Yıl2076

9 1 0
                                    

Artık herşey değişti.. Burası Nien ülkesi. Biraz detay vereyim ama ilk olarak ben Erkin. İsmim gibi özgür ve bağımsız haraket eden birisiyim. Ailem yok. Kardeşlerim yok ve arkadaşım yok. kısaca kimsesiz bi kızım..

Anne ve babamı son defa gördüğümde 7 yaşındaydım. Yağmurlu bir günde beni yetimhaneye bırakıp defolup gittiler. Böyle daha çok mutlu olurmuşum. Yüzlerini hayal meyal hatırlıyorum. Kimliğimde isimleri yazıyo sadice. Sadicr isimlerini biliyorum. Yetimhaneden onları bulmak için bilmem kaç defa kaçtım ama en sonunda döve döve yetimhaneden kaçmamamı söylediler. Ve ülke değiştirdiler. Şimdi yaşadıklarından bile şüpheliyim.

Benim hikayem fazla dramatik ha?

Ailem olmadığı için sevgisiz büyüdüm. Çok fazla dayak yedim. Ama hala neşeliyim. Okula gittim. güzel sanatlar lisesi, ama lise son da okuldan atıldım. Zengin bir züppe yüzünden...

Sayamadığım kadar çok dayak yedim. Ve fiziksel şiddet görmekten korkmuyorum. Çünkü acısına alıştım artık. Belkide bağışıklık kazanmışımdır acıya karşı. Kim bilir?

Herneyse beni tanıyorsunuz artık adım ERKİN 24 yaşındayım. çok güzel resim çizebiliyorum ama  zor sanata ilgi duymak. hele bi de beş parasızsan. Ama Nien de olanaklar çok fazla. Bilim adamları yeni keşiflerde bulundu ve artık ortalama bi insan ömrü 120 yıl ve isteyen ömrünü satabiliyor. Doğru duydunuz.

Zenginler daha fazla yaşamak istiyor ve siz de beş parasızsanız ömrünüzü satabiliyorsunuz kulağa ne kadar çılgınca gelde de yapılabiliyo. hemde elma armut satarmış gibi..

Bende yaşamak için ömrünü satanlardanım.

Ömrünü satıp yaşamaya çalışanlardan. çok saçma ama bi o kadar da kullanışlı bizim için . mecburuz buna yoksa açlıktan veya soğuktan öleceğiz.

bizde erken de olsa yaşayıp ölmeyi en azından mutlu bir hayat yaşayıp ölmeyi seçiyoruz. ömrümüzü satıp ne kadar da mutlu olabilirsek tabi.

Arasıra poltre çizimi tapıyorum bazı zenginler iyi para veriyor. bugün de bi duvar boyaması/graffiti yapmak için verilen adrese gidiyorum. Bu adrese daha önce hiç gitmemiştim. sokağın nerede olduğunu bulamıyordum bir türlü.

tabi ya diyorum. neden daha önce aklıma gelmedi ki dükkanlsrdan birine dormak ne kadar da aptalım. dükkana koşarak girdim. çünkü anlaştığımız randevu saati yaklaşıyordu geç kalırsam paramı eksik verirlerdi. zaten beş parasızken ömrümü de harcama niyetinde değildim.

Bir dükkana girdim. Ve ,
yol tarifini aldım ve yola çıktımyürüyerek orayı bulmaya çalıştım biraz uzakta kalıyordu ama olsun. bende daha hızlı yürürdüm yol uzaksa.
böyle düşünürken adresi buldum . Kapıda çok lüks bir araba vardı. Tüm ömrümü satsam da satın alamayacağım bir araba. çok güzel gözüküyordu ama benim değildi işte. keşke bir kere kullanma imkanım olsaydı bu siyah lüks arabayı. içeriye doğru yürüdüm

Hayatımda görmediğim kadar koruma aramaya tabir tuttu beni sonrasında içeriye girdim.

duvar boydan boya tablolarla doluydu. pembe, kırmızı, mavi, sarı her renkte duvarlar sanki bana selam vermek için sıraya giriyor gibilerdi. her biri sanki ben de burdayım demeye hazır egoistler gibiydi boyalı duvarların. kokudan yeni boysndığı belliydi. ama raflar hemen monte edilmişti. kim taşındıysa acelesi varmış biraz.

Hizmetli geldi ve beni bir odaya götürdü. Burada bekle dedi ve çıktı. Çok gerildim. Burası nasıl bi yer?

DEVAM EDECEK...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

nienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin