Kırık Dökük Umutlar

331 7 0
                                    

Merhaba,ilk hikayem olacak çok heyecanlıyım.Bence sizde beğeneceksiniz.Çünkü kendi hayatımı anlatacağımBiraz doğru biraz hayal ürünü olacak.Çok değişik ve dolu dolu bi hayatım oldu bu yıl.Çünkü 8.sınıftım.Ve aşk hayatına ilk defa atıldım yanlış arkadaşlar,yanlış tavsiyeler,komik anılar ve daha neler neler.Şimdiden teşekkürler :)

Bir elinde kaybettiklerin,bir elinde hala kırık dökük umutların.Kırılmış umutların battıkça eline tam da sol yanın çok acıyor.O gelmiyor,öpmüyor,geçmiyor.

Ve bir okul başlangıcı daha.8.Sınıfın ilk günü gayet normal ve manuel geçti.Okul ikiye ayrılıyor bizim tayfa ve diğerleri.4 kişiyiz hepimiz kızız tabiki.3 yıldır böyle bir grup var ben bilmem ama popüler olduğumuz söylenir.Bir umut belki yakışıklı bir çocuk görürüz diye bahçeye çıkalım dedik ama lanet olsun yine kimse yok.Ben bu okuldan kestim umudumu.Sonra bi bağırış "yağmurrr" bu kadar yırtıldığına göre beni çağıran Damlaydı.Direk bana sarıldı.

"Yağmur çok boy atmışsın ama esmerliğini koruyorsun yine"dedi ayaküstü biraz sohbet ettik ve zil çaldı.Şu okulun zili ne zamandan beri hadisenin "dümtektek" şarkısı bir değiştiremediler gitti.Neyse boşverelim.Gelgelelim hocalara 8 olduk ya hepsi öğüt veriyo ama benim pek ilgi alanıma girmiyor kendileri.

İkinci gün "DERSANE".3 yıllık kabusum demeyeceğim çünkü en güzel anılarım orada oldu.Şimdilik dersanede herşey istediğim gibi.En sevdiğim hocalar ve farklı arkadaşlar.Hmm dersanenin ilk günündeyiz ve 18 kişilik geçen yıldan az çok tanıdığım birkaç kişi.Tanıdığım olduğu kadar da tanımadığım kişi vardı.Her zaman ki gibi dersaneye geç kalmıştım.Sınıfa girdiğim de herkes nefret dolu gözlerle bana bakıyordu.Ben ise geçen yıldan tanıdığım hocalarımla samimiyetim gülüşümle onlara gereken cevabı verdim.Ama tartışmasız en gıcık olduğum kişi tartışmasız yan sırada oturan çocuk "oğuz"du.

Nedenini bilmiyorum ama sevmedim işte.İkidebir saçma saçma espriler yapıp yanındaki bücür çocukla gülüyordu.Evet bende berbat espriler yapıyor olabilirim ama gülen oluyor.Onun esprilerine sadece yanındaki küçük çocuk gülüyordu.Ama sanırım ben bu çocuğu bir yerlerden çıkartıyordum.Aaa evet geçen yılda bizim dersanedeydi.Ama bizim aınıfta değildi.O zaman onu mor bir formayla görmüştüm galiba pek hatırlamıyorum aslında neyse demekki birde onu tanıyormuşum.Bir de bugün mutlu olduğum tek şey en sevdiğim öğretmenin sınıf öğretmenimiz olması oldu.Adı "tuna hoca".Dersanemizinen matrak öğretmeni.

Bu sabah uyandığımda yine tonlarca küfür ettim.Allahtan okulla evim arasında 5 dakikalık mesafe varda diğerleri gibi 6'da uyanmıyordum.Birde iyi ki başımın belası,herşeyime karışan abim evden ben uyanmadan çıkıyordu.Neyse okul bugün yine herşeyiyle aynıydı.Tanışma faslı falan zaten 8 yıldır birlikteyiz niye tanışıyoruz ki.Alt tarafın6.sınıfta karma oldu ama yinede tanıyorduk birbirimizi.Ama dersanede aynı şeyler olmadı.Oğuzun adı sınıf listesinde yoktu.Başka sınıfa alındı sanırım.Amaan banane ne yaparsa yapsınlar.Sınıftan birkaç kızla arkadaş oldum bile.Herkes aynı şeyi söylüyordu.

-"Yağmur seni gıcık ve asi bir kız zannediyordum ama çok canayakınmışsın."

-"Teşekkürler,olur böyle şeyler."

Akşam 6'ya kadar dersanede kalmak çok zoruma gidiyor ama neyse alışmaya bakacağım.

Bugün okulda beklemediğim birşey oldu demeyeceğim çünkü 7.sınıftan beri istediğim birşeyin ilk adımını atma şansım oldu."Okul başkanlığı".Geçen yıl öğretmenimin başının etini yemiştim.Çünkü okul başkanı olabilmek için önce sınıf temsilcisi olmak gerektiğini biliyordum.Duyuru gelince hoca direkt beni yaptı.Aslında biraz tedirginim.Acaba bu göreve layık görülececek miyim ? Okul beni sevip oy verecek mi ?

Bugün dersane yoktu.Tekrar yaparak geçirdim.Böyle dediğime bakmayın her yıl başlarda böyleyimdir ama sonradan bozuluyorum.Bir iki ay böyle geçti ve sonunda müdür yardımcısı "recep hoca" beni konferans salonnuna çağırmak için nöbetçi öğrenciyi göndermiş.Neyse işte salona indim,her sınıfın temsilcisi aşağıda oturmuştu.Bende oturdum.Sonra sinirli mi sinirli Adil Hoca girdi içeri.Hemen okul başkanlığı konusunu açtı.

-"Kendinize güveniyorsanız,okulda bir ağırlığınız var ise,öğretmenlerinize ve arkadaşlarınıza saygınız var ise dilekçenizi yazıp Recep Hocanıza verin."dedi.

Bir ara bildiğin vazgeçtim aday olmaktan ama sonra "amaan ucunda ölüm yok ya"diyip tekrar giriştim işe.Bizim kızlara falan sordum hepsi destek oldular.Dilekçeyi yazarak hocaya verdim.Sonra direkt acaba nasıl rakiplerim olacak diye düşünmeye başladım.Tam 6 rakibim vardı.8'lerden bir ben ve bir kız daha vardı.Zaten diğerleri pek umrumda değillerdi.Kızı da tanıyorum yakından ama hiç rekabet falan olmaz diye düşünüyorum.Kazanacağını pek düşünmüyorum ne yalan söyleyeyim.

Kırık Dökük UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin