Veliahtın Koruması

2.bölüm

Kızı incelemeyi bırakıp kafamı tekrar sıraya koydum ve uyumaya çalıştım tam ben uyuyacakken zil çaldı ve sıla nın beni dürtmeleri sonucu kalmış bulundum aşağı her zaman ki yerimize gittiğimizde bizim bankta biri vardı daha dikkatli baktığımda bunun yeni kız olduğunu gördüm bizimkiler ile birlikte ora gittiğimizde bize dik dik bakıp
- önümden çekilin sana ya zaten malın biri üzerime su döktü dediğinde kadir ve sıla gülmeye başladı uygar onları sustırırken kıza bakarak burası bizim yerimiz dedim kız Allah Allah kim dedi onu bura senin babanın malımı ya ilk ben geldim dediğinde sırıtarak evet babamın malı bir itirazın mı var dedim kız içinden dediğini sanıyor ama dışından siktir dedi tabi ki hoşuma gitmedi jsjsj kimi kandırıyom çok komikti o anki durumu . küfür edişi çok tatlı tabi ki çünkü kendi de şaşırdı o küfürün ondan çıktığına  inanamadı. Kızın o haline daha fazla bakmadım ve galiba yanlış yere oturdun çünkü burası bizim yerimiz seni yeni olduğun için uyarıyom bir şey yapmıyorum dedim kız benden korkmuş olmalı ki tamam dedi ve kalkıp gitti aslında ben ondan biraz hırçın olmasını bekliyordum ama hiç bir şey demeden gitmesi beni şaşırttı neyse ya uygar abi bir gelebilir misin dediğinde onunla birlikte arka bahçeye gittik
- abi kutay abi peşine adam takmış seni güvende tutmaya çalışıuor galiba işler karışık dediğinde tek kaşımı kaldırdım ve sen nerden anladın dedim uygar - biz bahçeye girdiğimizde okulun önünde sizin şirketin arabası vardı bizimkilere çaktırmadan daha dikkatli baktığımda kutay abinin yanında olan adamlar olduğunu anladım dediğinde sırtına 1-2 kere vurarak sağ ol koçum dedim ve ön bahçeye bizimkilerin yanına gittik kadir bizi görünce abi ne oldu hayırdır dedi ona sıkıntı yok bakışı attım ve sılayı kolumun altına çekerek oturdum sıla - abiiii bana karam alsana dedi
Tabi ki benim o kantin sırasına gidip almayacağımı bildiği için yapıyor bunu yanımızdan geçen bir çocuğa para uzatıp 4 karam 3 kahve birde sıcak çikolata almasını istedim çocuk hemen tamam diyerek almaya gitti . çocuk siparişleri getirdiğinde zil çalmıştı aslında derse girmeyi düşünmüyordum ama dışarı da çocuk gibi babamın korumaları ile gezemeyeceğim için  sınıfa çıktık sınıfa girdiğimizde hoca çoktan derse başlamış hiç takmadan yerimize oturduk ve uyumaya başladım

ECEDEN

Bu nasıl bir küstahlık ya resmen hocayı takmadı off bana ne onlardan aslında buraya normal bir öğrenci olarak gelmedim gelme sebebim daha farklı ve bunu sizinle paylaşmayacağım ben bunları düşünürken zil çaldı çantamı alıp dışarı çıktım o arada telefonum çaldı açtığımda kulağıma o tanıdık ses geldi
-tanıştınız mı
+evet  efendim
- ne yapıyor şuan
+sınıfta arkadaşları ile yatıyor
- sen  neredesin
+ dediğiniz gibi yanınıza gelecektim ama galiba şuan gelemem çünkü beni sizinle gören olursa bana dediğiniz şeyi yapmam çok zor olur
- tamam o zaman kendini belli etme çok göze de batma onun dikkatini kendi üzerine çekmemeye çalış
- emredersiniz efendim
Ve telefonu kapattı bende eve gittim bugün gerçekten çok yoruldum biran önce uyumak istiyorum eve gittiğimde direk köpeğim doly üzerime atladı aslında ne zamandır onun ile ilgilenmiyorum onunla ilgilensem iyi olacak dolyi bırakıp odama çıktım kısa bir duş alıp üzerime kısa bir şort ve bustiyer giydim yanıma para telefon vr güneş gözlüğümü aldım sonra da dolynin yanına gittim beni gördüğünde havlamaya başladı hemen onu da alıp sahile gitmek için yürümeye başladım biz doly ile sahilde yürürken yanımıza bir oğlan geldi oğlan dediğime bakmayın çok yakışıklı bir çocuktu benden 2-3 yaş büyüktü galiba gözleri mavinin güzel bir tonundaydı ve boyu 1.90 vardır resmen çocuk gülmeye başladığında ona baktım ve
Ne gülüyorsun dedim
- çok kestin diyorum dediğinde utanarak başımı eğdim gerçekten çok dikkatli bakmıştım  ben tam ne diyeceğimi düşünürken kurtarıcım doly havlamaya başladı ona baktığımda kedi görmüş ve onun peşinden koşuşturuyordu ben onun bu haline gülerken çocuk bana bakarak adı ne diye sordu Dolly dedimgüzel ismi varmış dedi Biz böyle dolly  hakkında konuşurken çocuk Bu arada benim adım Turgut dedi Ben de memnun oldum ben Ece dedim biz böyle konuşurken Turgut'un Üniversite 2 .sınıf öğrencisi olduğunu öğrendim önümüzden geçen dondurmacıya   bakarak bana dondurma alabilir misin diye sordum Turgut hemen tabii dedi ve gitti bir bana bir de kendisi dondurma aldı dolly'de bu ara yanıma gelmişti Turgut ile birlikte iskelede otururken onun dövüş eğitmeni olduğunu öğrendim bana ders vermesi için ona teklifte bulunduğumda kabul etti ve her gün öğleden sonra saat dörtte derse başlayacağını söyledi Ben de  kabul ederek anlaştım Turgut ile birlikte biraz daha konuştuk  artık hava karardığı için  dollyi  alarak eve doğru yürümeye başladım eve giderken Turgutu düşündüm Aslında İyi birine benziyordu arkadaş olabilirdik eve geldiğimizde Dolly kendi kulübesine gitti ben de eve gidip pijamalarımı giydim ve yatağa geçtim sabah kalktığımda üzerine bir ağırlık vardı ağırlığın sebebi tabi ki de dolly erken kalktığım için sabah yürüyüşüne çıktık dolly ile her zaman ki gibi evime 10 dk mesafesi olan sahile gittik biraz yürüdüm sonra iskelede oturdum arkada simit satan bir amca gördüğümde ondan 1 tane simit aldım ve yemeye başladım arkamdan ses geldiğinde sesin sahibine baktım hiç beklemediğim biri aslında arkamda mert ve yanında da bir köpek vardı köpeğin hırçın olduğu her halinden belli ve dolly de korkmuş olmalı çünkü havlamaya başladı mert - oturabilir miyim diye sorduğunda onun da burada olduğunu hatırlayarak tabi ki dedim
- okulda pek tanışamadık ben mert
- bende ece
Dediğimde bu kadar mı bana kendinden bahsetmeyecek misin diye sordu  tabi ki bahsetmeyeceğim diyemediğim için
-17 yaşındayım izmirliyim annemgil orda öyle işte sen diye sordum
+18 yaşındayım babamın şirketleri var annem modacı dedi ve benim yaptığım gibi istanbulluyum annemgil burada dedi
Son dediğine güldüm ben gülünce oda güldü elimde ucundan aldığım simitimden birazını ona verdim ve birlikte hem yedik hem de sohbet ettik
- artık geç oldu dersin başlamasına 1 saat var gitsem iyi olur dedim
+ tamam seni bırakıyım dedi o da gerek olmadığını söyledim ve dollye baktığımda yanında bir çocuk ile bura geliyordu çocuğa daha dikkatli baktığımda bunun turgut olduğunu gördüm ve onun bana gelmesini bekledim
- sen beni mi takip ediyorsun ya dedim sesimi ciddi tutarak oda bana uyarak
*bir sakıncası mı var dedi
Daha fazla ciddi kalamayıp güleceğim sırada mert
- hayırdır bir sorun mu var dedi
Ona hayır sorun yok diyeceğim sırada turgut varsa ne olacak dedi iki erkek birbirine yaklaşırken araya girerek turgut hadi gidelim hem dolly de huysuzlandı dedim mert bana ters ters bakarak pardon sevgilin olduğunu bilmiyordum dedi ona sevgilim olmadığını söyleyecektim ama beni dinlemeden çekip gitti
Biz de turgut ile birlikte sahilin çıkışına gittik ve sonra ayrıldık eve geldiğimizde dollyin mamasını verdim ve odama çıkarak üzerime siyah kısa şort siyah büstiyer ve deri ceket çanta ve ayakkabı kombini yaptım ve son olarak paramı aldım ve okula doğru yürümeye başladım aslında maddi durumumuz çok iyi ve kendime ait motorum var ama yürümeyi seviyorum onun için her sabah yürüyorum bu arada ben asıl o okula gitme nedenimi unuttum ve işimin başına geçmeliydim okula girdiğimde bir iki kişi bana baktı ve geri işine döndü mert gilin yerine bakığımda sadece kadir vardı diğerleri nerede ki sınıfa çıktığımda kimse yoktu sadece mert yerinde uyuyordu onu rahatsız,  etmek istemediğim için çantamı koydum ve tam çıkarken biri bileğimden tuttu kim olduğuna baktığımda bunun  mert  olduğunu gördüm ne var deyince bugün sabah yanına gelen o dallama kim diye sordu arkadaşım deyince de iyi tamam dedi ve bileğimi bıraktı bende daha başka bir şey demedim ve kantine gidip kendime dido aldım aslında burada olmak istemiyordum ama iş icabı buradayım kendi okulumda çok güzel çevrem vardı en  önemlisi de arkadaşlarım orada en çok ilayda ve esrayı özlerim herhalde yoksa bana canım çikolata çektiğinde kim alıp önümde diz çöker sanki evlenme teklifi edecek miş gibi veya hangi mal bana süt aldığında beste yapar ve en önemlisi ben şimdi dersleri nasıl kaynatcam en iyisi onları da buraya çağırmak ha birde onları çağırmış iken yiğit yani kuzenim ayrı yeten kardeşimi herşeyimi de buraya çağırmak aslında yiğit ile bağımız o kadar kuvvetli ki o benim olmayan abim gibi kuzenim merve öldükten sonra beni onun yerine koydu yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez ve zaten aynı evdeyiz sadece o bu haftalığına izmire gitti. Bunları yapacağımı bir kenara yazarak sınıfa çıktım hoca derse girmişti bile ders edebiyat en sevdiğim derslerden biri aslında çünkü şiir okumayı çok seviyorum hoca en sevdiğim şiir olan kaldırımları okuyordu ben hocayı dinlerken birinin bana baktığını hissettim sağıma soluma baktığımda bunun kadir olduğunu anladım ona ne var gibisinden kaş göz işareti yaptığımda kapıyı gösterdi bnde hocaya bakarak hocam levobaya gidebilir miyim dedim hoca çabuk gel diyerek beni gönderdiğinde şaşırdım çünkü bizim okulumuzda disiplin en başta gelen şeylerden birisi idi ama burada disiplinin d si bile yoktu kadir yanıma geldiğinde ona ne oldu niye çağırdın dedim
- şey ya bugün benimle birşey yaparmısın dediğinde
* ha diye kaba bir tepki koydum ortaya gülerek yani benimle birisini dövelim dedi
+ niye bana söylüyorsun dediğimde
- sılaya söylesem merte söyler ve ağzıma eder o da dedi
* kimi dövecez peki diye sorduğumda aldığım yanıt gerçekten çok komikti
- bak şimdi bizim parkta birtane çocuk var ben hep sallanmak istediğim zaman yerini bana vermiyor neymiş ben çok sallanıyormuşum ona sıra gelmiyormuş hâlbuki sadece 3-4 saat sallanıyorum dediğinde daha fazla dayanamadım ve kahkahamı serbest bıraktım kadir ile birlikte dersi ektik ve parka gittik parka en fazla 8-10 tane küçük çocuk ve 3-5 tane de bizim yaşlarımızda genç vardı kadire baktığımda salıncağa hüzünlü hüzünlü bakıp öpücük attı onun bu haline güldüm ve hangisi söyle bakalım sana öyle diyen diye sorduğumda en fazla 5-6 yaşlarında çok tatlı sarı saçlı mavi gözlü bir kız çocuğu ile karşılaştım ve kadire hayret ile bakarak bu kadar tatlı bir kız nasıl sana öyle söyler diye sordum kadir dehşet bir şeyden bahsediyor muşum gibi yüzünü buruşturdu ve bumu tatlı be karabiber o karabiber dedi onun  bu  tatlış haline gülüp kızın yanına gittim ve boylarımızı aynı hizaya getirdim kız tek kaşını kaldırarak bir sorun mu var dedi ben onun tek kaş kaldırmasına mı yoksa yaşından büyük cevap vermesine mi şaşırdım bilmeden kız birden cırlamaya başladı neye cırladığına baktığımda kadir salıncağa oturmuş sallanıyordu kıza tekrar baktığımda çoktan kadirin yanına varmıştı bile kadir ile hararetli bir konuşma yaparken kadir yanlışlıkla kızın saçını çekti ve kız bu seferde abiiiiiiiii diyerek ağlamaya başladı kadir ile birbirimize baktığımızda aynı anda üç dedik ve koşmaya başladık .

Öncelikle kendi aklımda kurguladığım şeyleri okuduğunuz için teşekkürler ben öncelikle  neden böyle bir şey yazdığımı sonrada nasıl yazmaya başladığımı size söylemek istiyorum yazmaya başlamamın nedeni arkadaşımın isteği üzerine hem buradan hemde deftere bir şeyler yazıyorum ama dediğim gibi sadece kendi kafamdan kurguladığım ve yaşamak istediğim şeyleri yazıyorum neden böyle bir şey yazdığıma gelecek olursak da ben hep böyle mafya tarzı şeyleri okumayı seviyorum bana aşktan çok silah kavga dövüş ve macera gibi kavramlar hitap ediyor onun içinde ben bu kitapta eğer okuyan olursa hem sizleri  güldürmek hemde içinde aşkın ve maceranın olduğu bir hayatı sunmak istiyorum ...

Aşağıya karakterlerden birkaçını koymak istiyorum  benim yazdıklarımı okuduğunuz için teşekkürler ve iyi geceler 😊😊😊😉

Turgut

Uygar

Kadir

Ece