Yine yeni bir sabaha gözümü açmış güneş ışıklarının yüzüme vurmasıyla güzelim uykumdan uyanmıştım.Nisan ayının son haftalarıydı ve hava ılıktı. Her zamanki gibi ilk önce ayaklarımı yataktan sarkıttım ve boş boş etrafa baktım sonrasın da yataktan istemeyerek de olsa kalktım ve dolabımın karşısına geçtim siyah okul tişörtümü çıkarttım ve yatağın üstüne attım ardından siyah kotumu da çıkarttım ardından bir bir üstüne giydim çantama bi defter bi kalem attım bunlar beni bütün gün idare ederdi zaten.Ardından çok sevdiğim okuluma gitmek için evden çıktım. 1saat sonra okuluma gelmiştim okulum bir kız meslek lisesiydi hergün çıkışına birsürü erkek gelen her çıkışta mutlaka bir kız kavgası olan iğrenç bi okuldu ama alışmıştım buna yaklaşık 4senedir bu okuldaydım. Şu zamana kadar hiç bir kavgaya karışmamıştım beni görenler genelde sessiz kişiliğime aldanıp ezmeye çalışıyorlardı ama bir şeyi bilmiyorlardı sinirlenince neler yapacağımdan haberleri yoktu. Annem ve babam uzun süre önce ayrılmışlardı annem baba evine geri dönmüş ben ise babamda kalıyordum. Gerçi baba demeye bin şait gerikirdi ayda en fazla 2 sefer yüzünü görürdüm o kadar onun dışında eve geldiği yoktu gelmesinide istemiyordum zaten. Klasik bi okul günü beni bekliyordu sevgili Huriyeciğim yine canım kızlarım diye konuşmaya başlamıştı gerisini dinlemedim daha doğrusu dinleme gereği duymamıştım konuşması bittikten sonra istiklal marşı ardından sınıflara dağılış tipik bi Pazartesi klasiği anlıyacağınız sınıfa girdiğimde herkes birşeyler konuşuyrdu okulumuza yeni bir edebiyat öğretmeni gelmiş ve anlaşılan bekarmış kız meslek liselerinde başka bi muhabbet olmaz zaten ancak erkeklerden bahsedilir. Arkadaşım Berre'nin yanına gittim ve bişey demeden yanına oturdum ilk dersi sordum ve matematik olduğunu söyledi Metin hocanın dersi zevkliydi ve gerçekten güzel ders anlatıyordu ama sabah sabah çekilmiyordu ya.Hoca derse gelmişti ben de kafayı koydum sıraya bi güzel uyudum.Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum bilmekte istemiyordum ama uykumun en tatlı yerinde omzundan dürtülerek uyandım daha doğrusu uyandırıldım arkadaşım Berre resmen kolumu oymuştu ne var dercesine ona baktığımda bana karşıya bak gibisinden bi hareket yaptı karşıya baktığımda bir adet afeti derya gördüm demek isterdim ama öyle olmadı karşım da yirmili yaşların ortaların da kumral 1.90 boylarında takım elbiseli biri vardı tüm sınıf en çokta benim yalaka olarak adlandırdığım salak sürüsü ağızlarının sularını akıtarak karşıdaki adama bakıyolardı.Berre'ye dönüp kim bu dedim yeni edebiyat hocası olduğunu söyledi adı Arifmiş.
Berre:Kanka baksana çok yakışkılı değilmiiiiiii
Gibisinden bişeyler diyordu ama nedense Arif hoca hiç ilgimi çekmemişti tamam çirkin değildi ama yakışıklıda değildi uykum baya kaçmıştı saate baktığımda 5.derste olduğumuz fark ettim baya uyumuşum. Gece çalışmak iyice yıpratmıştı beni bi uyku düzenim kalmamıştı ve sınavlarımada az kalmıştı hem ders hem okul hem iş baya zorluyordu ama babamada mecbur kalmak istemiyordum.Düşüncelerimden kurtulup hocayı dinlemeye başladım ilk haftası olduğu için tanışalım gibisinden bişeyler diyordu sırasıyla herkes kendini tanıtıyordu sıra bana geldiğinde ayağa kalkmadan
Damla yılmaz dedim hoca bana eee dercesine bakınca bu kadar der gibisinden bi tavır takındım hoca cevabımdan memnun olmadığını belli ederek
-bize biraz kendinden bahseder misin ? dedi
-Adım Damla işte hocam daha ne dememi bekliyorsunuz? Dedim
Biraz bozulur gibi oldu sonra diğer kişilere geçti sıra herkes büyük bi hevesle hangi üniversiteye gitmek istediğini nereli olduğunu ve daha bi çok gereksiz şey saçmalıyordu. Bunlar bana göre çok gereksiz konuşmalardı.Teneffüs zili çaldığında koşar adım hocayı beklemeden sınıftan çıktım. Kantine gidip 2tost aldım ve afiyetle bahçede tek başıma yedim. Kulaklıklarımı takıp pera açtım ve sonses dinlemeye başladım. Yanım da bi ağırlık hissettim Berre 'dir diye hiç aldırmadım gözlerim kapalı ayaklarım bankta bağdaş bi şekilde müzik dinlemeye devam ettim bir anda kulaklığımın biri kulağımdan çıkartıldı o an gözümü açtığımda bi an şaşırdım sonraysa aldırmadım. Yeni edebiyatçı yanımda kulaklığımı takmış müzik dinliyordu.
-Merhaba Akif hocam.dedim
Biraz güldü ardından "Arif "dedi üstüne basa basa nabayım Arifse ismi çokta umrumdaydı sanki.
-Pera . Hmm
bende çok severim perayı." Dedi.
Sadece tebessüm ettim başka ne yapabilirdim ki. Banane yani pera seviyorsa.
-Neden burada tek başınasın herkes arkadaşlarıyla eğleniyor sen burda pera dinliyorsun.
-Bende böyle vakit geçirmeyi seviyorum. Dedim ders zilinin çalmasıyla banktan kalktım ve iyi dersler diyerek cevabını beklemeden sınıfıma doğru yürüdüm.Okul bu gün çok sakindi ve nihayet son dakikalardı bu günde bitiriyordu.Öğleden sonra biraz kitap okuyup uyumuştum yine aynıydı yani. Zil çalınca Berreyle beraber sınıftan çıktık ve lavaboya doğru ilerledik.Berre benim en yakın arkadaşım sayılırdı daha doğrusu tek arkadaşım oydu ama yinede pek bir samimiyetimiz yoktu. Berre makyaj yapıyordu çıkışta Berk ile sinemaya gideceklermiş.Aslında hiç makyaja ihtiyacı yoktu bebek poposu gibi bi cildi kavisli kalın kaşları dolgun ve kırmızı dudakları vardı ve onu asıl güzel kılan şeyse ela gözleriydi uzun kirpiklerinin arasında ela gözleri çok güzel duruyordu sakın yanlış anlamayın lezbiyen falan değilim.Ama şimdi kızda güzel yani.Bense 1.73 boyunda 65kilo sıradan kahverengi göz beyaz ten ve siyaha saça sahip biriydim herkes ne kadar güzel olduğumu söylesede ben hiçbir zaman böyle hissetmiyordum.
Berre makyajını bitirince lavabodan çıktık ve hızlı bir şekilde durağa yürüdük Berk durakta kırmızı audisiyle Berre'yi bekliyordu.Berre yanağımdan öpüp Berk'in yanındaki koltuğa oturdu bende Berk'e el salladım ve iyi eğlenceler diyerek durağa oturdum ve otobüsümü beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra önümde bir mavi mercedes a180 durdu cam yavaş yavaş aşağı inmeye başladı hayretle arabaya baktığım da Arif hocayı gördüm gülümseyerek bana bakıyordu aslında sırıtarak ama neyse. Hiç lafı uzatmadan ;
-İyi akşamlar. Dedim
-İyi akşamlar Damlacığım istersen seni gideceğin yere kadar bırakabilirim.dedi.
Damlacığım mı? Nerden bu samimiyet ay neyse.
- Sağolun hocam ben kendim giderim otobüsüm de geldi zaten. diyerek yüzüne bile bakmadan otobüsüme bindim.En arka 3lü boştu koşar adım o tarafa doğru gittim ve direk oturdum. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Pera "veda busesi" çalıyordu.
Şarkıyı tekrar oynata alarak defalarca dinledim. Şarkı altıncı tekrarda falandı ineceğim durak geldi ve düğmeye basarak otobüsten indim. Evim diğer arkadaşlarım gibi okula yakın değildi ama uzakta sayılmazdı. Bursa'nın en boş semti olduğu kesindi. Ağır adımlarla siteye doğru yürüdüm Ali bostancı 7. Etap yazan site kapısından içeri girdim. Hava hala aydınlıktı saatime baktığımda 19.15i gösteriyordu.Bugün iş yoktu izinliydim haftasonu canım çıkmıştı resmen. Bursa fsm de bir kafede garsonluk yapıyordum. Ve cidden burası beni fazlasıyla yıpratıyordu. Az kalmıştı ama son 1ay. Ondan sonra sadece konu tekrarı yapıp dersime çalışacaktım. Üniversite kazanıp kendimi kurtarmam gerekiyordu. Yazın yapmış olduğum staj ve ek işler yüzünden tatilde yapamamıştım. Bu sene hepsinin acısını çıkartmak istiyordum. Düşüncelerime ara verip mutfağa doğru yöneldim kendime bir tost yapıp afiyetle yedim aslında yemek yapardım ama üşendim. Ilık bi duş bana iyi gelecek gibiydi.İç çamaşırlarımı alıp banyoya geçtim. Soğuk suyun omuzlarımdan aşağı akarak beni üşütmesi hoşuma gidiyordu. Çok vakit kaybetmeden saçımı köpükleyip duruladım ve bornozumu giydim bir havlu yardımıylada saçlarımı sardım. İç çamaşırlarımı giyip odama doğru yöneldim. Saate bakmak için telefonuma yöneldiğimde ekran ışığının yandığını gördüm 49cevapsız çağrı yazıyordu. Berre beni aramıştı bir de yabancı bir numaradan 1cevapsız çağrı vardı umursamadım ve direk olarak Berre'yi aradım. İlk çalışta telefon açıldı. Karşıdan ağlamaklı bir ses geldi.
-Damla ben çok kötüyüm nolursun yanıma gel. Diyordu.
-Güzelim sakin ol derin bi nefes al ve neler olduğunu bana anlat.dedim
-B berk beni aldatıyomuş aşağılık beni tam 1senedir aldatıyomuş.dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Şaşırmamıştım Berk'ten bunu bekliyordum zaten.
-Bak şimdi Berre ben anneni arayacağım ve bizde kalman için izin alacağım sende direk olaraka bize geliyosun.dedim.
-Geldim bile aç kapıyı. Dedi tam o sıra kapı zili çaldı.
-oha kızım ne ara geldin.dedi
-Ben şaka yapmıştım.dedi. Gülerek kapıyı açtığımda karşımda kos kocaman bir boşlukla karşılaştım tam kapıyı kapatacakken yerde bir sürü kırmızı gül buldum gülleri yerden alarak kapıyı kapattım o sırada meraklı arkadaşım Berre ;
-kim geldi heyyy Damlaaa.diyordu
-Berre sen bize gel konuşuruz. Diyerek telefonu suratına kapattım.Güllerin üzerine baktığım da bir not vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Meslek Lisesi Klasiği
ChickLitHiçbirşeyi umursamayan herşeyden sıkılmış bir kızın hikayesi..