Sonunda çatıkatına ulaştılar. Bu bölüm daha uzun olucak. Yani elimden geldiğince. İnşallah güzel olurrrrrrr. Birde bu bölüm Lona'nın dilinden olucak.
Veeeeeeeeeeeeeeeeeee
İyi okumalar
LONA
Sonunda çatıya çıkabilmiştik. Çatıya çıkışta aslında daha önce sıkılıpta saydıklarıma göre 20 tanecik basamak var fakat biz testler yüzünden zamanımızı yiyip bu 20 tecik basamağı 2 saatte çıkıyoruz. Anlamıyorum nedir şu öğrencilerin çektikleri. Bende dahil! Salın artık bizi ya.
Çatıya çıkar çıkmaz Aidan bağırmaya başladı...
Aidan: Oha! Şu kitapların güzelliğine bakın! (Şimdi bu kızlarımız birazcık ucundan (!) ergen olduğundan argolaratakılmamanız ricada bulunulur)
Ester: Gerizekalı ne kitabı günlük onlar. Baksana.
Terra, günlükmü kitapmı belli olmadığı şeylerin yanına daha çok yaklaştı. Peşinden de biz gittik. 4 tane vardı hepimiz hoşunuza kaçanı aldık. Benimki maviydi ve üzerinde su yazıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Geçen seferki kitaplar yani ve hepsi yine aynı kitabı alıyor)
İçlerine bakmaya başladığımızda Terra neyin ne olduğunu çok anlamış gibi bir anda bağırmaya başladı.
Terra: İkiniz de gerizekalının önünde gidenisiniz, sen Lona yorum bile yapmayıp çıktığımızdan beri etrafa bön bön bakarak bu iki gerizekalıyı da geçip liderleri olmaya hak kazandın kutlarım. Tabi kendimide çok zeki olduğum-
Lona: İki saattir sadete gelmeni bekliyoruz ama tek zekimiz olarak (!) bizi gömüp kendini övmenden fırsat bulamıyorsun!
Terra: Ayyyy amma da büyüttün ha! Gerçekleri söylemek ne zamandan beri hata oldu acaba. Sadece o şeylerin ne kitap nede günlük olduğunu söyliyecektim o kadar.
Aidan: Lona haklısın ama bir yerde yanlışın var-
Lona: Nerede yanlışım varmış bakalım
Aidan: Tek zekimiz o değil. Hatta hepimiz zekiyiz fakat bir o değil.
Ester: Ooo bu iyiydi. Helall. Çak bir beşlik. Dedi ve beşlik çakıştılar.
Lona: Terra seni böyle rütbelere koyduğum için üzgünüm adaşım. (arkadaşım diyor kendince)
Ester: Bak bu daha iyiydi.
Sende çak dedi ve elini uzattı. Bende sanki çakıyormuş gibi yapıp elimi geri çektim. Dolayısıyla Ester adaşım hariç herkes gülmeye başladı.
Ester adaşım sahte bir sinirle elindeki kitap aynı zamanda da günlük olan nesneyi yere fırlattı.
Birden herkes gaza gelip elindekini fırlatmaya başladı. Bende attım tabii hiç dururmuyum.
Bir yanda garip bir duman etrafı kapladı. Böyle sanki beyaz oluyormuşta yeşil olmuş, yeşil oluyormuşta mavi olmuş, mavi oluyormuşta kırmızı olmuş gibi bir renkti.
Sonrasında değişik bir varlık devasa çatıyı bile kaplaya bilecek endamıyla karşımızda belirdi.
Zaten yeterince iri olan gözlerimi daha fazlası olabilecekmiş gibi şaşkınlıkla büyüttüm. Kızlara baktığımda onlarında benden pek bir farkı yoktu. Terra'nın gözleri küçüktü fakat karşılaştıracak olursak bizimkinden daha çok açmıştı o küçük gözlerini. Aidan ise hem gözlerini de ağızını açmıştı. Birde ben ne ara kurtuldum bu şaşırma seranatımızdan?
Lona: Aidan ağzını kapat.
Dememle hepsi transtan çıkmıstı ve o değişik yaratık bana bakıyordu. Oda galiba benim gibi şaşırdı bu kadar çabuk etkisinden çıkmama.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
