MAYIN TARLASI

     Denizin üzerine karanlığını düşürmüş gece ,ay ihtişamlı bir giriş yapmış ama işe yaramaz. Rüzgar ılık bir esinti içinde . Halbuki soğuğa ihtiyacı var. Onu daha dinç tutucak bir soğukluğa.

Başkaları için mükemmel ama onun için sıradan bir yaz akşamı elinde birası ile sahilin en hücra köşesinde ,ayın ihtişamlığına destek çıkan karşı şehrin ışıklarını izliyordu. Siyah saçları gece kadar zifiriydi. Soğuk birasından aldığı yudum biraz daha iyi hissetmesine yarıyordu ama iyileştirmiyordu.   Dalgın surat ifadesi ile düşünceler içerisindeydi.

Adının seslenmesi ile dalgınlığından çıktı.

-sido

Ona doğru sercemce gelen iki can dostu. Bu hayatta tek sahip olduğu kişilerdi. Abi ,kardeş ,baba veya bir anne gibiydiler birbirlerine. Birbileri için yaşayan üç sersem.

- sido ,napıyon kızım burda

Kerem hızlıca arkadaşının yanına oturdu.Kerem içlerinde haylaz olandı.Başını her türlü belaya sokar ama bir şekilde sıyrılmasını bilirdi. O grubun haylazı ama en çok koruyan abisi gibiydi.

-İş var kızım,hemen demlenmişsin. bi boş durmuyon ya.

Kerem ,Sidelyanın elindeki birayı alıp kendi içmeye başladı.Aralarında ki samimiyet çok fazlaydı. Sidelyanın ailesinden kalan küçük bir ev de birlikte kalır ,birlikte her türlü işe adım atarlardı. Birbirlerini küçük yaşlarda tanımış ve birbirlerine aile olmuşlardı.

O sıra diğer arkadaşları Sadık' ta yanlarına oturmuştu.

-Yavru,bizsiz olmuyor ama .. alınıyorum bak .. Sadık'ta,Kerem gibi haylaz bir yapıya sahipti ama oturaklı bir kişiliğide vardı. Yine de Kerem kadar başını belaya sokabiliyordu. Aslında birbirlerini çok iyi tamamlıyorlardı.

Sidelya arkaya doğru kollarını yerleştirerek bütün gücünü onlara verdi ve kafasını gökyüzüne doğru kaldırdı.Sidelya içlerinde en sert olanlarıydı. yaşamın ona getirdikleri karşısında çok fazla büyümesi gerekti.

-Murat abi ile konuştunuz mu.  Dalgın ama bir o kadar da sert ifadesi ile konuştu.

Kerem birasını yudumlarken cevap vermek içinde hazırlanıyordu. Birayı içine iyice çekip kenara attıktan sonra konuşmaya başladı.

-Herhalde kızım  bizden kaçar mı? Her zaman olduğu gibi bu işten de alnımızın akı ile çıktık.

Kerem gururlu bir şekilde kendini kumların üzerine bıraktı.Sadık bağdaş yaptığı bacaklarının arasında ki kumla oynayarak konuşmayı devam ettirdi.

- Bu iş bizim son şansımız Sido. Eğer geçen  sefer gibi tongaya gelirsek biteriz. Murat abi bırak bize tekrar iş vermeyi bizi orda öldürür.

Sidelya gökyüzüne doğru dalgınlaştırdığı gözlerini kapatıp acılaşmış hissi hissetmeye başladı.

Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladı.

-Merak etmeyin bu sefer bu işi bitiricez.

Kendinden her zaman emin olan bir kızdı Sidelya. Küçüklüğünden beri bataklığın içinde büyümüştü. Alkol,sigara ve bazen uyuşturucu olması gerektiğinden fazlaca hayatının içindeydi.

Duvarları o kadar sertti ki ,bırakın yıkmayı yanına kimseyi yaklaştırmazdı.

Annesi ve babasının kötü alışkanlıkları içinde büyümüş bir kızdı. hayatın kötüce büyüttüğü evladıydı.

Bir anda bütün sahile yankılanan telefon sesi ile dikkatler Kereme verilmişti. Kerem hızlıca cebindeki telefonu çıkarıp kimin aradığına dahir ekrana baktığında yutkunmasını gizleyememişti.

-Kim arıyor. Sadık arkadaşına dikkatlice bakarak cevabını bekliyordu.

Sidelya da kafasını Kereme doğru çevirmiş cevabı duymak ister gibi bakışlar atıyordu.

-Murat abi arıyor. Kerem endişeli bir şekilde arkadaşlarına bakıyordu.

- Aç .. Sidelya hiç istifini bozmadan söylemişti. Sadık ta biraz endişeli duruyordu. Çünkü bu durum endişe gerektirecek bir şeydi.

-Sido ,Murat abi bizi aramaz biliyon kanka. Eğer özellikle o arıyorsa bi bok yemişizdir. Kerem endişesini bir kez daha belirtmişti.

-Ben bi bok yemedim ama sizi bilmem.

Sidelya arkadaşına  sinsi bir bakış atmıştı.

-Valla bizde bir şey yapmadık Sido . Yani yapmadık dimi lan. Kerem bakışlarını Sadık'a döndürerek onay bekliyordu.

-Ben bişey yapmadığıma eminim sende benimleydi kanka.

-Ulan ne salak adamlarsınız ya kendinizden haberiniz yok daha.

Sidelya arkadaşlarına kötü bakışlar atarak dişlerinin arasından konuşmuştu.

-Neyse aç artık şu telefonu daha fazla sinirlendirmeyelim adamı.

Kerem, Sidelya yı dinleyerek tedirgin bir şekilde telefonu kulağına getirdi.

- Alo Murat abi 

Kerem biraz sessiz kaldıktan sonra konuşmaya devam etti.

-Lavabodaydım abi ,anca yetişebildim.

Kerem tedikte bir ses ile karşı tarafa cevap veriyordu

-Tamam abi .Sen nasıl istersen. Tamam abi ,15 dk ya orda oluruz abi.

Kerem telefonu hızlı bir şekilde kapatarak bakışlarını arkadaşalarına çevirdi.Sadık merakını gizlemiyordu.

-Noldu lan,ne dedi.

Sidelya kendine çekmiş olduğu bacaklarının üzerinden kollarını birbirine bağlamıştı ve arkadaşına yan bir bakış atarak söyleyeceklerini bekliyordu.

-Büyük iş bu güne alınmış ve Murat abi seninle konuşmak istiyor Sido.

Sadık ve Kerem ikiside Sidelya ya endişeli bakışlar atmaktan çekinmiyordu.

Sidelya hiçbir şey yokmuş gibi çok rahattı .

-Tamam ,hadi gidelim...