8. Sınıf bitti ve artık lise 1'e yani 9. Sınıfa geçiyordum halen 8. Sınıfın bittiğine inanamamıştım. Kendimi çok küçük görüyordum o kocaman liselilerin arasında savunmasız,korkak ben. Çok garip bir histi. 8. Sınıfın bittiği gün okulda ağlamıştım. Okuldan eve çok mutsuz bir şekilde dönüyordum. Eve geldiğimde ona mesaj yazmak ve yazmamak arasında kalmıştım. Sonunda karar verdim ve kimseye açmadığım daha doğrusu açmadığım kalbimi açtım ve kendimi cümlelere bıraktım. Gerçekten size yemin edebilirim ona mesaj attıktan sonra aralıksız ağladım hayatımda hiç bu kadar ağlamamıştım. O zaman ramazan ayındaydık. Sahura kaltığımda gözlerim balon gibiydi. Ve çok acıyordu kalbim gibi...
YAZ TATİLİ BİTER VE OKULLAR AÇILIR
Evet yaz tatili bitti ve okul açıldı. Gerçekten eski okulumu çok istiyordum. Hemde ölürcesine. Bizim sınıfta 4 kız, gereğinden fazla erkek vardı. Çokta lazımmış gibi. Hepsi çok kabaydı. Hatta kızlar bile çok kabaydı bana karşı. Kızların hepsi aşırı egoist gelmişti ama melek Şimşek ve yağmur Yılmaz ikisi bana çok iyi davranışlardı. Sonra duygu Konya,damla Can,ezgi Deniz,rüya Yılmaz gibi kişlerle tanıştım. Çok iyi kızlardı. İlk hafta bitti ve kendime verdiğim söz geldi aklıma.
"Ne olursa olsun burda kimseye aşık olamam. Bu 4 yılım sadece derslerle geçmeli!!!"
İkinci hafta ilk gün
Vay canına birinci Hafta çok hızlı geçmişti. Ve ikinci haftanın ilk günü yani pazartesi günü yemek saati gelmişti ve kızlarla yemekhaneye çıkıyordum, herşeyden habersiz bir şekilde.
Yemekte kuru fasulye,salata,pilav vardı. Kızlarla yemekhanede ki herzaman oturduğumuz yerimiz olan cam kenarı bölümüne geçtik ve yemeğimizi yiyorduk.
Ben yemek sırasındakilere göz gezdirirken biri gözüme çarptı. Anlamsızca, azımda olan pilavımı yerken baktım. Bana bakıyordu ama diğerleri gibi gözlerini kaçırmıyordu. Güldüm. Çünkü ben yemeğimi yerken açlıktan yemek yiğişime bakıyor sandım. O zamanlarda ezgi çok tatlı ve en sıcak o gelmişti. Hem onunla ortak bir yönümüz vardı. İkimkzde kedi besliyorduk. Ezgi tam yanımda oturduğu için onu hafifçe dürtüm ve o çocuğu gösterdim. Oda güldü. Diğerleri ne olduğunu sordu bende çocuğu gözlerimle gösterdim onlarda güldü. Ben son kez güldüm ve ona baktım ama hala bakıyordu bana. Çok garipti. Yemeğimizi yedik tepsimizi yemekhanenin tabak çanak yıkanan bölümüne bıraktık ve aşağıya indik. Ben eski okulumda voleybolu yanlış öğrenmiştim. Bu okulda oynayamıyordum ve herkes "ecrin oyundan çık hadi" "topa düzgün vursana ecrin" "hadi sen bi okulu gez" gibi şeyler diyorlardı. Gerçektende çok sinirimi bozuyorlardı. Bir anda yağmur bana seslendi;
-Ecriiiiin
+efendim yağmur?
-senin ki geliyor(gülerek)
Arkamı döndüm ve oydu bi an güldüm ama komik geldiği için. Zil çaldı ve derse çıktık. Teneffüs,ders,teneffüs,ters ve eve gitme saati geldi. Bu haftada böyle saçma bir şekilde geçti. Üçüncü hafta ise rüya yanıma geldi ve bana birinden hoşlandığını söyledi. Onun adına hem sevindim hem üzüldüm. Benim eski okulumda olduğum gibu acı çekip üzüleceğini tahmin etmek hiçte zor olmadı. Yanıma geldi ve;
-ecrin bak şurada bir çocuk var görün mü?
+evet
-işte o poyraz. Bizim serviste.
+peki nasıl aşık oldun?
-bana habire bakıyordu ve şimdi bir kızla konuşuyor erkeklerin hepsi şerefsiz.
+sana bu konuda çok hak veriyorum
