-Adam bana derste tip tip bakmasıyla ün saldı okulda napıyım dayanamadım...

Ayaz da yardıma gelmesiyle birlikte plan yapmaya başladık. Nasıl olsa 4 gün de herşey yapılabilirdi.

-İlk önce eşyaları toplayalım abla en kolayı.

-Çocuklarla 2. Gün biraz eğleniriz sonuçta ne zaman geleceğimiz belli değil dimi ?

-Bence ömürlü boyu orda kalıcam ben abla of...

-Boşver kamera var telefon var mektup var en kötüsü Ayaz boşver

-Mektup mu ? Telefon mu ? Yüzünü ekşiterek.

Babam kapıdan göz ucuyla baktı. Göz göze gelmemizle gitmesi bir olmuştu.

4 gün sonra

-Bakar mısınız? Bu uçak nerde?

- Gelin bu uçakta görevliyim ben beraber gidelim.

(İngilizcem de nasıl iyi ama )

Cebindeki telefonun titremesiyle irkildim. Mesaj var. Kıvanç mı lan daha dün görüşmedik mi?

Uçağa bin ve telaş yapma Tansu kaza yapmış ciddi değil merak etme.

Ne ne ne ne NE... Gözlerimi pörtleterek telefona bakarken önümden bir camış bana tosladı.

(İngilizce konuşarak)

-Şey ben özür.....

-Turistsin önüne bak.

-Saygılı olun

-Senden mi öğrenicem ?

-Evet

-Bak gelmişsin ülkemize ne güzel ama sende önüne bak

-Salaksın

-Çeneni kapa lütfen

-Sen başladın

Bana kitaplarını verirken o göz göze gelişimiz... Her neyse bekle beni İngiltere..

Not: tabletten yazdım yazım hatam varsa hemen düzelticem