Londra

235 16 10
                                    

Sabah omzumun ağrısıyla uyandım. Ah lanet olsun ben koltukta mı uyumuşum ? Ami'nin merdivenden indiğini gördüm. Hanım efendi yatakta uyumuş bende koltukta. Hiç uyandırmaya da çalışmamış belli. Kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. Ami'ye ceza olarak ona kahvaltı yoktu. Masaya hazırladıklarımdan koydum. Bir de çilek reçeli.. Bitti. Yemeğe başladığm da Ami'nin sesini duydum ''hani bana ?'' ''bu senin cezan. Beni uyandırmama cezan'' ilk başta sırıttı sonra yavru köpek bakışları yolladı. Onu umursamayarak yemeğime devam ettim. Yemeğim bitince Ami'yi gördüm. Kahvaltıya yeni başlamıştı. Bana dil çıkarmıştı bende ona. Odama çıktım ve bol bir t-shirt altına tayt giydim. Tuvalete gidip gereken işlerimi hallettim. Çıktıktan sonra makyaj masama geçip parlatıcı alıp dudaklarıma sürdüm. Çilekli parlatıcı...

Bugün kaydımı yaptırmaya gidecektim. Umarım her şey güzel olur. Bu sefer şans yüzüme güler. Aşağı indiğim de saate baktım. 13:30. Herhalde yetişirdim. Bu yüzden kendime kahve yaptım. Arkamdan biri ''bende!'' deyince ona da hazırladım ve götürdüm. ''cezam kalktı mı?'' deyince kahkaha atıp ''evet'' dedim. O da gülmeye başladı. Kahvemi içmeden önce kokladım. Kahve kokusunu severim. Kahveden bir yudum alınca içimin ısıdığını fark ettim. Ami'nin sorusuyla kendime geldim. ''Başvurular için gidecek misin?'' ona dönüp heyecanla ''evet'' dedim. Kafasını olumlu şekilde salladı. Kahvem bitiiğin de mutfağa bardağı koydum. Saate bakmak için mutfaktan çıktım ve saat 14:00 dı. Merdivenlerden gelen sesle kafamı ota tarafa çevirdim. Ami ''Ben hazırım hadi'' diye bağırıyordu. Kafamı olumlu anlamda salladım ve ceketimi askıdan alıp giydim. Ceketin cebine telefonumu ve cüzdanımı koydum. Cüzdan taşımayı sevmiyorum  bu arada. Ami arabasının kilidini açtı ve bende hemen içine girdim. Ami de girer girmez arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk.

25 dk sonra varmıştık. Görevli beni yukarıya kadar eşlik etti. Bir kadının ofisine gelmiştik. Kapıyı tıkladı ve içeri girdi. Sonra beni çağırdı ve kendisi çıktı. İçeri girdiğim de kadın bana gözlüğünün altından baktı. Beni iyice süzdükten sonra gülümsedi. ''Merhaba ben Amelia Black'' dedim elimi uzatıp. ''Bende Jen Clafford'' dedi elimi sıkarken. ''Ben buraya dansçılık için gelmiştim.'' dedi. Kadın gülümsedi -tatllı bir kadındı- ''yarışmalar burada yapılmıyor'' dedi. İşte şansım yine bana gülmemeişti. ''Peki nerede yapılıyor?'' dedim. Lütfen İrlanda'ya yakın bir yerde olsun. ''Londra'da'' dedi. ''peki başvurular ne zaman biter'' dedim. ''En geç yarından sonra'' dedi. ''Teşekkürler'' deyip çıktım. Ben İrlandalıydım. Annem ve babam öldüğünden beri İrlanda'dan başka bir yere gitmemiştim. Sadece annem ve babamile gitmiştim. Acaba Londra'ya gitsem mi?  Ami beni dışarı da bekliyordu. Hemen yanıma geldi ve ''bu iş oldu de?'' dedi. ''evde konuşalım'' dedim ve arabaya bindim. Gözlerimi kapadım. Londra'ya gidersem Ami'ye ne olacak ? Bu arada tek derdim Ami'idi. Londra'da babamdan kalma bir evim vardı. Orada kalabilirdim. Ami'de belki benimle gelirdi. 

Eve geldiğimizi anladım çünkü araba durmuştu. Arabadan Ami ile aynı anda indik. Ami arabayı kitleyip yürümeye başladı. Bende yürüyorum tabi. Anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım. Bu ev Ami ile benim evimdi ama Ami burada sık kalmazdı. Ami bana bakıp ''kahve yapıyorum sen koltuğa otur hemen geliyorum'' dedi. Kahveyi seviyorduk. Koltuğa oturdum ve düşünmeye başladım. Sence değişiklik iyi olur mu? Ami bana bunun yüzünden kızar mı? Peki ben Londra'da geçine bilecek miyim ? İşte çalışmam gerekecek mi? Dansçı ola bilecek miydim ?

Ami'nin elinde kahve ile gelirken gördüm.  Kahvemi elinden aldım kokladım. Hemen bir yudum aldım ve içimde ki sıcaklığı hissettim. ''ee neler oldu?'' ''Ami yarışma Londra'da ve ben gitmek istemiyorum ama bu işi çok istiyorum'' dedim. Ami biraz şaşırmıştı sonra gülümsedi ve ''sevdiğin işi yapmak için gidiyorsun bu yüzden git'' ''sen?'' ''ben burada iyiyim'' ''benimle gel'' dediğiim de kafasını olumsuz anlamda salladı. Al işte. ''neden?'' ''Ben burada iyiyim'' dedi. Kafamı olumla anlamda salladım. ''Sen babanın evinde kalırsın.'' dedi. ''öyle planlıyorum'' ''uçak bileti alalım gel hadi'' dedi. Kafamı olumlu anlamda salladım ve o bilet alırken ben de eşyalarımı topladım. Önemli olanları anldım. Sonra bütün kıyafetlerimi valize yerteştirdim. Şimdi ben Londra'ya gidiyorum. Orada kalıcam yarışmaya katılıcam. Her şey mükemmel olacak demi?

Valizimi hazırlmayı bitirdikten sonra aşşağı indirdim. Ami bana bakıp ''akşam 08:00 de'' dedi. Gülümsedim ya da çalıştım. Olumlu anlamda kafamı salladım. ''ben gidiyorum hava alanında görüşürüz'' dedi. ''Tamam'' dedim. Ben 18 yaşındaydım o ise 19. O benim olmamış ablam gibiydi ve şimdi ne kadar da rahat davranıyor? Saat 16:00 dı. Yatmaya kararverdim. Hem dinlenmiş olurum demi? Yukarı çıkıp telefonumu ayarladım ve  yatağıma yattım....

Telefonun çalmasıyla yataktan çıktım. Elimi yüzümü hızla yıkandım ve gerekenleri yaptım. Makyaj masa geçip parllatıcı sürdüm. Saçımı açık bıraktım. Saate baktım 07:30 . Hızla aşağı indim ve taksi çağırdım. Taksi 5 dk sonra gelmişti. Valizimi yerleştirdikten sonra arabaya bindim. ''Hava alanı'' dedim. Adam kafasını salladı ve arabayı çalıştırdı. Hızla gidiyorduk. 15 dk sonra hava alanındaydım. Adama parayı verdim ve valizzimi çkardım ve indim. Hızlı adımlarla uçağın yanına gittim. Ami orada beni bekliyordu. Ona sarıldım ve ''seni özleyeceğim'' dedim. Bana bakıp ''şu yarışmayı kazan senle parti vericez. Hem de Londra'da'' dedi. Güldüm ve tekrar sarılıp uçağa bindim.İşte başlıyoruz. Telefonumu hemen uçak moduna aldım ve yerime oturdum. Londra'da beni ne bekliyordu ? Umarım zorlu şeyler değildir. Dans yarışması umarım iyi geer. O yarışma için her şeyimi vermeye hazırım.

Uçak kalmıştı ve benim gözlerim de kapanmaya başlamıştı...

O kız mı ? Neden ? (Niall Horan Fanficton)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin