Teacher Husband ~KSJ

1. Bölüm

(Ghim Sun Hee)

Lise sona başladım. Bu arada unutmadan kendimi tanıtayım ben Ghim Sun Hee. Güney Kore'de yaşıyorum. Bugün okulun ilk günü ve çok heyecanlıyım. Nedeni de üniversite başlıyor ve stres basıyor bana. Her üniversite sınavını düşündükçe. Sonunda canım arkadaşım Mi Hi yanıma geldi. Okula gitmek için otobüs durağına ilerlemeye başladık. Ben;

"Mi Hi, babam yine Japonya'ya gidecekmiş." Mi Hi;

"Neden?" Ben;

"İş içinmiş." Anladığını belirtir bir mırıltı çıkarttı. Ben;

"Sizde durumlar nasıl?" Mi Hi;

"Her zaman ki gibi yine her dakika tartışıyorlar. Benim için boşanmıyorlarmış. Boşansalar benim için daha iyi olacak aslında ama bunu anneme ve babama söyleyemiyorum." Ben;

"Anlıyorum." Mi Hi her zaman ailesinin tartışmalarından kaçmak için bize geliyordu. Evinden çok bizde kalıyor. Annem de artık onu kızı gibi görüyor. İyi ki de görüyor. Mi Hi keşke benim kardeşim olsaydı. Ben bunları düşünürken otobüs durağına vardık. Önümüzden bineceğimiz otobüs geçti. Ben otobüsü izlerken Mi Hi arkasından koşmaya ve bağırmaya başladı ama otobüs durmadı. Yanıma geldi. Ben;

"Ne yapacağız?" Mi Hi;

"Bilmem." Önümüzde bir araba durdu. Biz arabaya meraklı meraklı bakarken arabanın camı açıldı. İçinden inanılmaz yakışıklı biri güneş gözlüğünün üzerinden bize baktı ve konuştu. O adam;

"Kızlar isterseniz sizi okulunuza bırakayım." Ben;

"Teşekkürler ama biz tanımadığımız birinin arabasına bin-" derken Mi Hi çoktan arabanın arka koltuğuna kurulmuştu. İçimden Mi Hi'ye laf sayarak Mi Hi'nin  yanına bindim. Mi Hi'nin kolunu dürttüm. Fısıldayarak konuştum. Ben;

"Ne yaptığını sanıyorsun?" Mi Hi;

"Ne var bunda? Ceza puanı almaktan iyidir." Oflayarak kafamı çevirdim. Dikiz aynasına baktım. Adam da bize bakıp gülüyordu. Yakışıklı olmasa suratına sövebilirdim ama maalesef çok yakışıklı. Hatta çok bile değil dehşet yakışıklı. Yaklaşık on veya on beş dakika sonra araba durdu. Adam;

"Geldik." Ben ve Mi Hi;

"Teşekkürler." Adam;

"Rica ederim." Arabadan inip okula girdik. Sınıfımıza gidip sıralara oturduk. Beş dakika erken gelmişiz. Mi Hi arka sıramda oturduğu için hemen arkamı döndüm. Ben;

"İyi ki adam psikopat veya organ mafyası falan çıkmadı. Yoksa seni çok fena yapardım." Mi Hi;

"Güven bana. Ben insanların gözüne bakınca nasıl biri olduğunu anlayabiliyorum." Dedi ve göz kırptı. Daha sonra Jungkook'a bakarak devam etti. Mi Hi;

"Ve Jungkook'un da çok yakışıklı olduğunu bakar bakmaz anladım." Ben;

"Biz seninle ne yapacağız Mi Hi? Önceki yıl Hoseok'u seviyordun. Nasıl karar değişikliğine gittin? Hatta ondan da önceki yıl Jimin'i seviyordun." Mi Hi;

"Ben hala onları seviyorum. Onlar benim en sevdiklerimden. Mesela senin kuzenin Chin Mae orta dereceli sevdiğim. Sonra Bon Hwa da öyle. Sadece hoşlandıklarım daha doğrusu ilgi duyduklarım Kore Dili öğretmenimiz diye bunu sıralayabilirim." Gülmeye başladım. Mi Hi;

"Gülme ya." Diyerek şakadan vurmaya başladı. Gülmeyi kestiğimde o da vurmayı bıraktı. Ben;

"Bugün bizdesin di mi?" Mi Hi;