-4-

171 10 0
                                    

Saat dokuza geliyordu. Herkez bahçede toplanmıştı.Merdivenlerde oturmuş aşağısını gözetliyordum muhabirler, misafirler, okulda gördüğüm bir kaç kişi ve garsonlar. kalbim çok hızlı atıyordu yani burdaki herkez benim için burda bu çok güzel ve korkutucu içimde bir kopukluk var ve ben anlam veremiyorum buraya gelmeden önce yaşayamadığım bütün duyguları yaşadım tek birşey vardı ama toprağın ölümü beni ağlatmıştı ama üzmemişti bir insan ikizinin ölmesine üzülmez mi ? ben neden bu kadar çok üzülmüyordum. Kahretsin bu hayat hiç bana göre değil herkez lüksü sever peki ben neden sevemiyorum bu hayata hazır mıyı-

- hazır mısın?* dedi abim içimdeki sesi dışarı vurarak

+ belki* dedim o benim yanıma oturdu ve

- bak senin kim olduğunu herkez görmeli ne olursa olsun zaten öğrenicekler şimdi olsun ve hemen bitsin söz seni orda yarım saatten fazla tutmıcam* şevkatli sözlerine kafa sallamakla yetindim. ikimizde ayağa kalktık ben onun kolu girdim ve merdivenlerden inmeye başladık son basamağa geldiğimizde herkez pür dikkat bizi izliyordu genç kızların bakışlarında hayranlık ve kıskançlık vardı erkekler daha çok yicekmiş gibi bakıyorlardı annemle babamın yaş grubu ise meraklı gözlerle bizi izliyorlardı fotorafçılar en güzel pozu yakalamak için sağa sola koşturuyorlardı babam öksürük sesi ile bütün ilgiyi kendine yoğunlaştırdı

- Geçenlerde ailecek verdiğimiz bir röportaj'da öz kızım olduğunu itiraf etmiştim herkezin öldüğünü sandığı kızım yaşıyor onu bu yaşına kadar saklamayı başardım bırakın düşmanlarımı dostlarım bile su'nun yaşadığını bilmiyorlardı ve şimdi herkezin merak ettiği prenses burda su buraya gelir misin hayatım* dediğinde kibar adımlarla yanına gittim fotorağlarımız falan çekildi ailem misafirlerle ilgileniyordu ezgiyle ben ise odamda oturuyorduk ikimizde üzerimizi değiştirmiştik ezgi odada otururken bişey fark etmişti odamın penceresinin bitimince bir dal başlıyordu ve biraz ilerde bi ağaç eve giriliyordu ben ezgiye girmeyi teklif ettim oda kabul etti dalda ilk olarak o tam arkasındanda ben ilerliyorduk ve ikimizide rahatça taşıya bilen bir daldı aşağısı bahçemizdi düşsek anca bacağımız ve ya kolumuz kırılırdı evin önüne geldiğimizde ikimizde derin bir nefes alıp içeri girdik içeri harika dizayn adilmişti üç tane puflar mini bar kırmızı bir leptop atıştırmalıklar aynı filmlerdeki gibiler karşıya baktığımda gördüğüm manzarayla şok oldum bir tablo vardı tabloda benim resmim ve altında bir metin '' prensesim bu yazıyı okuyorsa huzuru buldu demektir su huzurunla tanış evet evin ismi huzur rahatlamak için ağlamak üzülmek mutlu olmak için ne olursa olsun sadece buraya geliyorsun buraya ben sen ve gerçek dostlarından başka birini getirme ne olursa olsun getirme bu ev senin anahtarı girişteki kuş evinin penceresinin içinde - yakışıklı ve seni çok sevdiğin abin '' yazı beni çok mutlu etmişti ezgiye dönüp

- burası ikimizin* diye bağırdım böyle şeyler sevmezdi ama burayı oda çok sevmişti

+ o salak yine bana laf mı sokmuş?* dedi tek kaşını kaldırak

- saçmalama seninle arkadaş olduğumuzu bu gün öğrendi ne zaman yazıcak ee ne izliyoruz onu söyle*

+ dream house' a nedersin ve ya kore filmi

- kore filmi olabilir aslında

+ farkında mısın bu durumda olan kızlar teen wolf ve ya supernatural izlerdi

- aslında teen wolfa ben daha başlamadım supernatural izlerkende yanlız olmayı tercih ederim çünkü yanımda kim olursa ya deanıma yada sam'a yavşıyor izin vermem onlar benim* dedim bunları söylerken ezgi gülüyordu camdan da gülme sesleri geliyordu koşarak cama gittim oha manraza süper deniz manzarası bayıldım buraya resmen aşağı baktığımda abim kahkaha atıyordu

KÖYLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin