"Kalk artık uykucu sesi ile uyandım " gözlerimi kırpıştırıp sese döndüm. Karşımda bir grup durduğunu gördüğümde hızla toparlandım içlerinden ufak tefek zarif bir kız "merhaba "dedi gülümsemesi içtendi bana fırsat vermeden devam etti "biz buradan biryerlere gidip birbirimizi tanıyalım diyoruz sende gelmelisin "kendimi bir anda onun kollarında buldum bu kadar heyecanlı olmasaydı onu geri çevirebilirdim belki. Uyku sersemliği ile koldan kola gezerken herkese gülümsemeyi unutmamaya çalışıyordum. Birsürü yüz gülüş merhabalar falan filan. Okulun karşısındaki Kafe'ye geldiğimizde kendime yeni geliyordum. ilk defa herkesin yüzüne dikkatle bakma fırsatım olmuştu. Kızlar şık giyimli ve kibar görünüyordu , konuşmalardan anladığım kadarı ile birbirlerini eleştirme çabaları hat safhada olup bunun 2 çocuktan kaynaklandığı belli oluyordu. Ikiside sarışındı birinin eğlendiği fark edilirken ,diğerini konu sarmamış olacak ki etrafa bakınıyordu.Yanındaki kızlardan birinin bu durum hoşuna gitmemiş olacak ki çocuğun kulağına eğilip birşeyler fısıldadı. Çocuk başını olumsuz anlamda salladığında bu durum kızın hoşuna gitmemiş olacakki yüzü düştü. Çok hızlı bir şekilde yüzüne bir gülümseme yapıştırıp bu kez bacaklarını çocuğun gözleri önüne sererek elini elinin üzerine koyup birşeyler söyledi, bu durumu oturup izlemek hoşuma gitmediğinden kafamı diğer tarafa çevirdim. muhabbet uzamış herkes gülüp eğleniyor gibiydi. Beni birkaç kez lafa davet etmeye çalışsalarda hepsinden kısa cevaplarla kurtulmuştum. sonunda bundan vazgeçip kendi aralarında devam etmişler bende minnet duymuştum bu duruma. Biraz sonra bir kızın hızla masadan uzaklaşdıgını gördüğümde masayı taramaya başladım. Bu az önce çocuğa kendini kabul ettirmeye çalışan kişiydi sanırım. Telefonum çalmaya başladığında benim burada oldugumu yeni fark ediyorlarmış gibi bakmaları dışında normalde utangaç değilimdir .hızla masadan kalkıp "deniz "dememle "sabahtan beri Neredesin sen evde senin gelmeni yaklaşık 3,5 sattir bekliyorum haberin var mı " diye çıkışması aynı saniyeye geldiki telefonu kulağımdan birkaç santim uzaklaşdırmak mecburiyetinde kaldım. Telefonu tekrar kulağıma yaklaştırdığımda ise " o kadar uğraştım senin için süprize yapacaktım ama herşey buz gibi oldu kardeşim!! Sesindeki kırgınlık sinirle bastırılsada şuan gözlerinin dolduğundan emindim. "Deniz üzgünüm ben gelince anlatırım hem yemeğe çıkmaya ne dersin şu geçen gitmek istediğin yere hemde " dedim. Pişmanlığım sesimden bile anlaşılıyordu. Duygularımı belli etmekten nefet ederdim. Ama şuan pişman olduğum söylenemezdi. Sesindeki heyecanı bastırmaya çalışarak " bilmiyorum 10 dk burada olursan belki " deyip kapattığı için cevap veremedim doğal olarak. Digerlerinin yanına dönüp "Üzgünüm artık gitsem iyi olacak tanıştığıma çok memnun oldum dedim ve sıra ile hepsi ile vedalaştım.Ufak tefek zarif olanın adı Pelindi en yakın arkadaşı Gamze esmer zayıf ve siyah dalgalı saçları beline kadar geliyordu. Pelinin diğer yanında sarışın çocuklardan biri oturuyordu fark ettim de biri diğerine göre daha kalıplıydı. Onları tuhaf şekilde birbirine benzetebilirsiniz derdim kuzen olduklarını öğrenene kadar. Pelinin yanında oturanın adı Mert sarışın saçları gibi gözleride bal rengine kaçıktı sanırım. Kuzeninin ise Batın sarı saçlar yeşil ile mavi arasında dolaşan gözleri vardı. Batın'ın yanında ise Rana adında sarışın uzun bacakları olan ela gözlü bir kız oturuyordu. diğerlerinin ismini hafızamda tutamayacagıma kanaat getirdiğimde. herkesle neredeyse vedalaşmıştım. Batın'ın "Neyle gideceksin " sorusu ile kendime geldim." taksi ile arabamı okulda bıraktık." dedim gülümseyerek. Batın "Memnun oldum gençler yarın görüşürüz." deyip yanıma yürümeye başladı. Kızların nereye daha erken itirazlarına aldırmayıp "ben seni bırakırım hadi" deyip yürümeye başlaması ile onu takip etmeye başlamıştım ki kapıya çıktığımızda "Teşekkür ederim ama buna gerek yok kendim gidebilirim" dedim. Ilk defa tanıştığım birine yük olmak gibi bir derdim yoktu kesinlikle. Şaşırmış gibi yüzüme dönüp "Neyle " dedi küçümseyerek "bu saatte burada taksi bulamazsın biliyorsun" dediğinde tüm gece boyunca yüzünde görmediğim bir tebessüm oluştuğu belliydi.En azından birimiz eğleniyorduk. Arkamdan "Derinnn " diyen bir ses duyduğumda yavaşça arkamı döndüm. Serkan'ı gördüğüme bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi sanırım. "Serkan!" dedim sevinçle. Batın'a dönüp "Taksiye ihtiyacım kalmıcak teşekkürler "deyip biricik kuzenimin koluna girip " Hiçbirşey sorma Serkan bize gidiyoruz " dediğimde şaşırdığı yüzünden okunuyordu. Yarım bir gülümseme ile baktığını gördüğümde birşey olduğunu anlamalıydım. Karşımda duran devasa boyuttaki bu motoru görmemle "İnanamıyorum Serkan ya bu motora binemem biliyorsun"diye küçük bir çığlık atmış olabilirim. Karşı taraftan gelen farlar sayesinde gözüm kör olma noktasına geldiginde Batın'ın arabası olduğunu anladığımda Serkan'ın arkasına binip elindeki kaskı kafama geçirdim. " Seni boğmamı istemiyorsan yavaş gidiyorsun " Serkan "hadi ama kuzen ben hep yavaş giderim" derken bile sonrasında attıgı kahkaha tam tersini söylüyordu . Bir dakika ben onun nasıl sürdüğünü hiç bilmiyordum ki. Beline sarılıp gözlerimi kapattım ve kahkahalar attığını duyana kadar kımıldamamaya özen gösterdim. Serkan: " yarım saattir öylece duruyorsun Derin in artık " dediğini kahkahalarının arasından zar zor duyabilmiştim. Hemen kendimi lavaboya attım ve ne var ne yoksa çıkardım. Deniz : " Sen iyi misin neyin var , hasta falan mısın sen anlatsana.." soru yağmuru devam ederken ben dişlerimi fırçalayıp odama yol almıştım bileki Deniz'in peşimden geldigini tabiki duyuyordum. Benim için hazırladığı kıyafetler çok dar ve mini olmalarına rağmen itiraz etmeden giyindim. Çünkü elinde sonunda istediklerini giyecektim değil mi. Deniz : "Güzel oldu siyah leoparlı bilekligin bunu tamamlar " dediğinde sesimi çıkarmadan kutudan istediği bileklikleri çıkartıp taktım. makyaj istemediğimi söyleyip aşşağı indiğimde Serkan'ın bizi beklediğini gördüm ve " neden bizimle gelmiyorsun yemek yedin mi " dedim Deniz'in itiraz edeceğini bildiğimden ama deniz itiraz etmedi Serkan da geliyordu. Benim Arabamla gideceğimizi biliyordum.Kırmızı bir Aston Martin heryerde dikkat çekerdi. Serkan'ın motorla bize yetiştiğini gördüğümde şaşırmadım. Deniz benim aksime çok heyecanlıydı heran vazgeçerim diye tek söz söylememişti yol boyunca. Onun bu halleri beni gülümsetsede kapıdan içeri girdiğim anda gülümsemem yüzümden silindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz ve Kış
Literatura KobiecaMerhaba arkadaşlar hikayemize Yaz ve Kış dememiz ile başlayalım iki kardeş düşünün birbirinden yaz ve kış kadar farklı buradan yola çıktık bakalım neler olacak. ^^)