KUKLA

Mary Shaw

Kuçuk bir kasabada kuklalarıyla izleyicelerini eğlendirmekti Mary Shwa'ın yaptığı. Buyuk bir sahnede kuklalarıyla konuşur kelimeleri seyircilerin kahkahalarıyla bir olurdu. O gunde kahkahalar kasabanın dışına kadar geliyordu. Her şeyin başladığı o gune kadar...

Sahnenin ortasına oturmuş izleyicilerini eğlendirirken Mary Shaw dışında kimsenin bilmediği bir sır saklıydı. Kuklalar canlıydı. Elleriyle yaptığı kuklalarına can da bahşetmişti. Seyirciler bunu bu işin bir buyusu, Mary Shaw'ın bir şakası zannediyordu. Seyircilerin arasından kuçuk bir beden belirdiğinde kahkahalar bir anda kesildi. Herkes kuçuk göz kurelerini kuçuk bedene çevirmiş olacakları merakla bekliyordu. Araladığı kuçuk dudaklarından dökulen kelimeler herkesin yuzunun beyazlamasını sağladı. 

- Dudaklarını hareket ettirdiğini gördum. Seni pis yalancı. Hey millet bu kuklaların hiçbiri canlı değil!

- Hey Tae göruyor musun ? Bu kuçuk adam senin canlı olduğuna inanmıyor.

ellerinde tuttuğu kuklasına bakarak söyledi kelimeleri. Gözlerini yavaşça kuçuk çocuğa çevirdiğinde hiç bir duygu kırıntısı barınmayan kelimeler çıktı ağzından.

- Başka canlı olmadığını duşunen var mı?

havaya karışan kasvetle gezdirdi bakışlarını salonda. Hiç kimseden ses çıkmayınca kuçuk bedene çevirdi bakışlarını tekrar. Beden çoktan yerine oturmuştu. Mary Shaw'da şovuna devam etti.

Ertesi gun ve onu takip eden gunler boyunca her yerde kayıp ilanı vardı kuçuk bedenin. Tum kasaba halkı bir olmuş kuçuk çocuğu aramışlar ama bulamamışlardı. Bu durumdan Mary Shaw'ı suçlayan kasaba halkı bir gece ansızın bastı evini. Mary Shaw'ı kollarından ve bacaklarından bir masaya bağlayan kasabalılar ona turlu işkenceler ediyorlardı. Mary Shaw'da istemsizce bağırıyordu. Kayıp çocuğun babası elindeki jiletle Mary Shaw'ın diline kestiğinde de ona işkenceler uygularlarken de kuklaları izliyordu kasaba halkını. Kasabalılar evden çıkıp gittiğinde Mary Shaw çoktan ölmuştu. Mary Shaw'ın laneti adım adım kasabanın sokaklarını ele geçirirken başladı Tae'nin öykusu...

Ancak sahip olduğun herşeyi kaybettikten sonra istediğin herşeyi yapacak kadar özgur olursun...

Tae'de herşeyini kaybetmişti. Mary Shaw'ını kaybetmişti o. Şimdiyse kaybetme sırası ona bunları yaşatanlardaydı...