Büyükannemin yanına Adrien ile birlikte gittik. O da odasında dinleniyordu. Bu aralar bitkin gibiydi. Onun için üzülüyordum.
“büyükanne ben geldim”
Deyip kapısını çaldım. Adrien odanın dışında bekliyordu beni.
“büyükanne bana böyle bir kutu geldi. İçinde fotoğraflar ve bazı mücevherler var. “
“yakından bakabilir miyim?”
Büyükannem ilk resimlere baktı. Çok eski durmayan bir fotoğrafı bana gösterdi.
“bu kızı biliyorum gerçekten çok iyiydi her zaman kötülüğe karşı bir adım öndeydi fakat bu yaklaşık 55 yıl önceydi. Ben küçüktüm 13 yaşındaydım onun hayranıydım”
“ne yani bu bir süper kahraman mı? “
“yeni nesil bunun bir efsane olduğunu düşünsede gece yarısı ladybug gelir ve kötü adamları yenerdi. O zamanlar çok nadir kişilerde fotoraf makinesi vardı telefonların da daha kamerası yoktu. “
“peki nasıl kayboldu bu ladybug?”
“nasıl mı? Sanırım kötü adamın mücevherini aldı fakat onu kaybetti. Sonra da ortadan kayboldu.”
“ben peki bunları kime vermem gerekiyor. yani ben bunlarla napabilirim?”
“bunların sana veya Paris gelmesinin bir sebebi olmalı. Bilmiyorum fakat birini tanıyorum. Buraya uzun zaman önce çinden geldi oranın adresini yazayım ona sor canım”
“peki büyükanne”
“bu arada şirket işleri nasıl gidiyor?”
…
Bu arada Adrien marinette’in odasını görmüştü. Kendini tutamadı. Ve girdi.
Burası gerçekten çok büyüktü. Onun odasından da büyüktü. Buraya geldiğinde o kadar incelememişti. Bilgisayar masasının üzerinde kağıt ve boya kalemleri doluydu. Ne de olsa o bir tasarımcı.
Tekerlekli sandalye’ye oturdu. Etrafında bir tur döndü.
“ben de böyle bir sandalye almalıyım”
Burada tamamen toz pembe hakimdi. Aşağıda çekmeceye baktı.
Araladığında pembe bir defter gördü. Şirket ile ilgili küçük notlar almıştı. Defterin yanında ise süslü kalemler. Diğer yanında bir çekmece daha vardı. Bu bir çizgi romana benziyordu. Garip olan bir şey vardı. Kapağında o, marinette ve Nathaniel vardı.
Tam kapığını aralayacakken marinette aklına geldi çizgi romanı çantasına attı. Ve koşa koşa geri yerine döndü
Tam zamanında gelmişti çünkü marinette geldiğinde kapıdan çıkıyordu.
“nereye gitmiştin?”
“ben mi? Şey lavaboya gittim”
“iyi hadi nereye gitmemiz gerektiğini biliyorum hadi gidiyoruz”
…
Burası terapi evi gibi bir yerdi. İçeride yaşlı bir adam vardı. Kapıyı tıklayıp ikimizde odanın içeri girdik.
“merhaba ben marinette.”
“merhaba ne için geldiniz?”
Çantamdan o kutuyu çıkardım. Normalde küçük çanta kullanmayı severim ama bu kutu için büyük çanta almıştım.
“bu kutu nedir?”
“onu nerden buldun?”
Deyip ciddi bir yüzle doğrulup yanıma geldi. Kutuyu elimden aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİM : Karışık Duygular
Fanfiction"Ben her zaman istediğimi alırım prenses" "üzgünüm zengin ve kendini beğenmiş egoistlere karşı fobim var" "benim için fark etmez" ➡️Rekorlar⬅️ #Miracle = 1. #queenbee = 1. #uğurböceği = 6. #agreste = 5. #zag = 3. ...... Kitaba geçmeden önce buray...