Dersin neredeyse yarısına gelmiştik ve kapıyı çalmadan bir çocuk girdi simsiya giyinmişti kapşonu vardı ama saprası saçları belli oluyordu öğretmen Yok yazdığını söyledi aldırış etmeden geldi ve yanıma oturdu merhaba dedim elimi uzattım gözlerimin içine baktı gözleri açık sarıydı şaşırmıştım daha önce öyle gözleri olan birine rastlamamıştım, elim havada kaldı tokalaşmadı edını bile öğrenememiştim sessiz bir ses tonuyla kalk yanımdan dedi anlamıştım ama anlamamazlıktan geldim anlamadım dedim kalk yanımdan diye sınıfın ortasında bağırdı kendimi çok kötü hissettim o sırada Arden gel yanıma dedi gittim oturdum o çok soğuktur aldırış etme dedi o sırada zil çaldı çok değişik biriydi ve ben, ben sanırım biraz etkilenmiştim gözleri çok güzeldi acaba kokusu nasıldı onu koklayabilmek için herşeyimi verebilirdim cesaretimi topladım ve ayağa kalktım tam arka sıraya doğru yürürken onun olmadığını farkettim kapıdan çıkmadığına adım gibi emindim herneyse belkide ben görmemiştim bütün dersleri işledik ve gün bitti o gün onu birdaha görmemiştim derslere girmemişti eve gitmek için babamı bekliyordum sonra çalılıkların arkasında bişey farkettim evet evet oydu bana bakıyordu ona doğru hızlıca gitmeye başladım çalılıkların arkasına bir baktım ah tanrım kaybolmuştu şoka uğradım orda olduğuna emindim nereye gitmişti etrafa bakınmaya karar verdim ama o sırada da babam geldi arabaya binmek zorunda kaldım yol boyunca onu düşündüm ve eve geldik.