@ 15 @

9 0 0
                                    

Yine kırıldım aşkım. Hayır seni suçkamıyorum. Ben sana bunları söyleten tanrıya kızgınım. Ama sende de hata var yani. Sonuçta senin çocuğunu taşımak için yanıp tutuşan sevgiline evlenmeyebiliriz diyosun.ama merak etme asla seni azarlamicam. Özgürsün, beni istemek zorunda değilsin. Ama biliyomusun sevgilim... Benim bu vajinaya ihtiyacım yok eğer senin çocuğunu taşımicaksa. Aklımın ucundan ne geçiyor biliyormusun sevgilim işte tam da onu anlatıcam sana bu mısralarımda:

Yanına gittim sevgilim 25 yaşındayız. Bana 10 yıl önce evleniceğimize dair söz vermiştin. Nitekim iş bulalı 3 yıl olutor. Sana sorduğumda benim hevesimi şu şekilde kursağımda bıraktın bitanem " aşkım... Seninle evlenemem! Eğer evlenirsem hayranlarım azalır ve bu bizim için hiç iyi olmaz. Ama sevgili kalalım olur mu" burukluğumu belli etmeden gülümsedim sana sevgilim içimdeki can kırıklarını belli etmemeye çalışarsk "tmm o zaman bitanem brn eve gidiyorum" koşarak uzaklaştım ordan. Aynı yerde çalıştığımuz için aynı evde kalıyorduk. Bilmeyenler için söyleyebilirim ki sen bir metal grubuna sahiptin ve kendi çapında ünlüydün de... Eve geldim gözlerimden oluk oluk sen dolu yaşlarım akıyordu.bana, herşeyime sahiptin! Gözlerim buğulu mutfağa gittim. Artık bu vajinaya ihtiyacım yoktu. En keskininden bir bıçak kaptığım gibi kestim kasıklarımı. Kasıklarımdan oluk oluk kan akıyordu. Ama bi kere bile sana kızmadım sevgilim bi kere bile senden nefret etmedim. Benim sinirlendiğim sana bu kararı aldıran tanrıydı. Belki bunu düşünerek sadece gerçeklerden kaçıyorumdur. - işte bunu düşündüğüm gece yastığım göl oldu sevgilim oluk oluk akan kanlarım gibi aktı gözyaşlarım -
Sonra sen geldin eve benden 2 saat sonra gelmiştin. Şans eseri hala nefes alıyordum ama ne zorluklarla... Bilincim kapalıydı. Mutfaktaki o beni görünce bir pişmanlık kapladı seni. bu düşünceyi aklına yerleştiren oldum olası nefret ettiğim yiğitte küfürler ediyordun. Ağlıyor beni uyandırmaya çalışıyordun lakin hiçbir işe yaramıyordu. Ambulansı çağıdın. Bi yarım saat sonra hastanedeydik. Doktor hala hamile kalabileceğimi söyledinde bi rahatladın. Ama sonra o huzurun bir yumru olup boğazına yerleşti. Doktor sana komaya girdiğimi ve bir daha uyanmama riskimin olduğunu söylemişti. Evet sevgilim hala hayattaydım... Tabi buna yaşamak denirse. Beni odaya aldılar yanıma gelip ellerimi öptün gözlerinden ip gibi inci taneleri dökülüyordu. O sırada ailelerimiz geldi. Bu on yıl içinde tanışmıştık. Ailemde onlarla tanışmıştı. Sna hesaap sordular annem köşede ağlıyordu. Babam seni parçalamamak için kendini zor tutarken ikisi birden suratına tükürdü. Ama bir süre sonra hepsi birden ne kadar pişman olduğunu anladı sevgilim. Çünkü önlerinde hıçkıra hıçkıra ağlıyordun. Yanımda refakatçi olarak senin kalman kararı aldılar. Bir hafta neredeyse hiç elimi bırakmadın. Sürekli beni ne kadar sevdiğini söyledin. Arada yüzümün üzerine göz yaşlarını serpe serpe benden af diliyordun. Ben sensizliğe dayanamayıp gözlerimi açtım bitanem. Eklerimi avuçlarım arasına alıp seni seviyorum... Senden asla nefret etmicem dedim önce afalladın gözlerimden yaşlar dökülüyordu. Seninkilerdende. Sonra bir dıııııt sesi. Ellerim yanlara düştü. Bilincim yine kapandı ama bir fark vardı kalbim... Durmuştu. Hemen doktoru ve hemşireleri çağırdın. Sesim beyninde yankılandı. Kahkahalarım gülüşüm sohpetlerimiz hepsi gözünün önünden geçiyordu. Bağırdın beni bırakma diye. İşte o zaman kalbim atmaya başladı sevgilim senin için en büyük - pardon ikinci en büyük seninle tanıştıktan sonra en büyük isteğim senle evlenmek oldu çünkü- isteğim olan ölmekten vazgeçtim. Beni yine odaya aldılar ama bir fark vardı. Bilincim açıktı. Benimle sohpet ettin benden af diledin yalvardın ama ben sadece bir boşluğa bakar gibi yüzüne bakıyordum "sen kimsin" işte o zaman dünyan yıkıldı sevgilim... geri dönüşi olmayan bir hatağ yaptığını anlamış oldun.

Üzerimdeki etkini umarım anlamışsındır sevgilim sen benim için herşeyden kıymetlisin... Geleceğimden bile!

Öylesine EdebiyatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin