15)Mutluluk...

12 0 0
                                    

Benim kafama takılan bir olay var. Kızları çok hayalperest diyorlar hikayelerden masallardan insanlar özeniyorlar. Ama bir de şöyle düşünün benin biricik prensim yanımda uyuyor yanağına küçük bir öpücük vermemle uyanıyor:

-Günaydın prensim deyip biraz daha sokuluyorum.

-Günaydın --- gerisi gelmiyor . Çünkü yere düşüyor. Ve ikimizde kahkahalara boğuluyoruz. Ve içeri gidip kıyafetlerimi değiştirip geliyorum geldiğimde yine gülme krizine giriyoruz.

İkimizde aynı yani benzer kıyafetleri giymişiz.Sonra valizlerimizi alıp çıkıyoruz.

-Bayanlar önden deyip bütün kapıları açıyor. Arabaya bindiğimizde sıkıntıdan radyo açtığımda şarkıyı  BAĞIRARAK SÖYLÜYORUM...

Biz değil miydik aşk ile yanan

Eğer ayrılırsak ölürdük falan

Hani ne oldu bak, ne hallerdeyiz

Sensiz yapamam lafı külliyen yalan

    Acar biraz daha gaza bastı...

Biz değil miydik aşk ile yanan

Eğer ayrılırsak ölürdük falan

Hani ne oldu bak, ne hallerdeyiz

Sensiz yapamam lafı külliyen yalan

  Yavaşça alnımdan öptükten sonra devam ettik...

Bu dünyada çılgın ararsan biri sensin biri ben

Ama artık delilik yok beni sen tut seni ben

Ne dünyayı ? bırak dönsün dursun sabredince hiç öyle ermiyorsun

Ele geçmez bir daha böyle fırsat sevelim sevişelim

Yıkıla yıkıla gezip dolaşalım

Eskiyi unut gel barışalım

Gözünü gözüme değdir o zaman

Kalbime dokun aşk konuşalım

 Elimi alıp dudağına götürdü...

Yıkıla yıkıla gezip dolaşalım

Eskiyi unut gel barışalım

Gözlerin gözüme değdiği zaman

Hatırı kalır alt dudağın

-Aşkım eczaneye gidip ilaçlarımı alır mısın?

-Tabi ! Deyip eczaneye giriyor çıkarken yanında sarışın bir kızla beraber kahkaha atarak geliyor. Kız daha benim oynayamadığım saçlarıyla oynuyor o ise umursamazca saçını düzeltiyor.

Arabadan inip yanına gidiyorum kızın saçını tuttuğumla garaja sürüklüyorum.

-Sen bu ellerle mi elledin benim ellemediğim saçlarını ? Deyip kızın elini burkuyor ve ardından yüzünü çizecekken belimde iki elle irkiliyorum. Ve bacaklarımı beline doluyor ve başımı omzuna gömdüm.

-Daha demin ki Nisa'ya ne yaptın? Diye dalgayla karışık soruyor.

-Hayla burada ama kokun onu söndürdü.

-Melek yüzlü küçük şeytan.

-İh lie bedih (Seni Seviyorum)

-İh lie bedih auh ( Ben de Seni Seviyorum) deyip sarıldıktan sonra beni arabaya bindiriyor.

Hızlıca arabaya atlayıp havaalanına gidiyoruz. Gittiğimizde uçağa atlayıp yola başlıyoruz. Ve bindiğimiz de ikimizde uyuyoruz...

**********

Kalktığımda yanımda oturan tatlı yüze baktım.

-Acar dedim aklıma gelen ani düşünce ile ona hastalığım yüzünden acı çekiyor.

-Hııı? Dedi gözleri kapalı bir şekilde.

-Acar ne olursa olsun iki dakika dinle. Dedim o planı uygulamam şart. Çünkü benim sayemde o da acı çekicekti ve korkuyordum...

-Tamam bebeğim deyip kendini sarsıp bana baktı.

-Acar yeter artık yeter bitsin istiyorum ben sıkıldım anlıyor musun? Senden nefret ediyorum bitti. Artık BİTTİ ANLA BUNU?! Deyip kapıyı hızla çarparak o muhteşem evden dışarı çıktım . Oturma odasında Mira ile Akay uyuyordu. Benim kapıyı çarpmanla uyandılar. Arkama bakmadan koştum , yürüdüm yürüdüm ve sonrası karanlık...

Belimde iki elle irkiliyorum ama gözlerimi açamıyorum. Başında sayıklayan bir sürü insan var ve sonra enseme değen sıcaklıkla koluma batan iğneyle kendime geldim... Ama hâlen gözlerimi açamıyorum...

ACAR,DAN:

Onu hiç böyle görmemiştim. Çok fazla kızgındı. Kendime gelmem bir saatimi aldı. Var tek düşündüğüm onu nasıl bulacağım. Madem öyle Nisa hanım tamam .

-Alo Emir kardeşim herkesi topla fotoğraf atacağım sana birazdan onu adamlara dağıt ve onu bul.Deyip telefonu kapattım. Ben fazla tehlikeli biri değilim. Ama konu beş yıldır takip edip onu bulduğum ve onun yüzünü görmek için imkansızı yapan biriysem, emin olacağım tek şey ona nikahı basmak olacak ve öyle güzel olacak ki unutamayacak.

 Onu bulduğumda hasteneye götürüyorum çünkü ölmüş gibi bembeyazdı e Emir sayesinde bütün herkesin haberi oluyor...

NİSA,DAN:

Uyandığımda başımda hemşire vardı ve yabancı olduğuma emindim. Sonra aklıma gelen soruyla refleks olarak ağzımdan çıkıyor.

-Bana ne oldu?

-Sakin olun ben Maria beni buraya Miran hanım gönderdi. Sizin onun gelini olduğunuzu söyledi. Yarın saat 10 da ben yine gelceğim sonra size bir paket gelecek ve bir saat sonrada da bir kuaför gelecek sizi hazırlayıp Sezgi hanımın yazlığına gönderecek . Ve size bir uyarı hem üzüleceksin hem de sevineceksin. Sizinle kimse konuşmayacak, hiç kimseye bir şey konuşmayacak. Dedi ve odadan çıktı...

 Bir kaç saat sonra uyandım...

ARKADAŞLAR BU ARA YAZMAM BİRAZ SIKINTIDA OLACAK AMA İNŞALLAH DÜZELECEK İYİ OKUMALAR...

The LiveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin