Selam!
Kendimi aşırı yıkık hissettiğim için yazmaya karar verdim.
Yoksa seçtiğiniz şıkları yazmam için bir asır falan geçmesi gerekiyordu.
Bu arada hepiniz ayrı telden çalıyorsunuz, aranızda 'sevgili ne, yeniyor mu?' diyen bile var. Bu nedenle tüm şıkları yazmaya karar verdim çünkü neden yapmayayım, değil mi?
Beğenmeyenleri dışarı alalım hiiç uğraşamam.
Evet.
Platonik aşkı kısaca anlatıp geçeceğim, çoğu insan hayatında bir kere de olsa yaşamıştır bunu zaten.
Platonik aşk, acıdır. Gözyaşıdır. Kederli şarkılar ve anonim mesajlardır. Öyle pek de matah bir şey değildir.
Lisedeyken bir arkadaş, sevgilisiyle tanışma hikayelerini bana tek cümleyle özetlemişti ve ben de o cümleyi kullanmak istiyorum: "Biliyor musun biz birbirimize platoniktik, ihihihi."
Bunu ilk duyduğumda dumura uğramıştım. Birini seviyorsun, ona açılamıyorsun; o da seni seviyor ama sen ona hiç aralık kapı bırakmadığın için o da sana açılamıyor ve birbirinizi uzaktan seyredip iç geçiriyorsunuz. Bence bu platonik aşk değil, kısır döngü.
Döngüyü nasıl kırdıklarını sormadım, merak da etmiyorum açıkçası.
Bu, platonik aşkın milyonda bir hali.
Bir de %1'lik kısmı var. Umutsuzca sevdiğiniz o kişiyi bir şekilde elde etmek ve mutlu sona ulaşmak.
Anlatılacak bir tarafı yok. Aranızda bunu yaşayan da yoktur, olsa burada ne işiniz var? Hepiniz yıkıksınız.
Sıra geldi asıl kısma: %99'luk kocaman bir platonik güruhu.
Bu zavallı topluluk, aşık oldukları kişiyi herkesten daha fazla sevmesine rağmen sevgisinin bir karşılığı olmadığını bildiği için sessiz kalıp her şeyi içine atar. Bu gözler ne platonikler gördü aman da aman...
Mesela bir platonik üçgenine şahit olmuşluğum var. Siz hiç böyle bir şey duydunuz mu? Ben bunu yaşadım be! Hatta iki saniye durup düşününce üçgen değil de bir harita olduğunu hatırladım.
Şimdi şöyle: Lisedeyken sınıftan iki kız, bunlara adaş oldukları için Büşra diyeceğim, yine sınıftan bir erkek, buna da gözleri mavi olduğu için Mavi diyeceğim, üst sınıftan bir erkek, Esmer diyelim, başka sınıftan bir kız daha, ona da Sapık diyelim.
İsimler müthiş uydu yalnız. Zavallı kıza Sapık demem...
Her neyse.
Not: Buradan sonrası aşırı çarpık ilişki içerir. Aklını seven çıksın. (Çıkmadan oy verin.)
Şimdi... Her şey 9.sınıfta başladı. (Olaylar lise yılları boyunca devam etti.) Benim daha yakın olduğum Büşra, Benim Büşra diyeceğim ona, her liseye yeni geçen kız gibi üst sınıflardaki yakışıklı erkeklere platonik olma eğilimindeki bir kızdı. Naif, kendi halinde tatlı bir kızdır kendisi. Benim Büşra, 11.sınıftan bir çocuğa aşık oldu. Bu, Esmer'di. Esmer de esmer hani, boylu poslu manken gibiydi kendisi. Tabi yakışıklılık beraberinde ne getirir? Popülerlik.
Benim Büşra'yı diğer kızlardan ayıran özellik, biraz fazla takıntılı olmasıydı. Biraz da salaktı tabi. Bu esnada Diğer Büşra da Esmer'e aşık olmuş. Diğer Büşra biraz daha güzel, biraz daha sosyal ve oldukça kasıntı bir kızdı. Herkes beni görsün, beni sevsin ama ben terbiyeli naif kız imajımı asla bozmayayım kafasındaydı.
Aynen, gördük ne kadar saf olduğunu.
Neyse.
Benim Büşra Esmer'e olan aşkını bir tek bana anlattığı için zamanla kusma girişimlerinde bulunmaya falan başlamıştım çünkü her boş derste yanıma gelip Esmer'i anlatıyordu. Ölmek üzereydim. Gülmeyeceğim. Benim Büşra artık bokunu çıkarma evresindeyken Diğer Büşra ile de yakınlaşmış, onun Esmer'e olan ilgisini öğrenmiştim. Esmer de buna ilgi gösteriyormuş. Al başına belayı. Ben bu bilgiyi Benim Büşra'ya söylemedim ama çok geçmeden Esmer ve Diğer Büşra'nın sevgili olduklarını öğrendik ve Benim Büşra yıkıldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/132644539-288-k440806.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Mı Dedin?
Randomİç acıların hesaplanabildiği bu kitapta türlü türlü bokluklar mevcuttur.