Çantam sırtımda kulaklıklar kulağımda bir şekilde okula doğru defne ile yürüyordum tabi o bana bir şeyler anlatma derdindeyi yok yani kulaklık takılıyken insanların bir şey anlatmaya çalışması fazla ironik değil mi?
okul kapısından girdiğimizde kulaklığımı telefonumla birlikte çantama koyma çabasına girdim koyduktan sonra da sıraya geçtim "şimdi anlat defne" dediğimde kaşlarını çattı "dinlemiyormuydun sen beni?".
"kulaklık vardı ya hanikulağımda o yüzden duymamış ola bilirim dimi?" dediğimde bütün okulun bakışları okulun girişine yöneldi baya da kalabalıktı "noluyor orda kızım?" defne koşarak söylenirken ben ve sıradaki bir kaç kişi sırada durmayı tercih ettik.
Okula kavga etmeye geliyorlardı resmen.
"Pınar Dursana!" hocanın sert sesi ile gözlerim sonuna kadar açılırken bir kaç hocanın da oraya koştuğunu gördüm bir süre sonra kalabalığı dağıtan hocalar ardından pınar ve yerde ağzı burnu kaya boyanmış kıza baktım.
Hoca pınarın kolundan tutup okulun içerisine sokarken bir kaç hoca da yerde yatan kıza yardım ediyordu defne ise koşarak bana geliyordu "kızı efsane dövdü" bu kızı böyle dövdüyse beni yaşatmazdı.
Ortalık toplandıkdan sonra herkesi sırayla sınıflara sokmuşlardı sınıfa defne ile adım atarken bütün sınıfın pınarın kavgasını konuştuğunu fark ettim umursamadan çantamı sıraya koydum sonrasında hocanın derse girip başlamasını bekledim.
•••
Sonunda son dersin tenefüsü çaldığında çantamı toparlayıp sınıftan çıktım bütün gün sıkıcı dersleri işleyip notlar almakttan yorgunluk çökmüştü. okuldan sonunda çıktığımda raaht bir nefes verip telefonu çantamdan çıkartmak için atak yaptığım sırada omzumda aniden el hissetmemle korkuyla yanımdakine baktım.
"Pınar?" sadece kaşı yaraydı başka da bir şeyi yoktu "yine ne var?" sabah yürek yemiştim de onun atarını çıkartıyordum şu an "çok ayıp ediyorsun ama" öteki eliyle kolumu tutup omzumdaki eli ile elimi birleştirirken elimi çekme çabasına başlamıştım.
"ay yok sen bana bela oldun" dediğimde gülümsedi ben de elimi kurtarma çabasını bırakmıştım akşam dayağı yemeye niyetim yoktu "sadece sana bela oldum ama" diyip göz kırparken sırıtmıştım "sabahki kızı niye dövdün?"
kaşlarını çattı aniden "boşversene kızım hem bak seni ne güzel evine ben götürüyorum" gözlerimi devirdim gülümseyerek "sen beni götürmeseydin ben gidemezdim zaten" ellerimi tutuğu parmaklarıyla benim parmaklarımla iç içe geçirdi.
"seni koruyorum işte" dediğinde adımlarımızı yavaşlattı "ben mi dedim sana gel koru beni diye?" yolun sağ tarafında adımlarımızı yönlendirirken kaşlarımı hafifçe çattım "benim evim solda kalıyor"
"biliyorum sus ve yürü" derin bir nefes bıraktım sabret Ceren bu akşam dayak yemeden eve git Ceren korkunu belli etme Ceren. Beni bir binaya soktuğunda bir adım geri çekildim "bırak da gideyim ya" binanın girişinde itiraz ederken gülümsedi.
"merak etme bir şey yok seni eve ben bırakırım zaten güven bana" dediğinde güldüm "eşyalarımı izinsiz okulda serseri gibi kavga eden kıza neden güveneyim? beni burda döveceksin dimi?" kaşlarını çatıp güldü o nasıl karizmadır be.
"Dayak yemek istemiyorsan yürü" kolumu tutuğunda onunla birlikte 4 kat merdiven çıktığımızda çatı katına geldiğimizi fark ettim. "kesin beni aşağıya atacaksın" çatı katının kapısını açıp eliyle içeriye beni buyur etti.
içeriye ikimiz de girdiğimizde yerde serili Halı onun üzerinde ise yiyecek bir şeyler vardı "pınar?" elimden tutup beni halının üzerindeki mindere oturtu sonra da karşıma oturdu "eşyalarını izinsiz aldığım için özür dileme şeysi" kollarını arkasına koyup yerle bağdaş kurarken gülümsedim.
"yıldızlar çok güzel değil mi?" Parmaklarımı yıldızlara çevirdim "Onlardan daha güzel bir şey var".
•••
Aga bölüm saçma oldu bence düzeltiyim mi?
oyyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay || GirlxGirl || Texting
Aventura"yıldızlar çok güzel değil mi?" Parmaklarımı yıldızlara çevirdim "Onlardan daha güzel bir şey var".
