Kardeşim Jungkook u öldürmem için buradan kaçmama gerek olmadığını söyledi.Onu buraya getirebilirmişim. Eğer yanıma her hafta gelen canavarlardan *psikiyatristlerden* birine söylersem onu buraya getirebilirlermiş.
Bugün yanıma gelen canavara söyledim ve yarın onun buraya geleceğini söyledi.
Jungkook için hazırlandım. Saçlarımı taradım ve yemekhaneden en sevdiğim kulpunda kirazlar olan bıçağı çaldım. Bunu seviceğini düşünüyorum.
Jungkook geldi. Ona gerçekten aşık olduğumu tekrar farkettim. Gözlerinde kaybolduğumda ona bıçağımı göstermeyi unutmuştum. Ah tanrım. Tam bir aptalım.
Jungkook hiç pişman gibi durmuyor. Ailemi uyuttu. Ve pişman değil. Gidiyor. Izin vermemeliyim. Ne yapmalıyım? Gitmemesi için ne yapamalıyım ikizim?
Bi anda onu tutup öptüm. Ah tanrım. Onu çok özlemiştim. O sırada aşkla nefret arasında gidip geldim. Ve nefretimi seçtim. Bıçağımı çıkarıp bir yandan dudaklarını öperken diğer yandan ensesine dayandığım kirazlı bıçağımla onu uyutacaktım.
O artık uyuyor. Ve beni bu hogwarts dan alıp berbat bir yere getirdiler. Burayı biliyordum. Burası.. burası galiba suçluları cezalandırdıkları ceza eviydi. Evet suçluydum ama burayı sevmemiştim. Burada ruh emici canavarlar ve korkutucu örümcekler vardı. Korkuyordum.
Ve buna katlanmamaya karar verdim. Jungkook ve ikizim yanıma birlikte gelip sevgili olduklarını söylediler. İkiside uyuduğunda birlikte olacaklarını düşünemezdim. Ve ikizim onu sevmediğini söylemişti. Ikisinden de nefret ediyorum.
Artık yanıma gelip canımı acıtamayacaklar. Kendimi uyutmaya karar verdim. Kendim için simsiyah tıpkı jungkook un evi gibi simsiyah bir bıçak seçtim. Bununla kendimi uyutacaktım.
Canımın yandığını hissettiğim an gözlerim doldu ve junggok un hayali -ki gerçek olmadığına emindim- yanıma geldi. O ona yaptıklarımı haketmişti. Bende uyumayı haketmiştim. Ama yine de..
Yine de junggok u seviyordum.Özür dilerim jungkook. Bana yaptığın onca şeyden sonra bile. Seni uyutmamalıydım. Özür dilerim. ..
__SON__