MAVİ

910 46 14
                                    

 Arkadaşlar bu benim ilk hikayem, Wattpad'de de yeniyim. Biraz acemi ve amatör olmamla birlikte gelen hatalar olabilir. Onun için şimdiden özür diliyorum. Okunacağını da pek sanmıyorum. Wattpad'i çözemedim ama çözmeye başladığım zaman inanılmaz şeyler yapacağıma inanıyorum.  Multimedia da başrol karakterimiz Maya var. Çok fazla bilgisayar başındayım, ben de sıkıntıdan yazmaya başladım. Kafamda daha kurgu yok evet biraz ilginç. Kapak fotoğrafını yaptırabileceğim biri olursa mesaj atsın lütfen. Yorumlarınıza çok ihtiyacım var, okuduğunuzu bilmeme de ihtiyacım var. Umarım beğenirsiniz.

8. sınıftan sonra taşınmıştık.Başka şehir, başka insanlar...Alışmam zor olsa da her zaman yanımda olan annem ve tek bir arkadaşım vardı.Onlar yanımda oldukça güvende hissediyordum. Defne ile burada tanıştık. İstanbul'dan Ankara'ya taşınmıştık, annem öğretmen olduğu için sık sık yer değiştiriyorduk ama o zamanlar küçüktüm ve bir yere hemen alışa biliyordum. Ama şimdi bir genç kız olarak ortamlara karışıyordum, insanlarla çabucak iletişim kurabiliyordum.

Babamı kaybettikten sonra her şey o kadar kolay olmadı. Hatta yemekten kesilip 12 kilo verdiğim günleri hatırlıyorum. Gözlerim içime akmak istercesine içine çökmüştü. Zayıflıktan kaburgalarım rahatlıkla sayılabilirdi.

Babama çok bağlı bir kızdım. Hiç ağlamayan biriydim, her ne olursa olsun düşsem de yaralansam da ağlamazdım, sinirden bile. Ama bu daha kötü olmuştu. Daha önce olanların da içine katıldığı zehrimi akıtmıştım.Bir anda öfkemi etraftaki eşyalardan çıkarmaya başladım. Öfkem, sinirim ve çaresizliğim somut bir şeymiş gibi fark ediliyordu.

Zamanında akıtmadığım, akıtamadığım göz yaşlarım bana ihanet ediyordu, nefret ve acı ile bütünleşmiştim. Annem benden farksızdı.Onun da arkadaşları olmasa zor atlatacağını düşünüyordum.Bir çocuk yeni aldığı bir şeyi kaybederdi ya hani. Onun kadar çaresizdim. Ben babama alışamamıştım. Kokusunu içime çekeceğim çok günler vardı önümüzde. Mavi gözlerinde boğulacağım çok saniye vardı.Ona sarılacağım, kollarında uyuyacağım nice seneler. En dipteydim ve gelip birinin beni o dipten çıkarmasını bekliyordum.Şu an saçlarımı okşaması gereken babam neden bir taşın altında nefessiz yatıyordu ki? Bu acımasızlıktı.

Beni acımasız erkeklere karşı koruması geren adam bana ihanet etmişti. Tam ihtiyacım olduğunda yanımda yoktu. Hayatındaki en önemli 2 varlığını arkasında bırakmıştı.Babamla hiç unutamadığımız bir kavga etmiştik.

Sebebi ise aptal bir piercing. Ah evet, şimdi düşünüyorum da gerçekten aptalmışım.Sadece bir hevesti. Salak bir delik için babamı kırmayı göze almıştım.Onun istemediği bir şeyi üstelemiştim. Aniden sinirlenip bana okkalı bir tokat attı.Annem korkmuş gözlerle bizi izliyordu.Bu bana attığı ilk tokattı.Ne yapacağımı bilmeden merdivenlerden yukarı koşarak çıktım.

Banyoya girip suyu açtım. Ama bu kendimi temizlemek için değildi.Zehrimi akıtmak içindi.Öylece oturup göz yaşlarımı akıttım.Bir an babamdan nefret ettiğim düşüncesi geldi aklıma. Hayır, hayır bu yüzsüzlük be nankörlük olurdu. Onun bana verdiği koca bir sevginin ardından ona bu ihaneti yapamazdım. Yaklaşık 2.5 saat banyoda kaldıktan sonra çıkmaya karar verdim. Üstüme bornozu geçirip odama çekilmeden önce etrafa bakındım.

Kimse yoktu ortalıkta, koca bir sessizlik vardı. Odama girdim, kendime çekmecemden iç çamaşırı ve pijamamı çıkardım. O an her şeyi bulanık görüyordum. İçimden 10'a kadar sayarak sakinleşmeye çalıştım.Şimdi ağlayamazdım. Ben hiç ağlamazdım.

İç çamaşırlarımı giyip üstüme pijamamı geçirdiğimde zehrimi biraz da yatağa akıtmaya karar verdim. Her bir hıçkırıkta yatak gıcırdıyordu. Odamın kapısının açılma sesini duyduğumda ağlamayı kesip uyuyormuş taklidi yaptım. Biliyordum babam gelmişti.

Çünkü annem moralimin bozuk olduğu zaman odama girmezdi. Biliyordu ki ağlayacaktım. Ağlamak güçsüzlüktü. Ben kimseye güçsüz görünmek istemiyordum. Babama karşı nasıl göründüğümü bilmiyordum ama yalan söylemekte veya yalandan bir şey yapmakta hiç iyi değildim. Babam yanı başımda oturup ''Uyumadığını biliyorum'' dedi buruk bir sesle.

Onun sesine aşıktım. Çünkü sesi huzur veriyordu. Onun sesi benim huzurumdu. Bunu demesiyle gözlerimi hemen açtım. Uyumadığımı biliyordu, beni en iyi tanıyan oydu.

''Sana sert çıktığım için özür dilerim kızım'' dedi bana mavi gözlerle bakarak. Bu mavi bambaşka bir maviydi. Mavinin başka bir tonu. Tanımlanamayan ve hiç görülmemiş bir tonu. Kalbimin yumuşadığını ve gözüme gelen her yaşı reddettiğimi fark ettim.

''Asıl ben özür dilerim baba, çok çok üzgünüm, ben seni sinirlendirmek istemedim'' şefkatli gözlerle bakmayı sürdürdü.

''Piercing için izin veriyorum'' dedi bana bakarak.

Babam gençliğinde çok çılgınlıklar yapmış. Bunu kolundaki dövmeden ve kaşındaki piercingten anlayabiliyordum. Kolunda annemin yüzünün olduğu bir dövme vardı. Oysa ben hep sevgili ya da eş için yapılan dövmeleri hep saçma bulmuştum. Her saçma bulduğum şey babamda anlam kazanıyordu.

''Baba piercingin bir önemi yok, gerçekten'' dedim ciddi bakışlarımla.

''Sana çıkıştığım içinse bunlar sakın öyle bir şey yapma. Yapmak istediğim en son şey seni ve hevesini kırmak'' babamın sesi güven veriyordu. Her geçen gün biraz daha aşık oluyordum ona. O benim hayatımdaki tek güven veren erkekti.

Ertesi gün gidip dudağıma piercing yaptırmıştım. Ne kadar acı çeksem de acıya dayanıklıydım. Ama şimdi bana kızacak bir erkek bile yoktu. Dudağımdaki piercing babamdan bir hatıra kalacaktı.

Bunlardan daha acı olan bir şey varsa babamın gözlerimin önünde ölmesiydi. Babama o gün beni okula götürmesi için yalvardım. Okulun önünde geldiğimizde babam beni öpüp ''Kendine iyi bak, çıkışta yine ben alırım'' dedi.

Tam arabadan çıktım ki mavi bir araba babamın olduğu arabaya doğru geliyordu. Babam hala bana bakarken gelen arabayı işaret ettim, babam bana anlamayan gözlerle bakarken bizim arabaya doğru koştum ama yetişemedim.

Mavi araba çoktan babamı duvarın arasına sıkıştırmıştı. Etrafımdaki her şey silinip donuklaşırken gözlerim yuvalarından çıkacak gibiydi. Etraftakiler ve okuldan öğrenciler olay yerine doğru koşarken ben olduğum yerde çivilenmiş gibiydim.

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen. Çok sık bilgisayarda olduğum için 3 günde bir upuzun bolümler atabilirim. Okuyan herkese çok teşekkürler.

MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin