hey namjoon,
kendine taktığın maskeleri hatırlar mısın?
ilişkimizi açıkladığımızda aldığımız nefret dolu yorumların, ailenin seni reddeşinin, fiziksel özelliklerinden dolayı aldığın nefretin seni üzmediğini, alıştığını söylerdin, hatılıyor musun?
her zaman gülümserdin namjoon, sen insanlara gülümserdin.
seni banyoda, yere çökmüş ağlarken bulduğumda dahi gülümserdin namjoon.sen insanlara karşı maske kullanırdın, sen bir maskeydin, artık maske olmuştun namjoon.
senin masken gülümsemen, mutluluğun ve sevincindi.
o yağmur sonrası çıkan bir gökkuşağını anımsatan gülümsemen, bir kandırmacaydı.
ben bunu, seni o banyoda yere çökmüş ağlarken bulduğumda görmüştüm.
ama sen maskeni asla çıkarmazdın namjoon, bana karşı bile çıkarmadın.seninle beraber han nehrine yaptığımız bisiklet yolculuklarındaki durgunluğun, maskenin yavaş yavaş soyulmaya başladığı anlardı belki de, değil mi?
sen han nehrini severdin, ben seni severdim.
sen han nehrini izlerdin, ben seni izlerdim namjoon.
maskenin yüzünden soyulmaya başladığı anlara şahit olurdum, kırgın namjoon'u görürdüm.biliyor musun namjoon, ben seni kırgınken daha bir severdim.
içine attığın tüm o hıçkırıklara kulaklarımı tıkayamaz, sen gülümsesen dahi duyardım.niye daha fazla duymama izin vermedin namjoon?
sakın bana 'benim ağlamamdan mutlu mu olacaktın taehyung?' deme sevgilim.
insan, sesini duyamayınca, ağlamasına bile hasret kalıyor.ben de hasret kaldım namjoon.
senin o gece banyoda kollarımda ağlamana hasret kaldım.
maske bile olsa gülümsemene hasret kaldım namjoon.biraz daha yalvarsam gelmen için, gelir misin?
sen ağlamasan bile benim kollarında ağlamama izin verir misin?hasret kaldım ben namjoon, senin her şeyine hasret kaldım.
Şu bölümü pek beğendiğim söylenemez ancak, silmekte istemedim.
