Sabahın ilk ışıklarında yine her zamanki buluştukları yerde buluşmuşlar. Ama bugün çok farklıymış onlar için. Heyecandan zor adım atıyorlar, zor konuşuyorlarmış. Uzun süredir şiirleri okumak için hep aynı dağa aynı yollardan gidip geldikleri için artık kumdaki ayak izleri iyice belirginleşmiş. Kendi ayak izlerini takip ederek yine o efsanevi dağa ulaşmışlar. Sandığa doğru adımlarını atmışlar şiirlerin hepsini okuyup bitirdikleri için sandığın dibinde bir tanecik şiir defteri kalmış. Bugün bu son defteri de bir an önce okuyup bitirmekmiş heyecanla hedefleri. O yüzden sesli bir şekilde biri okuyup diğeri dinlemiş. Şiir Perisi tüm defterleri öyle düzenli dizmiş ki bu son defteri de son gün yazmış olmalı diye düşünmüşler. Ve aynen de öyleymiş, son defterin adı «Veda'ymış» ve defterin sayfaları da erimiş biraz çukurlaşmış. İlk önce anlam verememiş bizimkiler. Sonradan anlamışlar. Halbuki şiir perisi bu son şiirin her sayfasını gözyaşlarıyla yazmış. Sayfalar şiir perisinin göz damlalarıyla erimiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞDAKİ HAYKIRIŞ
Nouvelles«MADDİYATIN DAHA ÇOK ÖNEM VERİLDİĞİ BU FANİ DÜNYADA ; MANEVİYATIN DAHA DEĞERLİ OLDUĞUNU BİLİP DEVAMLILIĞINI SÜRDÜRMELİYİZ...BENİM SİHİRLİ HAZİNELERİM; TÜM MÜCEVHERLERDEN DAHA DEĞERLİ ŞİİRLERİMDİR...