Bölüm 4

32 5 0
                                    

Fotoğraftaki Wesley Arav. Elliot' u giderek merak etmeye başladığınızı düşünüyorum. Umarım bu bölümü seversiniz. Bu bölümü "Kiraz Mevsimi'nin jenerik müziğini" dinleyerek yazdım. Sizi seviyorum ve Vote'ları bekliyorumz. :D

"Bırak takibi Elliot Basil!"

"Bir daha asla seni bırakmam."

"Niye Elliot ben senin neyinim ki?"

" Sen benim..." "Sen benim aşık olduğum kızsın. "

"Gördün mü sen de dedin işte ben senin hiç bir şeyinim bir dakika ne aşık olduğun kız mı?"

"Ben mi??"

"Bir dakika, sen beni tanımıyorsun bile, daha iki hafta falan oldu. Bu çok saçma."

" Seni herkesten iyi tanıyorum."

"Tabi canım, kesin öyledir. Peki, niye o zaman o kızla birliktesin? Yalan bari söyleme bu bir şaka zaten." dedim.

Elliot'u ittim ve odama doğru yürümeye başladım. Bunu rüyamda bile görmemiştim. Saçma kesin okul şakası. Yeniyim ya ondan...

Arkamı dönüp Elliot orda mı değil mi diye baktım ama orda yoktu. Peki ya nerdeydi bu çocuk? Tabi vicdanı el vermedi, sevgilisinin yanına gitti. Nefret ediyorum ondan.

***

Odamın kapısı açıktı, ama kapatmıştım. Büyük saçmalık...

İçeriye yavaşça girdim korkuyordum.

İçeride arkası dönük sandalyeye oturmuş biri vardı. "Elliot, çık git odamdan! Hem sen buraya nasıl girdin?"

Bana döndü ve ayağa kalktı, elinde Uykucu yani oyuncak ayım da vardı. "Bugün gidiyorum ama senin bilmediğin çok şey var.Ayrıca bu ayıyı hatırlıyorum." dedi ve masanın üstüne bıraktı. Al bu da anahtarın gizlice cebinden aldım, farketmemiş olmalısın." dedi ve kapıyı hızlıca çekip gitti.

Neyi bilmiyor muşum ki? Ne sanıyor bu çocuk kendini aptal işte...

Of of uyumam lazım...

Pijamamı üstüme giydim ve yastığa başı koydum, anında uyumuşum..

Her zamanki gibi rüyasız bir gün olur mu? Asla, yine rüya gördüm. Bu sefer rüyamda eskilerden bir şey vardı. Bu 5 yaşındaki halimdi. Annemin elini tutmuş, alışverişe gidiyorduk. Elimdeki Uykucu aniden düşmüştü hem de çamura bir anda yanımda bir çocuk belirdi ve bana Uykucu'yu çamurdan aldı, elleri değdiği anda Uykucu bembeyaz olmuştu. Oğlan da anneme göz kırpıp, gözden kaybolmuştu.

Ter içinde uyandım, Uykucunun çamura düştüğü günü hatırlıyordum ama onu annem çamurdan almış ve yakınladaki bir kuru temizlemeye vermişti.Alışverişimiz bittiğinde onu ordan geri almıştık.

İşin garibi ben niye rüyamda böyle gördüm. Çok saçmaydı. Bir de Elliot bana o ayıyı hatırladığını söylemişti. Yoksa bana Uykucu'yu veren çocuk o muydu? Yok canım annem almıştı onu ordan.

Of neyse ne? Karnım acıkmaya başlamıştı, buzdolabında da hiç bir şey yoktu. Üstüme bir mont alıp aşağıdaki kantinin yolunu tuttum.

Kantinimiz küçük ama sevimliydi, makarna nerdesin sen? İşte buldum seni. Kasaya gittim ve parasını ödedim. Kasadaki çocuk bana bakıp gülümsedi," burda yeni misin?"

"Evet yeniyim. " dedim çocuğa bakmadan.

" Bu arada ben Wesley, seneye sizde kasada bekliyeceksiniz. Bunu hayata alışmamız için yaptığını söylüyor müdür. Ama gerçekten de sıkıcı bir iş, burda bütün gün tek başıma öylece oturuyorum." dedi başını öne eğerek. "Mm, senin dersin yok muydu?" dedi ardından. " Var ama bügün biraz hastayım galiba gitmedim,bu arada ben de Nenna. Tanıştığımıza memnun oldum ve kolay gelsin" dedim ve uzaklaşmak için arkamı döndüm. "Aslında birlikte makarna yapabiliriz hem bana arkadaş olursun!" dedi. Aslında hiç fena değildi oda da sıkılmaktansa burda Wesley'le makarna yapardım.

"Tamam olur. Hadi o zaman."

Hemen kantinin arka tarafındaki mutfağa geçtik ve önlüklerimizi taktık. Çok eğlenceli vakit geçiriyorduk. Makarna olduktan sonra onu bir güzel yedik. Wesley çok tatlı bir çocuktu. Beni sürekli güldürüyordu, nerdeyse bütün olanları unutmuştum. Makarnayı bitirdikten sonra, aklıma bir fikir geldi. " Okul kantini için kurabiye yapmaya ne dersin?"

"Olur ama ben bilmiyorum ki..." dedi Wesley.

" Hiç önemli değil ben sana öğretirim."

İşin başına koyulduk. "Un,süt, yumurtaaaaaa!!!" "

"Ellerine bak!!!!!"

"Şimdi ellerimi saçlarına sürücem ahaha!!"

"Wesley, yapamazsın çünkü ben senin üstüne un kutusunu boşaltıcam."

***

"Sanırım oldular, mmmm mis gibi kokuyor, ye bakalım Wes,aç ağzını kocaman."

İlk kez bir erkeğe kendi ellerimle bir şey yediriyordum.

"Harika olmuş Nenna!"

" Tabi ben yapınca güzel olur şimdi bunları sergileyelim." Elimizde kurabiyelerle mutfaktan çıktık. Öğle arasına 5 dakika vardı ve biz hazırdık. Mutfağı temizlemedik ama...

" Wes"

"Neena"

Aynı ağızdan " Mutfak!"

" Koş koş koş , al şuna çöpleri at."

"Süpürge işi bende"

"Bulaşığı da ben hallederim." dedim ve biz başladık temizliğe.

***

Öğle zili çaldı ve ben o sırada arka kapıdan çöpü atmak için dışarı çıktım. Geri geldiğimde kantin dolmuştu. Hemen Wesley'e yardıma gittim.

"Kurabiyelerimiz baya satılıyor galiba." dedi Wesley.

"Ay evet." dedim ve Wesley'e sıkıca sarıldım.

O sırada kapıdan içeri Elliot girdi. Elliot bana ve Wesley'e uzun uzun baktı. Ben de Wesley'den uzaklaşıp mutfağa girdim.

İçimde bir şeyler kopmuştu ya da oluşmuştu. Ya da kelebekler uçuşuyordu. Of rezil olmuştum ama bir şey kafamda oturmuştu.

Wesley'den hoşlanmıştım ama Elliot'a aşıktım. Bu hiç bir zaman değişmeyecekti...

Just You(by Goddess398)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin