UYARI : Bu kitap Deborah Harkness'ın Ruhlar Üçlemesi serisi olan, ilk kitabı Cadıların Keşfi ve ikinci kitabı Gecenin Gölgesi kitapları arasında başlamaktadır. Seri hakkında spoilerlar içermektedir.
~ All Souls Trilogy - Ruhlar Üçlemesi ~L'Ange Égaré / Kayıp Melek
01.12.2018
11 Temmuz 1987 / Lyon Vienne - Fransa
Lyon sokaklarında bir kadının endişeli adımları dışında hiçbir şey duyulmuyordu.
Gün ışıklarının şehri aydınlatmasına sayılı saatler varken, koca şehirde uyanık olanın bir kendisi olduğunu düşünüyordu. Kollarındaki kumaşların içinde kıpırtı hissedince, öyle de kalması için sallandı ve bebeği uyanmak üzere olduğu uykuya geri gönderdi.
Arada omzunun üstünden bakıyordu. Takip edildiğini biliyordu ve fazla vaktinin kalmadığını da. Onu hissediyor ama göremiyordu. Endişesi, bebeğini koruyamamasıydı. Endişesi ona veda edecek olmasıydı.
Küçük kız annesinin huzursuzluğu hissederek gözlerini araladı. Örtülerinin arasından elini çıkarttı ve uzun kızıl buklelere dolayıp çekiştirdi.
Kadının mavi gözleri ona döndüğünde korkusunu bir an önce uyandı.
"Günaydın meleğim." Fransızcasına karışan İrlanda aksanı kelimeleri daha da güzel bir hale getirmişti. "Seni bu saatte dışarı çıkarttığım için üzgünüm."
Son kez sokağı döndü ve koyu taşlarla, evlerin arasına sıkışmış yapıya hızlıca göz attı. Demir kapıyı sırtı ile açtıktan sonra etrafında döndü. Ardından merdivenlere doğru koştu. Yapacağı şey canını yaksa da başka bir çaresi olmadığını biliyordu.
Kendisi gibi kızıl saçlara sahip kızının bebek saçlarını öpüp kokusunu içine çekti. O zambak kokusu, onunla geçirdiği üç ayda dünya üzerinde aldığı en güzel kokuydu ve hep öyle kalacaktı. Küçük meleğini hep o zambak kokusu ve safir gözleri ile hatırlayacaktı.
Onu merdivenlere bırakırken göz yaşları da serbest kaldı.
"Bir gün karşılaşacağımızı biliyorum meleğim. Bunun mümkün olduğunca uzun yıllar sonra olmasını diliyorum." Gözleri yetimhanenin soğuk ve yalnızlığı yansıtan duvarlarına kaydı. "Seni buraya bırakmaktan başka bir çarem yok. Bir gün beni anlayacağın umuduna tutunuyorum."
Bebek ona bakıp gülümsedi ama bir anda gülümsemesi dağıldığında, annesi de yaklaşan şeyi hissetmişti.
Arkasına bakmamak için çabaladı. Kızı ile son anlarını böyle geçirmek istemiyordu.
"Seni seviyorum. Seni çok ama çok seviyorum." Saçını bırakmayan minik parmakları öptü ve ellerini kendi ayırdı. "Güçlü ol. Kendin ol." Onu son kez öptü, içine çeke çeke.
Vedayı sezen kız mızıldanmaya başlarken, genç kadın kundağına bir kağıt parçası sıkıştırdı ve doğruldu. Bu ona doğru gelmiyordu. Onu burada bırakmak doğru hissettirmiyordu. Ama ne yapabilirdi ki? Onun ne ailesi vardı, ne arkadaşları, ne kocası. O kimsesizdi.
O Fransa'nın kayıp ruhlarından birisiydi.
"Cliodhna Fiona Reidmagee."
Adını söylenen adamın sesi de kendisi kadar güçlüydü. Ona dönmeye korkuyordu ama kaçamayacağını biliyordu.
Bebek ağlamaya başladı.
"Vakit geldi."
Gözyaşlarını kazağının koluna sildi ve sonra kızına baktı. "Tekrar görüşeceğiz benim küçük meleğim." Sağ elinin işaret ve orta parmağını dudaklarına bastırıp bir öpücük aldı ve ardından rüzgar ile onu kızına gönderdi.
Arkasını dönüp siyahlar içindeki adama bakmadan yanından geçti ve sallanan demir kapıya ilerledi. Adamın onu takip edeceğini biliyordu.
O ve adam yetimhaneden uzaklaştı.
Küçük kızıl bebeği tek başına bıraktı.
Birkaç dakika sonra bebek bütün mahalleyi uyandıracak kadar güçlü çığlıklarla ağlamaya başladığında sonunda birileri onu buldu.
Boynunda bir yüzük ve kundağında bir kağıtla.
Aurora Sapphire de Martel – 21 Nisan 1987'de Lyon'da doğdu.
YOU ARE READING
L'Ange Égaré
FanfictionDaphne River, dünyadaki kayıp ruhlardan ve tuhaf özellikler sergileyenlerden birisiydi. Kim olduğu bulmak için, özlemeyi reddettiği şehre geri döner ve döndüğü gibi yolu hiç de ummadığı yakışıklı ve bir o kadar gizemli birisiyle kesişir. Marcus Whit...