İSTANBUL.

230 7 1
                                    

 Ne ilginç bir şehir diye geçirdim içimden, abimi beklerken.Bir yanımı öyle heycan ve özlem kaplamıştı ki. 9 aydır görmediğim abimi görecektim dakikalar sonra,öyle çok özledim ki herşeyimizi. Didişmelerimizi,beni kıskanmasını, korumasını,hayvan gibi sürdüğü ağır parfüm kokusunu bile özledim. Telefonumla her dakika başı saate bakıyordum. Sırtımda ki çanta artık ağırlık yapmaya başlamıştı,bavulum gibi onuda yere koyardım ama bu çantanın kirlenmesini göze alamam asla..

 İçim içimi kemiriyordu ama sadece abimi göreceğim için değil burda 3 aylıkta olsa yeni bir hayata başlıyacağım için.Yeni arkadaşlıklar,yeni bir ev,belkide yeni bir aşk.. Aşık olmak bu dünyada olmak istediğim son şey diyebilirim. Daha önce hiç kimseyle sevgili olmamam da bunun bir kanıtı.Ben bunları düşünürken siyah bir bmw'nin içinden abim çıkıverdi. Hayallerindeki arabayı almasına çok sevinmiştim. Bi an "Almira!" diye bağırdı ve düşüncelerimden sıyrılır sıyrılmaz valizimi beklediğim yerde bırakıp eşek ölüsü gibi sırt çantamla abime doğru koştum.Hemen boynuna sarıldım.

"Çok özledim güzelim benim." dedi abimi hiç bukadar sakin ve suyu çekilmiş hatırlamıyorum,kesin bi sorun var ama sorsamda söyleyemiyecek herneyse.

"Bende özledim abilerin en kralı." dedim ve ekledim "Parfünümü değiştirdin sen? Diğerinden daha hafif sevdim bu kokuyu." güldüm. 

"Yıllardır aynı kokuyu kullanamazdım değil mi?" hay böyle işin, ne bu ciddiyet ben kalkayım taa Adanalardan abim için buralara geleyim bi dövmediği kalsın oldu efendim.Bişey demeden bindim arabaya.Ön koltuğa oturduğumda, attığı bakışı -ön koltuğa oturacak yaşta mısın bakışı- anlar anlamaz cevabı yapıştırdım. "3 gün sonra 18'ime giriyorum şekeriiim!" -ön koltuğa oturacak yaşta mısın bakışı -yerini -mal mısın almira şekerim ne? bakışı-'na bıraktı. Madem o herşeyi ciddiye alıyor ozaman sende ciddi ol Almira. Göze göz dişe diş. Tabi gülmeden durabilirsen..

Arabada sessizlik hakimdi, hala gelmedik mi? diye sormaya çekiniyordum ki ufak bir çığlık yapıştırdım. 

"Noldu Almira? İyi misin?"

"Bavulum..BAVULUM.. Ya lanet olsun sana sarılırken bavulumu unuttum of." dışardan bunları söylüyor olabilirim ama içimden yeni küfürler keşfetmedim değil.. 

"Hay böyle işin ben... Neyse Almira bugün ilk gün kızmayacağım şimdi geri dönüp alıcaz, umarım kimse almamıştır. İçinde önemli bişey var mıydı?"

"Ya of doğru... İçinde,şey... Neyse var işte." dedim. Daha doğrusu diyemedim ağzımda lafı geveledim durdum..

"Ne var?" dedim gözlerini gözlerime dikerek.

"Boşver." dedim umursamazca ve gözlerimi devirerek.

"Söyle dedim kızdırma." dedi abim yola odaklanarak ciddi bir biçimde.

"Konuşmaya devam ettikçe vakit kaybediyoruz abi artık geri dönüp alsak şu bavulu." diye çıkıştım.

Hiçbişey demeden hemen direksiyonu kırdı ve geldiğimiz yoldan geri döndük. Biraz daha hızlı sürdü. Sessim çıkmazcasına "Özür dilerim." dedim. "Sorun değil." dedi yine ciddi tavrını takınarak. Gelmiştik. Apar topar arabadan indim ve abimi beklediğim yere doğru uçarcasına koşturdum.Ve koşturur koşturmaz şok olmam bir oldu. 

 O yakışıklı mı yakışıklı, esmer, adeta yunan tanrısı çocuk elinde bavulumu tutup bana doğru yaklaşarak "Bu bavul sana mı ait?" mi dedi az önce?

Giriş bölümü olduğu için kısa yazdım, umarım beğenirsiniz. İlerleyen bölümlerde konuyu iyice toparlarım ve karakterleri tam olarak tanıtırım. Multimedya eklemeyeceğim çünkü bu hikayeyi okuyan sizlersiniz, karakterleri istediğiniz gibi hayal edin. Mesela esmer çocuk dedim ama siz onu sarışın hayal edin bu size kalmış multimedya eklemeyi düşünmüyorum ama istek olursa ekleyebilirim. *-* Hikayelere 20 okuyucu +5 oy ve +2 yorum olunca devam edicem. Şimdiden bana destek çıkan ve çıkacak herkese çok teşekkürlerimi sunuyorum hasjsdmnsjks Neyse iyi okumalar.

İSTANBUL.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin