Bölüm 2

1 0 0
                                    

Bugün günlerden cumartesiydi. Hafta sonları severim. Pastanemiz herzamankinden kalabalık olur. Daimi gelen müşterilerimiz veya yeni müşteriler tatlılarımızı denemek için pastanemize gelirler. Yorganı üstümden atıp neşeyle yatağımdan fırladım. Cumartesi ve pazarları ailecek çok güzel kahvaltılar yaparız. Babam kahvaltının Fransızlar için çok Önemli olduğunu söyler. Babam tam bir Fransız olarak kahvaltısında her zaman Kruvasan ve kahve ister, annem ise tam bir New  York'lu olarak bize krepler , sosis, patates kızartmaları ve taze sıkılmış portakal suları hazırlar. Koşup dışarda kendini gösteren güneşi odama davet etmek için perdeleri araladığım sırada karşı kaldırımda bu sıcakta kapüşonlu giymiş birini gördüm.Komidine koyduğum telefonum titredi.Bilinmeyen yine mesaj atmıştı.
Bilinmeyen:Sabah güneşi güzele vurur derler ama inanmazdım
Bilinmeyen:Yanında olup o çiçek kokunu içime çekmek isterdim,sana sıkı sıkı sarılıp bu sabah ne kadar güzel göründüğünü söylemek
Bilinmeyen:Ve günümü aydınlatanın güneş değil sen olduğunu o güzel deniz mavisi gözlerinin içine doya doya bakarken söylemek isterdim Lea
Diana:Bunların yalan olduğu ve kandırıldığım bariz ortada çünkü ben güzel değilim
Diana:Ayrıca ikinci adımı arkadaşlarım ve ailem dışında kimse bilmez bunu nerden öğrendin ?
Bilinmeyen:Senin hakkında o kadar şey biliyorum ki inanamazsın kurabiyem
Bilinmeyen:Mesela sabahları uyanır uyanmaz ilk işin perdeleri açmak ve güneşe o güzel gülümseni bahşetmek
Diana:Bana kim olduğunu söylemezsen sanırım seni engelleyeceğim
Bilinmeyen:Zamanı gelince herşeyi öğreneceksin İnan bana yapacağım en son şey sana zarar vermek olur şimdi yüzünü gördüğüme göre günüm güzel geçecek demektir hadi şimdi sende kahvaltını yap malum bugün pastane kalabalık olur enerjiye ihtiyacın var seni seviyorum

Bilinmeyen her kimse her sabah beni izliyordu.Nasıl fark etmemiş olabilirdim ki.Bir gün karşıma çıkacağını söylemişti ve ayrıca gayet rahat bir şekilde beni sevdiğini söyleyebiliyordu.Bana yalan söylediğini düşünüyordum.Ama amacı bana zarar vermek olsa bunun için elinde bir çok zaman varmış.Ama o bu süre zarfında sadece beni izlemişti.Dolabıma gidip bugün için kıyafetleri askıdan aldım beyaz askılı diz üstünde biten elbisemi ve yeşil ceketimi çıkardım.Üstümü değiştirip dizimde biten çizmelerimi giydim.Ceketimi alıp merdivenlerden zıplayarak indim.Babam merdivenin bitiminde beni görünce 'Bonjour Princesse uykunu güzel almış görünüyorsun güzel kızım benim ' dedi yanağıma bir öpücük bırakırken 'Bonjour papa mükemmel bir sabah ayrıca uyanır uyanmaz seni gördüm daha ne isterim'

Babamla mutfağa girdiğimizde annem kruvasan dolu tabağı masaya koyuyordu.Yanına yaklaşıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktım 'Ah benim günışığım uyanmış ta annesine öpücük veriyormuş geç bakalım yerine en sevdiğin kahvaltıdan hazırladım mısır gevrekleri' dedi.Kasemi önüme koyarken aklım hala Bilinmeyen mevzusuna takılmıştı.Kaseme mısır gevreği koydum.Daha sonra içimden Macey ve aşırı makyajlı arkadaşları umarım bugün pastaneye gelmezler diye dua ediyordum.Eğer gelirlerse huzursuzluk çıkaracaklardı bunu biliyordum.Ailece edilen kahvaltıdan sonra anneme yardım ederek hızlıca sofrayı toplayıp bulaşıkları makineye yerleştirdik.Annem ve babam paltolarını giyerken telefonumu çıkardım ve sabah çektiğim resmi paylaştım.

Annem ve babam paltolarını giyerken telefonumu çıkardım ve sabah çektiğim resmi paylaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2.200 beğeni   10 yorum
DianaLeaSeydoux:Kahvaltı günün en önemli öğünü #petit déjeuner #famille
Fionareyes:Senin şu yediklerini ben yesem şimdi panda gibiydim
MaceyMartin:Tatlım görüntü herşey değildir hiç Diana'nın neden bol giydiğini merak ettin mi ?
JohnBane:Diana teşekkürler Senin yüzünden tekrar acıktım ailene söyle damat geliyor ailene

Macey yine can sıkan yorumlarıyla bir saniye gecikmemişti.İnsanlara hakkımda yalan yanlış şeyler anlatıyordu.Kendimi özgüvenim olmadığı için pastaneye kapattığım söylentisini dolaştırmıştı.Bir keresinde de Alex'e ondan hoşlandığımı söylediğimi ve red cevabı alınca soyunma odasında ağladığımı söylemişti.Uzun bir süre okulda ne Alex'in ne de diğerlerinin yüzüne bakabilmiştim.Demek kilolarımı saklamak için bol giyiyorum öyle mi Macey ?Annem ve babam hazırlanırken koşarak odama çıktım.Dar beyaz bir bluz ve altına bacaklarıma yapışan bir pantolon giyip botlarımı giyince ceketimi alıp aşağı inmiştim.

Dükkanın kapısını açıp içeri girdik.Babam mutfak bölümüne geçerken annem kasaya yöneldi.Bende vitrinlere tatlıları,kurabiyeleri ve diğer yiyecekleri dizmeye başladım.Tezgahın üstüne koyduğum telefonum titremeye başlamıştı.Bilinmeyen yine mesaj atmış olmalıydı.

Bilinmeyen:Bonjour ma belle princesse
Bilinmeyen:Doğru söyledim değil mi ? Fransızcada böyle söyleniyordu
Diana:Bonjour evet doğru söyledin
Bilinmeyen:Benim günüm senin o gülüşünü gördüğüm an doğdu zaten
Bilinmeyen:Benim güneşim seni gördüğüm an hayatımda doğdu zaten bazen diyorum keşke daha erken cesaret edip sana yazabilseydim
Diana:Keşke cesaret edip karşıma çıkabilsen yüzünü görmediğim biri ile konuşmak tuhaf hissettiriyor
Bilinmeyen:Merak etme zamanı geldiğinde karşına çıkacağım ama yüzüme değil kalbime aşık olmanı istiyorum tıpkı benim senin önce kalbine aşık olduğum gibi
Diana:Bari bana hakkında bir ipucu var aynı okulda mıyız ?
Bilinmeyen:Tamam evet aynı okuldayız
Diana:Aynı sınıfta mıyız ?
Bilinmeyen:Evet aynı sınıftayız bu yüzden o dersler biraz olsun çekilir oluyor

Bu yorumu beni gülümsetmeye yetmişti.Birilerinin mutlu olmasına sebep olmak ve biri tarafından beğenilmek güzel bir histi.Babam fırından çıkardığı çikolatalı kruvasanları kese kağıdı içine koyup bana uzattı.Okul saatinin geldiğinin işaretiydi.Anneme ve babama bir öpücük verip askıdaki montumu alıp dükkandan dışarı attım.Okul ve pastane arasında 15 dakika vardı.Bugün hava biraz esiyordu.Otobüsü beklemektense yürümeyi tercih ettim.5 dakikalık yürüyüş sürümde yanımdan gelen korna sesi ile kafamı çevirdim.Alex siyah arabanın camlarını yarıya kadar indirip 'Diana okula gidiyoruz hadi bizimle gel hava esiyor yürümeni istemem ' dedi.

Alex arabayı park ederken henüz soğumamış kruvasanları kese kağıdından çıkarıp Alex ve arkadaşına uzattım.Alex o tatlı gülüşüyle teşekkür ederken kızaran yüzümle rica ettim ve daha fazla kızarmadan okula doğru yöneldim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çikolatalı Kurabiyem (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin