Hayatin gülmedikleri...

97 4 0
                                    

-Jessie uyan isler bitti artik eve gitme zamani..

Ahh su kiz! Bunca is ustune nasil bu kadar enerjik olabiliyor?

-Mila gercekten bazen sasirtiyorsun, saat gecenin on bir bucugu butun gun 4 saatlik uykuyla ari gibi calistik ve sen bu kadar enerjiksin, soylesene bunu nasil beceriyorsun?

-Cunku ne yaparsak yapalim calismak zorundayiz ve bunun ustesinden gelebilmek icin hic yorulmadik 4 saatlik degilde 10 saatlik uykuyla duruyor farzediyoruz.

Bunu soylerken guluyor ve bana goz kirpiyordu. Ona imreniyorum.

Mila:

-Yine her zaman ki gibi tum mahallenin isiklari kapanmis, ahh bu durumdan nefret ediyorum sanki sokak kadiniymisiz hissi uyandiriyor!

-İsten gec cikmak ve bu saatte sokakta olmak bizim sucumuz degil Mila.

Sucumuz degil!...

Evet gercekten bu durumdan nefret ediyorum.. Henuz 17 yasindayiz. Durumumuz pek iyi degil -pek mi? hic iyi degil- Ailede buyukler oldugumuzdan calismak bize kaliyor. Mila benim en iyi arkadasim deli dolu, enerjik ve iyi kalpli biri. Her zaman zengin bir koca bulup bu hayattan bir gun kurtulacagini soyler. Ahh canim arkadasim umarim hersey gonlunce olur!Mila  Annesi ve kucuk erkek kardesine bakiyor. Annesi konusamadigi icin calisamiyor, calissada onun bu durumundan faydalanan vicdansizlar oluyor, cogu zaman bu taciz boyutuna ulasiyor... Bu yuzden Mila annesini calistirmak yerine kendi calisiyor. Ben onun kadar sansli degilim aslinda en azindan Milaya eve gidince sicak bir yemek verecek annesi var. Kucuk yasta Anne ve Babam tarafindan terkedilmisim, bana yasli bir teyze sahip cikmis ve bakmis simdi de ben ona. Buyukannem pamuk gibidir fakat yasliliktan sebep artik yemeklerde benden. Şikayetci degilim ama Hayat bize -Mila ve bana- hic gulmedi.

"Okul zili caliyor"

-Off Mila bugun okula gelmesek olmaz miydi? biraz daha uyumak istiyorum. -uykulu bir yuz ifadesiyle dudaklarimi bukmus Milaya bakiyorum- Cok  yorgunum..

-Ah! Jessie! Luke gelmis.

Az once yuzumde ki yuruyen ölü ifademi birakip hemen toparlanarak:

-Ne! Nerde? hani goremiyorum?

-Hahahah Jessie cok komiksin dogrusu hani uykun vardi? Seni yalanci. -guluyor-

-Sensin yalanci! Hani nerde? ben neden goremiyorum?

-Yemin ederim ordaydi nereye kayboldu bu?

Omzumdaki sicak elle irkilerek.

-Luke! hayatimm, gelmissin neredeydin bir haftadir? neden telefonlarimi acmiyorsun?

-Gordun mu Jessie yalan soylemiyordum hadi ben guzel cifti biraz yanliz birakayim.

Mila bir anda gozden kayboldu, enerjik oldugu kadar hizliydida

-Jessie bebegim ozur dilerim, sehir disina cikmam gerekti.

-Luke, yapma en azindan bir mesaj atip haber verebilirdin.

Sinirlenmis ve kizmistim fakat Luke a hic bir zaman bagirmazdim onu kirmak istemiyorum.

Derken yanagima bir opucuk kondurdu ve hizla sinifina gitti.

-Hep boyle yapiyor, lanet olsun!

Herkez bana bakiyordu sanirim sesli dusundum.

-Ozur dilerim, ozur dilerim.

Luke her zaman ki gibi cok yakisikliydi. Uzun boylu siyah sacli ve beyaz tenliydi. Bakislari sertti, benide etkileyen yonu buydu. Beyaz t-shirt kirmizi kareli gomlek ve koyu bir jean giymisti. Saclari sanki ruzgara meydan okurcasina daginik ve cekiciydi. Onu sert yapan ve asik oldugum yaniysa her zaman dik basli ve hicbir zaman hesap vermez tavirlariydi.

-Evet gencler ders bitmistir, cikabilirsiniz.

Bu cumle siniftaki herkes icin harikaydi cunku onlar icin eglence basliyor demekti. Fakat bizim icin yorucu bir tempoya merhaba! artik is zamani. Demekten baska hicbir ifadesi yoktu.

-Hadi Jessie gidelim artik gec kalacagiz.

-Mila, Luke nerede? gordun mu onu?

-Evet hizli adimlarla okulun cikis kapisina dogru gidiyordu.

-Beni gormeden mi?

-Yanina gelmedi mi?

-Hayir Mila lutfen soruma soru ile karsilik verme!

-Ozur dilerim Jessie. Ahh bu cocuk ne karistiriyor? Bir aydan beri cok tuhaf davraniyor.

-Farkindayim. Hadi gidelim. -bunun hesabini sorarim ona-  gec kalacagiz.

Otobus boyunca hic konusmadan Luke i dusundum neden bu hali tavri, niye benimle eskisi gibi ilgilenmiyor? Acaba cok mu yanliz birakiyorum onu, ama napabilirim ki hic bos vaktim olmuyor onu birtek okulda gorebilirim. Birseyker yapm....

-Jessie? iyi misin geldik hadi iniyoruz burda kalmaya niyetlisin galiba?

-Luke i dusunuyordum.

...

-İnanmiyorum bu restoran hergun bu kadar dolu olmak zorunda mi?

-Hadi Jessie durma oyle daha ustumuzu degistirecegiz, alis artik.

Sef:

-Mila, Andrew, Jessie ve Rose siz bugun servisdesiniz.

Linda, Sunny ve Kris sizde mutfakta.

Haydi! baylar bayanlar hizli hareket edin sorun istemiyorum.

-Tamam sef!

Herkes isine yoneldi bugun restoran oldugundan daha kalabalik, aklimda hala Luke.

-Jessieee!! suna bakk, su 3 numarali masada oturanlara. Aman tanrim! koreli mi o? cok yakisikliiiii..

Mila bunu soylerken agzindan salyalar akacakti neredeyse.

Sef:

-Jessie!

-Evet sef?

-Uc numarali masaya menuyu gotur, hemen!

-Buyrun efendim..

-Tesekkurler, siparisler bunlar.

-Hemen getiriyorum.

-Jessie! duydun mu koreli olan MG holdingin CEO suymus? Ve henuz 24 yasinda. Amerikada dogdugu icin adi Henry Martin. Ohh my god! asik oldum zenginde ustelik.

-gulumseyerek- Yapma Mila her gordugune asik oluyorsun sende.

siparisleri goturuyorum.

Rose:

-Mila gordun mu?

-Neyi?

-Su yakisikli CEO Jessiye nasil da gulumseyerek bakiyor, jessie den etkilenmis gibi. Hii ne dersin?

-Bakayim.. Ahh hayir Rose! sadece nezaket gosteriyor. Sence bu adam -bu yakisikli adam- Jessie ye bakar mi? biri zengin biri fakir. Ustelik Luke ike cikiyor.

-Neden bakmasin? Jessie cok guzel ve cekici bir kiz. Uzun boylu beline kadar inen kahve saclari cok dikkat cekiyor. Ayrica yanaklarinda ki gamzelere ben bile asik olurdum kusursuz bir gulumsemeye sahip. Ayrica dik durusu cok asil. Burda calistigini bilmesem kesin bir holdingin tek varisi derdim onun icin.

-Hadi Rose isine bak sen onun basi bagli.

Rose uzaklasirken

-Neden boyle davraniyor anlamadim adamin Jessie i begendigi cok acik.

-Duyuyorum seni Rose!!

-Birsey demediiim zateeen.

Evliliğim Bir Hata Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin