Tam Bir Erkeğim

192 13 6
                                    

Gözlerimi birinin beni dürtmesiyle açtım. Karşımd ki kişiye baktım. Ha ben uçaktayım. Yine çok zekiyim. Karşımda ki hostese bakıp ''evet?'' dedim. ''Efendim yemek?'' dedi. Neymiş bu efendim. ''Resmiyete gerek yok ve yemek mi?'' dedim. 32 diş sırıtıyorumdur kesin. ''peki ne yiyeceksiniz'' dedi. Gülümsediğin de yanağında gamze çıkıyor. Neden ben de yok. ''Adım Amelia. Sandwich ve portakal suyu'' dedim. Kızın kartına baktım ve Lisa yazısını görünce gülümsedim. Lisa bana istediklerimi verdikten sonra gitti. Telefonuu çıkarıp müzik açtım. Dışarıyı izlemeye başladım. Bir yandan da yemek yiyiyordum. Kaç saat kalmıştı inmemize? Daha çok var mı? Öeleyim mi? Eğer böyle davranmaya devam edecekken kendini uçaktan at diyen iç sesime 'hıh!' dedim ve yemeğimin bitmesi ile üzülmüştüm. Yanımda kimse de yoktu şanssa bak.  Madurum bennn! Atın beni denizlere konuşacak kimsem yok! ''selam'' diyen Lisa'ya döndüm. ''Selam'' dedim. ''sen farklısın'' dedi. Ya buda mı bana erkek gibisin diyecek? Demesine gerek yok zaten öylesin diyen iç sesime  'anan' dedim. ''Erkek gibi davrandığımı biliyorum herkes böyle diyor'' dedim ve gülümsedim. Lisa bana baktı ve ''o bakım dememiştim. Yani herkes 'Efendim' deyince kendini çok üstün görüyor ve bana sırıtarak bakıyor vb. ama sen öyle değilsin'' dedi. Ha demek bunu kastediyor. ''ha!'' dedim. Kıkırdadı. ''sana neden erkek diyorlar?'' dedi. Al işte ben de bunu bekliyordum. Derin nefes aldım ve '' Futbol oynamayı seven, pes oynayan, erkek kıyafeteri giymeyi seven, kızlarla değil de genel de erkekleri tercih eden, sevecen, eğlenceli, komik, acı çeken, çok duygusal olan, çabuk bağlanan, güçlü, küfür seven, rahatlığına düşkün olan, yemeğe aşık olan, dans ve şarkı hayatı olan bir kızım'' dedim. Ağzı açık kalmıştı. Anırmaya başladım. Ne çok komik.  Bütün uçakta ki kişiler bana bakınca sustum. ''Gerçekten erkek gibi'' dedi. Ona baktım. Ne dediğini anlamış gibi ''özür dilerim ama..'' devamını getirmesine izin vermedim. ''Alışkınım ve ben erkek gibi davranmayı seviyorum'' dedim. Gülümsedim. ''Hostes!'' diye bağıran bir kadının yanına gitmek için kalktı ben de tekrar gözlerimi kapattım. Ayılardan fazla uyuyorsun diyen iç sesime 'uyku önemli' dedim ve uykuya kendimi bıraktım...

***

Yine birinin dürtemesiyle uyandım. Gözlerimi açtım ve yine karşımda ki Lisa. ''Evet?'' dedim. Kabayım biliyom. ''Uçak inişe geçiyor'' dedi ve yanıma oturdu. ''Telefon numaranı alabilir miyim?'' dedi. Ne o çıkma teklifimi etcen? Bak daha hazır değilim düşünmem lazım. Ne diyon salak. Uykusuzluk sana yaramıyor diyen iç sesime hak verdim. Bu durum çok az görülüyor. Cevap bekleyen Lisa'ya döndüm. Telefonumu çıkardım. O da hızla kaptı ve açtı. Ekranda şifre çıkınca yüzünü buruşturup bana verdi. Kıkırdadım ve şifre yazan yere 'Forever Kötülük' yazdım. Ona uzatıcakken hızla elimden aldı e yine hevesle numarasını yazdı. Ben de onunkini alıp yazdım. Uçak iniş yapmıştı. Telefonlarımızı geri aldık. Ben valizimi alıp uçaktan aşağı indim. ''temis hava'' deyip içimi çektim.  Hızla taksilerin olduğu yere gittim. Taksiye biindim. Adamda hemen geldi zaten. Ona adresi verdim ve adam hızla eve gitmeye başladı. Evime valizimi bırakıp katılım şeysini yapacaktım. Telefonumu çıkardım. Hemen telefonumu uçak modundan çıkardım. Daha yeni aklıma geliyor ne kadar zekiyim (!) Hızla Ami'ye mesaj attım. ''Uçaktan indim. Eve gidiyorum oradan hızla katılım şeysini yapıcam-Amel'' yazıp gönderdim. (başvurumu ne deniyor bilmiyorum fark etmişsinizdir. Katılım şeysinden lkdhş)  Telefona geri mesaj geldi. Ne çabuk! ''Tamam umarım her şey yolun da gider-Ami '' ''umarım şans dile gt-Amel'' yazıp tekrar gönderdim. Tekrar mesaj geldi ''gt deme gt-Ami'' Kıkırdadım ve ''tamam gt sen yine de şans dile-Amel'' yazdım ve gönderdim. Yine mesaj geldi ''şans senle olacak merak etme-Ami'' Umarım öyle olur. ''Geldik'' diyen adama bakıp ''burada bekleyin'' dedim ve indim. Valizimi aldım ve hızla eve doğru yürüdüm. Kapıya gelince anahtarı aramaya başladım. Sonunda buldum. Zafer gülümsemesi. Kapıyı açtım ve valizimi içeri koyup tekrar çıktım. Hızla taksiye bindim ve adama gene adres verdim ve hızlı olmasını söyledim. Adam sanki taksi değil ferrari sürüyordu. ''Geldik'' deyince adama parayı verdim. Aşağı indim ve hemen binanın içine girdim. Dans ve müzik 2 gruba ayrılmıştı ve ben hızla dansın yolundan geçtim. Koşmaya başladım ve hala bir yere varamadım. Sonunda bir kadının kafasını görünce hızlanmaya başladım. Kadın telefon ile konuşuyordu. Beni görünce 1 dk işareti yaptı. Ben beklemeye başlamıştım. 1dk sonra kadın telefonu kapattı. Vay anasına gerçekten 1dk işareti yapıp 1 dk geçtikten sonra telefonu kapattı. ''Evet?'' diyen kadına tekrar döndüm. ''Ben dans başvurusu için gelmiştim'' dedim. Kadın bana güllümsedi ve bilgisayara bir şeyler yazmaya başladı. Hızla bana baktı ve tekrar bilgisayara yöneldi. Kafasını sonunda kaldırdı ve bana bakıp ''12 kız başvuru yapabilecekti. Sınır buydu ama hepsi dolmuş. Üzgünüz'' diyen kadına üzgün müsün cidden? diye sorasın bile geldi. ''Erkeklerin listesin de 1 kişi eksik ama '' dedi. Ne yani napıcam ben erkek listesini? Aklını çalıştır. Sen de erkek kılığına girip girersin yarışmaya. Nede olsa erkek gibisin o başvuru şeyini al diyen iç sesimi tebrik ettim. Neden olmasın bu? ''Son erkek başvuru şeyini alabilir miyim? Arkadaşım için'' dedim kadın bana gülümsedi ve son başvuruyu verdi. Boğazımda ki düğümü umursamadan başvuru şeysini aldım. KOşarak binadan çıkmaya başaldım.

O kız mı ? Neden ? (Niall Horan Fanficton)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin