1-Hayal Kırıklığı

9 1 0
                                    

Okumaya devam etmene çok sevindim :)
Tanıtım videosu üstte eğer açılmazsa buda linki
https://m.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=u0nlVKHph8g
Keyifli okumalar!

Nil,çok yorgun olmasına rağmen yürümeye devam ediyordu.
İçinden illaki kalabalık bir sokak bulurum diyerek kendine moral vermeye devam etti.Sonuçta sadece bu şekilde para kazanıp annesine ve kendine bakmaya devam edebilirdi.

Sonunda istediği gibi bir yer bulmanın sevinciyle gitarını eline aldı  ve kaldırıma oturup gitar kılıfını önüne koydu.
"Umarım bugünde güzel geçer ve eve eli boş gitmem." dedi kendi kendine.Nil'in babası yoktu,annesinin söylediğine göre babası onları Nil daha bebekken terketmişti hemde doğduğu ilk hafta...O zamandan beri annesi kimseden yardım istemeden,kendi başıma,çabalayarak ve sarf ederek kızına yıllarca bakmıştı ama artık Nil sıranın kendinde olduğunu biliyordu ve annesinin daha fazla çalışmasına izin vermedi.

Yarım saattir aynı yerde şarkı söylüyordu ama çok az bir miktar para kazanabilmişti.
"Anlaşıldı bugün şanssız günümdeyim." Diyerek iç çekti ve hızlıca gitarını kılıfına koydu.
Hızlı adımlarla ilerlerken bugünün berbat geçtiğini ve şanssızlığını düşünüyordu.Ne de olsa bu kolay değildi biliyordu ama yinede yorgun olmasına rağmen yürümek zorunda kalması onu iyice sinirlendirmişti.Başını gökyüzüne doğru çevirdi ve gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı,sadece birgün her şeyin düzeleceğini umuyordu.. Birgün her şey düzelecekti ve o birgünün biran önce gelmesini istiyordu.
Yüzüne gelen su damlasıyla gözlerini açtı,"Yağmur yağıyor!"
Nil yağmuru gerçektende çok seviyordu ve bunun sevinciyle kötü geçen günü birazda olsa unutup kollarını açtı ve etrafında dönmeye başladı.
Tabi çalan telefonla kendine gelip,bir dükkanın önüne geçti ıslanmamak için.
"Efendim anne?" Arayan annesiydi,onu merak ettiği için aradığından emindi Nil.
"Nil nerede kaldın? Yemekte hazır hemen gel hadi.Ayrıca fazla ıslanma yoksa hasta olucaksın tamam mı?"
Nil gülerek,"Merak etme anne geliyorum ve endişelenme bana bir şey olmaz." dedi ve biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapatıp koşmaya başladı.
Kaldırımda koşarken,annesinin harika yemeklerini biran önce yemek istiyordu.
Bu güzel yemekleri ve annesini düşünürken kötü günü tamamen unuttu ve içinden "Ne olmuş yani? Bir dahaki sefere daha iyi bir yerde söylerim ve daha fazla çalışırım o zaman her şey daha iyi olur." Diyerek gülümsedi.
Ama biranda ayağı çamur birikintisine takılınca yere sert bir şekilde düştü.
"Aman tanrım!"
Sırtüstü düştüğü için gitarının zarar görmesinden çok korkuyordu.
Hemen kılıfı sırtından aldı ve açtı,gördüğü manzara onun gözlerinin dolmasına sebep olmuştu zaten ayağıda çok acıyordu.
"Hayır..."
Gitarın telleri çok zarar görmüştü ve çalamayacağı bir durumdaydı.Bunun üzerine bir elini bacağına koyup destek alarak kalktı ve gitarı eline alıp yere fırlattı yağan yağmura ve insanlara aldırmadan ağlamaya başladı sadece ağlamıyordu... Aynı zamanda öfke ve hayalkırıklığı ile bağırıyordu,"Böyle olmak zorunda mıydı?! Zaten yeterince sorun varken neden,neden?!" Hem güzel bir üniversiteye girmek için sınava çalışırken hemde para kazanabilmek için her gün sokağa çıkıp şarkı söylüyordu çünkü bunu yapmak zorundaydı,annesini çalıştırması onun için bir seçenek bile değildi.Tek istediği annesine daha iyi ve mutlu bir yaşam sunabilmekti.Mutlu ve  güzel  bir hayatlarının olmasıydı.Ama şimdi hayalleride bu gitarla birlikte kırılmıştı...
Yere oturdu ve gözlerini gökyüzüne çevirip ağlamaya devam etti.Tek düşündüğü şimdi bunu annesine nasıl açıklayacağıydı..
"Nil?!"
Adını duyunca kafasını sesin geldiği yöne çevirdi ve karşısındaki kişiye baktı,"S-sen?"

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim ✨

Bulutların ÖtesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin