Tear

114 18 0
                                    

Şarkı: Hide and Seek

"Canım yanıyor." diye mırıldandım güçsüzce.
"Keşke ipleri biraz daha sıkı bağlasaymışım o zaman daha çok yanardı."
Ellerim sandalyenin arkasına sıkıca bağlanmışken oturduğum yerde kımıldandım. Gözlerimden süzülen yaşlardan birini parmağıyla sildi ve daha sonra parmağını yalayıp sırıttı.
"Benden ne istiyorsun?"
"O gece kiminle karşılaştığını bilmiyorsun değil mi?" diye sordu.
"Neyden bahsediyorsun?"
Eliyle yanağımı okşayıp sırıttı.
"Bak üzüldüm şimdi halbuki ben seni çok net görmüştüm."
Anlamış olmamın farkındalığıyla tüm vücudum kasıldı.
"O paketle bile alakam yok benim!" diye bağırdım.
Bu sefer yaklaşıp dudaklarını boynuma değdirdi. Kafasını kaldırıp yüzüme bakarken bende ona iğrenerek bakıyordum.
"O paketle ne kadar çok alakan olduğunu bir bilsen Sicheng..."
Yüzünü tekrar yaklaştırdığında tükürdüm.
"Ne yaptığını sanıyorsun sikik herif!"
Tükürmekte iyi etmemiştim biliyordum ama bana dokunmasına dayanamazdım. Taeil'i öptüğü dudaklarıyla bana dokunuyordu. Ellerimi çözmeden beni sandalyeden kaldırıp ellerimdeki ipleri tavandaki bir kancaya taktı. İleriye doğru tekme atmaya çalıştım.
"Bırak beni!" diye bağırdım.
"Bırak beni orospu çocuğu!"
İğrenç bir şekilde bana yaklaşırken gerildim. Elinde bir sopa tutuyordu.
"O güzel dudaklarına küfür yakışmıyor Sicheng."
"Siktir git." dedim bu sefer.
"Sana küfür yakışmıyor dedim!" diye konuştu elindeki sopayı karnıma sertçe vururken. Acıyla inledim. Bir kez daha vurdu.
"Nolur dur!" diye bağırdım bu sefer. Umursamayıp sopayı bu sefer bacaklarıma vurdu.
"Hadi tekrar küfretsene."
Yüzündeki sırıtış biraz daha derinleşirken bana baktı.
"Kesin..." dedi "Benim eserimle vücudun daha da güzelleşmiştir."
"Nolursun dokunma." diye yalvardım ağzımdan süzülen kanla.
Gözlerinin kahvesi daha da koyulaşırken dudaklarını yaladı.
"Öyle deme Sicheng. Zamanı geldiğinde dokunmam için yalvaracaksın."
Dibime girip yüzüme nefesini verirken konuştum. "Bana bunca şeyi yaparken zamanla dokunuşlarından zevk alacağımı düşünme."
Dilini dudaklarımdan akan kana değdirip yaladı. "Dokunma." diye mırıldandım tekrar. Dudaklarını dudaklarıma bastırıp kıkırdadı.
"Şu dokunuşlara titriyorsun Sicheng." dedi.
Pantolonumun düğmesini açıp çıkarırken konuştu. "Kanadılarsa pansuman yapmak gerekir."
Alayla gülmeye çalıştım. "Öldürürcesine dövdükten sonra pansuman mı yapacaksın? Mazoşist felan mısın?"
"Öyle bildiğin pansumandan yapmayacağım." dedi. "Asılı kalmaktan yorulmuşsundur , yatağa bağlanmaya ne dersin?"
Beni kucağına aldığında yorgunlukla tepinmeye başladım.
"Rahat dur bebeğim." dedi. "Canın acıyacak."
"Gerçekten mazoşistsin."
Kıkırdayıp beni yatağa yatırıp bağladı.
"Şimdi..." diye konuştu yeniden. "Pansumanımıza başlayalım."
Yardıma muhtaç olduğumdan gıkımı çıkarmadım.
"Siktir." diye mırıldandı bacağımın birini okşarken. "Bu kadar ağız sulandırıcı bir şeye mi vurdum ben?"
Bacağımı çekip kafasını yaklaştırırken acıyla inleyerek konuştum. "Dokunma bana."
"İnlemen için erken bebeğim." 
Kıkırdayıp yeniden konuştu. "İnlerken Yuta-san demeni tercih ederim."
Dudaklarını yavaş yavaş moraran bacağıma değdirdiğinde tekrar inledim.
"Acıyor lanet herif!"
"Şşşh.." diye mırıldandı. "Yakında geçecek."
Dudaklarını emdiği bacağımdan uzaklaştırıp elimin tekini çözüp erkekliğine bastırdı. İnleyerek konuştu.
"Beni azdırıyorsun."
Elimi o kadar sıkıyordu ki çekemiyordum bile.
"Sanırım seni bırakmak istemeyeceğim."
Dudaklarını boxerımın üstünden kasıklarıma bastırdı bu sefer.
"Bacağından birini..." diye konuşmaya başladı. "Acaba ödünç mü alsam?"

illegal |yuwin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin