🌌
Gözlerimi açtığımda annem yanımda bekliyordu. En son şimşek çaktığını duymuştuk sonrası yoktu. Annem benim uyandığımı gördüğünde hemen sarıldı.
"Meleğim." Ayrıldığında ağlıyordu.
"Seni göndermemeliydim, keşke."
"Anne olacakları nerden bilebilirdik?" Ben biliyordum.
"Sana bir şey oldu diye aklım çıktı!"
"Ne zamandır uyuyorum?" Aklıma gelen en saçma soruyu sordum.
"Sadece 5 saattir ve bu süre içerisinde iyileşmen olağanüstü." Annem bana baktı bakışları şüphelenme bakışlarıydı.
"Mine ile Harun nerede?" Annemin suratı asıldı.
"Hâlâ daha uyuyorlar. Kendilerini toparlamaları lazım." Karşıya bakmaya ve düşünmeye başladım. Her şey Harun'un düşüncelerini okumamla başlamıştı. Çok garipti olan şeyler.
Yataktan kalktım ve kapıya doğru gittim. "Nereye gidiyorsun?"
"Yatmaktan canım sıkıldı Harun ve Mineye bakacağım." Odadan çıktım ve koridorda gezinmeye başladım. Muhtemelen benim yan odalarımdaydılar. Yan odaya girdim Mine yatıyordu yanına gidip oturdum.
"Mine, size anlatamadığım için üzgünüm." Üzgün suratla odasından ses çıkarmadan çıktım ve yan odaya gittim.
Harun cansız bir şekilde yatıyordu zaten önümüzde o vardı. Yanına gidip oturdum ve parmaklarımla yüzünü okşamaya başladım yüzü kusursuzdu. Hatta tek bir kusuru vardı o da doğal olmasıydı.
Kapının açılmasıyla hızla parmağımı onun yüzünden çektim ve gelene baktım. Bir kadın ile adam gelmişti bunlar ailesi olmalıydı.
Kadın yaklaşıp bana sarıldı ve ağlamaya başladı bende kollarımı ona sardım ve desteklemeye başladım.
Karşıdaki koltuğa oturdular.
"Nasıl olmuş bu olay biliyor musun kızım?"
"Yakınlarında olduğumuz eve şimşek düştü, aslında tam da gidecektik ama arabada sorun çıkınca gidemedik."
"Peki sen nasıl bu kadar çabuk uyandın?"
Gözümden düşen damlayı silerek cevap verdim.
"Güçlü bir bünyem var." Harun'un ailesine yalan söylemek istemesem de zorundaydım.
Telefonum titredi annemden gelen bir mesaj vardı.
Gönderen: Annem
-İşim çıktı bu yüzden gidiyorum, arkadaşlarının yanında kal ve geçmiş olsun dileklerimi ilet seni seviyorum.
Kapatıp cebime koydum ve odadan çıktım. Ve kendi odama dönüp yattım.
🌌
Uyandığımda kendimi çok değişik hissediyordum, bileğim acıyordu bu acının kaynağını bulmalıydım. Bileğime baktığımda şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim.
'Şimşek' işareti vardı, dövme yaptırdığımı hatırlamıyordum bile.
Muhtemelen düşündüğüm şey olmalıydı. Lavaboya gidip bileğimi suya tuttum, geçmesini beklerken geçmemişti hafiften acıyordu.Odadan çıkıp yanımdaki Mine'nin odasına gittim, hala daha uyuyordu bu duruma üzülmüştüm benim yüzümden bu haldeydiler ve ben hiçbir şey yapamıyordum.
Kapısını yavaş kapatıp çıktım, herkes bana bakıyordu şimşek dikkat çekmesin diye üzerimdeki uzun kollunun sağ kolunu aşağı doğru çekiştirdim ve daha fazla dikkat çekmesin diye Harun'un olduğu odaya girdim.
Odada yoktu heryerde onu aramaya başladım, banyoda yoktu tam geri dönmüştüm ki birisi beni duvarla kendi arasına aldı. Ve ağzımı kapattı refleks olarak çığlık attım.
Harun olduğunu görünce derin bir nefes verdim ağzımdan elini çekti ama geri çekilmedi.
"Harun çekil!"
İtmeme rağmen çekilmiyordu o mu güçlüydü yoksa ben mi güçsüzdüm? Daha fazla ittim. Yüzüme doğru yaklaştı ve gözlerime baktı. Sonra fısıldamaya başladı.
"Bence sen her şeyi biliyorsun Melek..."
Yüzümü buruşturdum ve sağlam bir şekilde yeniden ittim. Yarım adım geri gitti sinirli bir şekilde ona baktım."Neyden bahsediyorsun?!" Bileğimi sıkmaya başladı.
"Bana ne oldu!?" Bağırdığında irkildim ve gözlerim dolmaya başladı.
"Bilmiyorum lütfen bırak bileğimi."
Sanki hissetmiş gibi bileğimi kendine çevirdi ve baktı. Korktuğum şeyde buydu."Bunu açıkla o zaman!"
"Yeter bağırma bana!"
Hırsla kazağını çıkardı neye uğradığımı şaşırdım.
Erkek modelini düşünebilirsiniz☄
"O zaman bunu açıkla!"
Gözyaşlarım akmaya başladı beni neden böyle zorluyordu ki?
"Tamam d..dur lütfen!" Bileğimi bıraktı ve yatağına oturdu sanki biraz öncesi yaşanmamış gibi bana sırıtarak bakıyordu. Ondan uzak bir yere oturdum kimsenin gelmediğine emin olarak konuşmaya başladım.
"B...ben-"
"Kekelemeyi kes!"
"Ben özel birisiyim..." Sesim fısıltıdan ibaret çıkmıştı.
"Nasıl?"
"Düşünceleri okuyabiliyorum, cansız nesneler ile konuşuyorum ve bu bileğimdeki şey neyse anlamı var. Senin için de geçerli."
"Peki bundan sonra ne olacak?"
"Bilmiyorum ama senin hayatın değişecek."
Harun yataktan kalktı ve üzerine kazağını geçirip odadan çıktı. Kazağımın kolu ile gözyaşlarımı silip bende odadan çıktım.
Mine ile aynı anda odadan çıkmıştık tuhaf olan şey ise gözlerindeki öfkeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Power(Devam etmeyecek)
FantasyDünyada yaşıyordum fakat kendi kurduğum hayal dünyamda...