1.bölüm

44 0 0
                                    

Uçurumun kenarında yüksek bir kaya taşın üzerinde bacaklarını aşağıya sarkmış bir şekilde gün batımının o muhteşem rengiyle beraber izmiri izliyordu genç kız

Huzur veriyordu bu manzara ona Ailesinde evinde bulamadığı huzuru bu manzara sayesinde buluyordu. Her insanın sinirlendiginde en ufak birşeyi kafasına taktıgında muhakkak sakinlesmek istediğinde böyle bir yer edinmiştir.

Keşke hep küçük kalsaydı genç kız hayatın hep güzel olduguna dertsiz, tasasız, üzüntüsüz, kerdersiz sadece şen kahkahalarını her zaman atabilecegine inandığı o günlere dönebilseydi.

Içinde tarifi anlatilmaz bir özlem vardı genç kızın bir gün o hiç sevmediği küçüklüğünü özleyecegi hiç aklına gelmezdi. Annesinin o güzelim elbiselerini kirlenmesin diye onu zorla kolundan tutup sokak ortasından cekiştirerek eve götürmesini sonra sıkı sıkıya tembihleyip

''Sen bir behramoğlu kızısının senin sokak ortasında oynamaya hakkın yok'' değişini

Okul toplantılarında babasının gelmeyeceğini yine aynı şeyleri söyleyeegini bile bile ısrarla sorduğu

''Baba okul toplantıma gelecekmisin'' değişini babasının ise her defasında vurdum duymaz cevabını merakla bekleyişini

''işlerim çok yardımcılardan birini gönderirim'' dediğinde merakının hep kursağında bıraktığı o anıları özlemişti. Genç kız herşeye rağmen bu kötü geçen çocukluğunu özlemişti.

Çocukluğunda böyle sıradan şeylere üzülecegini bilseydi hiç büyümezdiki hayatın onu böyle bencil, kötü kalpli, kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen sürekli insanlarla dalga geçen kaba bir insan yapacağını o hiç sevmediği çocukluğunda saf, masum iyiniyetli bir kız olarak sonsuza kadar kalmayı yaşamayı tercih ederdi.

Bazı insanların sırtını güvenle dayayabilecegi bir insanı olmasını ister. Kendisini koruyup kollamasını istediği bir insanı olmasını ister. Omzunu başına yasladığında ona yeter artık bir sus demek yerine saatlerce hiç kıpırdamadan teselli edinebileceği bir insanı olmasını ister.

Neyseki o yönden şanslıydı genç kız. Bir abisi vardı onun tek kahramanıydı o tek sırdaşı tek dayanağı tek güvendiği insan abisinin yeri onda apayrıydı. Ona bu yalnızlığından her zaman destek çıkan her daim arkasından duran ve ne yapmış olursa olsun genç kıza güvenen bir abisi olduğu için çok şanslıydı. Azda olsa bir cehennemden farksız gelen o evde yalnız olmadığını hissettiriyordu abisi halada öyle genç kız için mücadele etmesi tarif edilemez bir duyguydu

Güzel olduğunu söyleyen olmuştu. Her insan kendisini güzel bulurdu. Oda her insan gibi kendisini güzel buluyordu. Sarışın teni, kumral upuzun saçları, yeşil gözleri ve incecik zayıf bedeni vardı. Son olarak ise 1.64 boyunda ona kısa gelen ama arkadaşlarına göre gayet normal olduğunu söyleyen bir boyu vardı.

Çevresi her ne kadar geniş olsada o kadar yalnızdı ışte. Arkadaşlarının onun bir açığını bulduğunda hemen başka bir kızın yanına gidip onu çekiştirecek bir potansiyele sahip sahte arkadaşları ama aynı zamanda bunu yaparken genç kızın nasıl bir kötülük yapacağını tahmin bile edemeyen zavallı aptal arkadaşları hepsi gözünde çıkarı olan sahte arkadaşlardı. Zaten onun gibi kötü bir kızada iyi niyetli bir arkadaş yakışmazdı. Kötü bir ailesi olduğu gibi kötü bir arkadaş çevreside vardı. O insanlarla hala niye birlikte olduğunu bile bilmiyordu genç kız bildiği tek şey bu hayat onu fazlasıyla boğmaya başlamasıydı.

Hiç insan kendisini tükenmiş bitmiş bir pil yada yaşamaya hevesi olmadığını hissedermiydiki büyüdüğünü anladığından beri ne çok his hisseder olmuştu böyle kolundaki her yerinden para akan saatine baktı. Adeta ben pahalıyım diye bağırıyordu. Saat dokuz dokuz buçuğu geçiyordu. Zaman ne çabuk geçmişti bu uçurum kenarında o evde zaman hiç çabuk geçmiyordu oysa duvarlar üzerine üzerine geliyordu genç kızın.

YARALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin