BÖLÜM 2
Issız bi sokakta iki tane tinerci ile baş başaydım işte gerçekten bu duruma nasıl gelmiştim ben en son sadece yürüyordum her neyse şimdi bunları düşünmenin zamanı değildi şimdi napmam gerekiyordu gerçekten zor durumdaydım çünkü isimlerini bilmediğim bu iki çocuk üzerime doğru geliyordu ve gözleri de hiç iyi bakmıyordu, niyetlerinin de iyi olduğunu düşündüğüm söylenemez.
Ahhhh diye inledim içimden daha şimdiden başımı belaya sokmuştum işte beni burda kötü şeyler bekliyordu işte ne yapacaklarını düşünmek bile istemiyordum gerçekten kız olmak ne kadar da zordu böyle , diğerine göre daha iri olan çocuk bana daha çok yaklaştı ve saçlarımı avuçlarının arasına aldı canım yanmıyordu ama aşırı derecede korkuyordum daha bu şehire yeni gelmişken bu durumda olmayı nasıl başarmıştım gerçekten nasıl bi şehirdi burası saçım hala avuçlarınının arasında olan çocuk bana pis pis gülerek baktıktan sonra kulağıma eğilip şunları söyledi
"korkma güzelim yapacaklarımızdan zevk alacaksın"
Sonrasında hatırladığım şey ise yanımda oturan yaşlı teyzenin bana seslenişi ve hiçte yavaş olmayarak dürtüşüydü ahh şükürler olsun ki rüya görmüştüm ama gördüğüm rüya bu şehirden daha da çok korkmama sebep olmuştu bu rüyadan ders almam gerekiyordu , tenha sokaklardan geçmeyecektim ve çok ama çok dikkatli olacağımı kafama not ettikten sonra yanımdaki teyze konuşmaya başladı
" evladım sanırım kabus görüyordun terlemeye başladın ve bende korkup seni uyandırmaya çalıştım biraz sert olduysa özür dilerim"
dedi yanımdaki yaşlı kadın.
Kadına çok teşekkür ettikten sonra şehir tabelasını gördüm işte bundan sonraki hayatımı geçireceğim şehire girmiştim bile gerçekten ben ne kadar süredir uyuyordum ne kadar da çabuk gelmiştik böyle ben hala bunun şaşkınlığındayken hala kulağımda çalan müziği fark ettim ve kulaklarımın ağrıdığını anladım ve kulaklığı çıkardım, yaklaşık 20 dakika gözlerimi dinlendirdikten sonra tekrar dışarı izlemeye başladım ve ineceğimiz yere gelmiştik bile ne kadar da çabuk gelmiştik iki şehir arasında ki mesafe bu kadar kısa ise belki de bu kadar üzülmemeliydim ailemden ayrıldığıma canım istediğinde bir bilet alıp hemen yanlarına gidebilirdim.
Bursunu kazandığım Özel Başaran Koleji'ne gitmeden önce bir yerlerde oturmak istiyordum hem zaten okulun açılmasına daha bir hafta vardı ailem yurda yerleşebilmem için erkenden yollamışlardı, sahilde dolaşarak bir kafe arıyordum ve ileride bir tane kafe sandığım bir yer görmüştüm adımlarımı hızlandırıp oraya doğru yürüdüm içeri girdiğimde sıcak yüzüme çarptı , dışarsı da sıcaktı ama bungundu buradaki hava ise çok ferahtı kapıdan ilk girdiğim de boydan boya bir camla karşılaştım bu cam denize bakıyordu duvarlar ise tuğladan yapılma olduğu için içerisi biraz karanlıktı ama kasvetli değildi yerler ve tavan krem rengindeydi ve duvarda afişler vardı, cam kenarının yanındaki masaya oturdum ve denizi seyretmeye başladım bir süre sonra yanıma garson olduğunu tahmin ettiğim kişi geldi bir tane karışık meyve suyu sipariş ettikten sonra tekrar kafamı cama doğru çevirdim bu sefer dışarıdaki insanlara bakıyordum, banklarda oturan yaşlı bi adam gördüm yalnızdı öylece durmuş denize bakıyordu neden bilmiyorum ama gözüm yaşlı adamda takılı kaldı bir süre onu izledikten sonra garson meyve suyumu getirmişti, teşekkür ettikten sonra yanımdan ayrıldı tekrar yaşlı adama bakmaya başladım, yaklaşık yedi dakika kadar baktıktan sonra bi şey fark ettim yaşlı adam hiç kıpırdamıyor du hala onu izlemeye devam ederken yanına birisinin oturduğunu gördüm yaşlı bi kadındı hemen hemen aynı yaşta gibi görülüyordu ama kadın adama göre daha dinç duruyordu bir süre sonra birbirlerine sarıldıklarını gördüm gerçekten çok içten sarılıyorlardı yaşlı adam gözlerini sımsıkı yummuştu sarılırken muhtemelen kadın da ona benzer birşeyler yapmıştı belki de ilk defa böyle birşey görmüştüm o zaman sevginin benim tattığım kadarından çok daha fazla olduğunu anladım.