Farkındayım biraz geciktim. Lise cidden çok yoğunmuş. Bölümleri haftada 1 kere atmayi
atmayı düşünüyorum.Şimdiki zaman...
Üniversiteyi başka bir ülkede okumak istiyorum. Ailemden uzak, arkadaşlarımdan uzak bir yerde...
Uzun bir düşünceden sonra Güney Kore de okumaya karar verdim
(bu arada kız normalde japon yani japonya dan gidecek kore ye)
Orada istediğim bölümü daha rahat okuyabilirdim. İstediğim bölüm güzel sanatlar animasyon ve çizgi film tasarımcılığı.
Küçüklükten beri cizim yapmayı çok seviyorum ve animasyonlara hayranım.
Bu fikrimi daha aileme bile söylemedim. Gerçi kimin umrunda her şekilde gideceğim ülkeyi söylemeden kore ye gideceğim. Ve onların paralarını almadan...Belki de sonsuza kadar en doğrusu budur
Biriktirdiğim harçlıklarımı kumbaramdan zar zor çıkardıktan sonra bir kısmını kore parasına cevirttim. Bugün akşam için almıştım biletimi cok beklemeden bir daha dönmesizin gidecektim.
Saat sonunda 20 00 olmuştu herkesin odalarına çekilmişti. aileme ufak bir not bıraktıktan sonra sessizce evden çıkmayı başardım. Koşa koşa taksiye bindim. Saat 20 45 de uçağım kalacaktı ve hava alani benim oturduğum yere çok uzak umarım yetisebilirim.
Saat 20 23 tırnaklarımı kemirirken bir yandan da taksi şoförüne daha hızlı olmasını söylüyordum.
Hava alanına sonunda geldim. Taksi şoförüne parayı verir vermez hemen arabadan inip var gücümle koştum.
Saat 20 41 de uçağıma ulaştım. Cidden çok rahatladım. Ve uçağa biner binmez kulaklıklarımı takıp uyumaya başladım.Korecem çok az da olsa vardı ve 5 dakikaya inecegimizi söyledi pilot. Aşırı stresliydim sonuçta kalacak yerim yok, Korecem tam yok, param da 1 günlük otelde kalmaya anca yeter. Bir gün sonra zaten yetenek sınavına gireceğim onun stresi bambaşka zaten.
Uçaktan indikten sonra etrafi dikkatlice inceledim. Ve okula yakın bir otelde 1 günlük kalmak için
için paramı ödedim. Param nerdeyse bitmişti. Sanırım yeni bir iş bulmalıyım.Otelime yerlestiktikten sonra biraz çizgilerimle uğraştım. Değiştirdiğim telefonu kurduktan sonra derin bir uykuya daldım.
Gözlerimi açar açmaz saate baktım ve bir oh çektim. Geç kalmamıştım ama acele etmeliydim. Bavuluma koyduğum ramenlerden bir tane aldim ve asagi inip sıcak su koydurdum. Yemeğim hazırr.
Afiyetle yedikten sonra üstüme klasik kıyafetlerimi giydim. Hızlı adımlarla otelden çıktım. Neyseki okul çok uzağında kalmıyordu otelin.Her adım attığımda stresim daha da çok artıyordu.
Okula geldikten sonra sınava gireceğim sınıfa yerleştim. 5 dakika sonra sınavım başlayacaktı.
Sınavım cidden güzel geçmişti. Elim biraz titredi ama olsun sonuçta iyi geçti. Sınav sonuçları yurt sonuçlarıyla beraber 1 hafta sonra açıklanacak. Eğer yurt çıkmazsa cidden bu benim sonum olabilir.
İş aramak için nerdeyse tüm kore yi gezdim.
Cidden hiçbir iş yeri beni kabul etmedi. Neymiş korecem tam değilmiş.
Cidden ben napacağım...
Hava kararana kadar etrafı gezdim az çok öğrenmeye çalıştım. Kararınca da bir parka geldim. Banka yerleştim. Cidden korkuyordum. Sadece parkta ben ve birkaç adam vardı. Beni farketmemislerdi neyseki. Yorganima sarıp uyumaya çalıştım. Ama sadece sabaha kadar gözlerim kapalıydı. Uyuyamamistim...
Bir ışıkla hemen gözlerimi açtım ben gözlerimi açınca ortadan kaybolmuştu herneyse. Cidden ne olduğunu merak etmiştim.
Hava çok soğuktu. Ve benim birseyler yemem gerekiyordu. Ramenim vardı fakat onu yapacak bir suyum yoktu. Çok ac olduğum icin rameni çıkarıp kuru kuru yedim. Cidden hayatımda yediğim en güzel ramen olabilir.
Yemegimi yedikten sonra kalkip etrafa bakindim kimse yoktu.Biraz ıssız bir parktı, ürkmüştüm.
Eşyalarımı bankın altına sakladiktan sonra parktan ayrıldım. İş bulmaya çıkmıştım. Ne olursa olsun girecektim
Fakat hiçbir iş beni almıyordu.4 buçuk saatin sonunda pes ettim ve kalan paramla bir su aldım. Bitmesin diye çok az içtim. Daha sonra telefonum çaldı kim olduğunu bilmiyordum açtıktan sonra dikkat et diye bagirdi arkamdan araba geçmişti ama nasıl nasıl bunu bilebilirdi ki...
Kontörüm olmadığı için bidaha arayamadim. O da beni aramadı. Sesi çok güzeldi biraz soğuktu ama güzeldi. Bir erkek sesi olduğu çok belliydi. Acaba kimdi, beni mi takip ediyordu ve telefon numaramı nereden almıştı. Sorularla delirmek üzereydim.
Saat çabucak geçmişti 22 00 olmuştu bile. Ben de oyalana oyalana dün gece konaklandığım parka geri döndüm. Etrafta bu sefer kimse yoktu. Biraz daha bakindim. Bugün eşofmanımla uyumak istiyordum. Pantalon ile yatmak cidden çok zor.
Kuytu bir köşede pantalonumu cikarttim tam eşofmanımı giyecekken bir fotoğraf sesi duydum. Korkuyla ve hızlıca eşofmanı giydim. Titriyordum.
Yüzünde maskesi olan biri geldi o geldikçe ben geri geri
geri gidiyordum. En sonunda duvarın arasinda kaldım. Kulağıma fısıltıyla "Sessiz ol daha kötü olur yoksa! " dedi
O kadar titriyordum ki uzaktan bana bakan biri bile farkederdi. İmdat diyecektim ki eliyle ağzımı kapatıp arkamı döndürdü."Ba-baa-na ne-e yap-yapacaksınn? "
"SUS!"
"Hayır lütfen lütfen bana dokunma istemiyorum lütfen yapma"
"sana sus demiştim sen bilirsin"
Bana vurmaya başladı. Ellerimle yüzümü koruyordum ama o kadar çok vurdu ki gücüm kalmadı. En son ağzımdan kan geldiğini hatırlıyorum.
"HEY hadi artık kalk hey lütfen iyi misin? Cevap ver "
Bölüm sonuuu biraz merak iyidir
Oylamayı unutmayın
^_^