Karışık bir aile yapısı içinde doğdum. Zor şartlarda büyüdüm, değişik bir ailem var. En azından benim için değişik yani diğer ailelere göre farklı. Ben mutlu olduğum zamanlarımı nadiren hatırlarım yani anlıyacağınız mutlu olmadım ki mutlu anılarımı hatırlıyım. Keşke size lüks bir evde oturduğumu söyleyebilsem. Ama nerde tam tersi yıkık dökük bir evimiz vardı. Babamın annesinden kalma bir ev kaç yıl olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Neden babaannem değil de babamın annesi dediğimi hiç düşünen oldu mu aceba, bence olmamıştır. Aynı şey değil mi diyen bile vardır. Ama benim için o sadece babamın annesi yani benim için bir şey ifade etmiyor. Nedeni şu ki bana çok haksızlık etti. Ama oysaki bende onun torunuydum. Onun diğer torunları gibiydim. Hatta büyük torunu ben oluyorum. Neden beni ayırt etti? Ben ne şuç işlemiştim ki tanrı beni bunlarla sınıyordu. Hiç anlamıyorum. Gecen sene mezuniyet törenime oda gelmişti aslında iyi ki gelmişti onun sevmediği kişi yani sözde torunu olan benim mezuniyetimi görmesi güzel olur. Ama o hiç bir güzelliğin farkında bile olmaz. Olsun ben onun yaptığı şeylere karşılık olarak saygısızlık yapmak istemiyorum. Ben bunu kendime yakıştırmam. Çok güzel olmuştum annemin bana hediye olarak aldığı beyaz elbiseyi giymiştim. Altına da hafif topuklu bir ayakkabı giymiş.Okul bahçesinin köşesinde durmuş müdürü dinlerken birden kendi ismimin söylendiğini duydum. Okulumuzun birincisi Öykü Su Günay buraya gelir misin kızım, ben şok olmuştum. Ben okul birincisi olacağımı düşünmemiştim, düşünecek vaktim olmamıştı belki de. Çok mutluyum bunu duyduğum için emeğimim karşılığını fazlasıyla almıştım. Ben iç sesimle boğuşurken bir anda" Öykü Öykü" diye bağırış seslerinin gelmesiydi irkildim ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece bulunduğum yerde donmuş vaziyette beklerken bir anda bana sıkıca sarılıp " Bunu başaraçağını biliyordum Öykü" dediğinde bende karşılık verdim. "İnanamıyorum şu an rüya değil demi Anne?" dediğimde "Hayır canım gerçek" istemsizce gözlerim dolmuştu. "Herkes seni bekliyor" dediği esnada arkamı dönüp herkese baktım. Ve o anda gözüme Babamın Annesi yani kendisi benim Babaannem oluyordu sanırım ama ben hiç bir zaman öyle kabul etmedim etmeyeceğim de düşünmüyorum. Bakışlarımı ondan aldıktan sonra Okul Müdürünün yanına doğru yürüdüm. "Tebrikler öykücüm, umarım yüzün daima böyle mutluluk saçar." o kadar mutlu olmuştum ki bunları duymak beni mutlu etmişti. "Teşekkür ederim hocam. " Tebessüm ederek"söylemek istediğin bir şey varmı Öykücüm" ben 1 dakika duraksadıktan sonra "söylemek isterim." O kadar heyecanlıydım ki kalbim yerinden cıkacakmış gibi hissettim. "İnanınki çok heyecanlıyım ne diyeceğimi bilmiyorum ama size şunu söylemek istiyorum. Siz kendinize güvendikten sonra kimin ne söylediği umurunuzda olmasın siz siz olun bildiğiniz yolda ilerleyin. Hayallerinizin kimsenin yıkmasına izin vermeyin. Sizin başaracağınızı düşünmeyenlere kendinizi ispatlayın ama ilk önce kendiniz için cabalayın.Söyleyeceklerim bu kadar" Herkes beni alkışlıyordu. Annem'in gözleri dolmuş bana koçaman içimi ferahlatacak derecede tebessüm etti. Bende koşar adımlarla ona doğru ilerleyip boynuna sarılıp yanağına bir buse kondurdum. "Konuşman çok güzeldi minik kuşum" "Teşekkür ederim annecim hepsi senin sayende" "Ben bişey yapmadım canım hepsi senin eserin." Babamın bize doğru yürüdüğünü gördüm. İsteksizce ona gülmek gelmişti içimden onu az da olsa seviyordum ama bana güvenmemesi zoruma gidiyordu. Bir baba kızına nasıl güvenmez ki bence babamın benim yanımda olup sonuna kadar bana güvenip destek olması gerekir." Tebrik ederim seni kızım bunu başaracağını biliyordum." ben bu konuşma sırasında şok olmuştum. "İnan ki baba sana inanmak isterdim. Ama inanacağımı sağlıyacak bir sebep yok başardıktan sonra başardığıma inanmak garip geliyor." babam bir kaç dakika duraksadıktan sonra " inan ki kızım ben sana inanıyorum hep de inanacağım." babamın bunları söylemesi beni sinirlendirmeye başlamıştı. Bu sözler hiç de inandırıcı gelmiyordu." Ondan mı hep yanımda durdun bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordun. Sen hiç bir zaman bunları yapmadın ben senle ilk defa bu kadar uzun konuştuğumu hatırlıyorum. Bu dediklerim onu üzmüş gibi görünüyordu ama ben onun üzüldüğünü düşünmüyorum." Ben bu yaşıma kadar sevgi görmedim kızım sevgi kelimesinin ne ifade ettiğini İnan ki bilmiyorum."bunu demesi beni daha da sinirlendirmişti. Biz iki kardeştik bir tane de abim vardı. Ve benim babamın iki lafından biri abimdi. Ben konuyu uzatmak istemiyordum." Peki dediğin gibi olsun baba" babam boynuma sarıldı ben de istemsizce karşılık verdim. Ama ben onun hiçbir sözüne inanmak istemiyorum. Çünkü doğru gelmiyor ama ona yalan söylüyorsun diyemem ki ben bu tarz davranışlardan nefret ediyorum. O benim babamdı ne kadar babam olduğunu kabullenmesem de ama nedense içimde ona karşı biraz da olsa bi sevgi var. Hep birlikte eve gittik. Ben duş almak için banyoya doğru ilerledim. O sırada annem sofrayı hazırlıyordu. Ben banyodan cıktığım esnada burnuma çok güzel yemek kokuları geliyordu. Baya acıkmış olmalıydım. Hemen giyinip anneme yardım ettim. "Kızım neden babaannen ile konuşmadın." Annem çok saf ve merhametlidir kendi iyiliğininden çok başkalarının iyiliğini düşünür. Bu konuda ona çekmiş olmalıyım çünkü bende böyleyim. Kimsenin üzülmesine dayanamam. "Annecim benimle bu zamana kadar konuşma gereği duymadıki ben onunla konuşayım." Annemin surat ifadesi düşmüştü. " Ama kızım o senden yaşca büyük." Evet bu konuda haklıydı belki ama bana yaptıkları yani ayırt etmesi çok saçma geliyordu bana "Anneçim bu konuda senle tartışmak istemiyorum. Sofra hazır yemek yemeye ne dersin." Babam işe gitmiş olmalıydı. Gece vardiyesine çıkmıştı büyük ihtimalle Babamın annesi de torunu hastalandığı için apar topar eve dönmek zorunda kaldı. Bu duruma sevinmiştim. Ama sadece onun eve dönmesine torununun hasta olmasına üzülmüştüm. Umarım en kısa sürede iyileşir. Kapının çaldığını duymuştum. "Ben açarım anne" "Tamam meleğim" kapıyı açtığımda karşımda hayatımda en değer verdiğim kişilerden biri olan arkadaşım duruyordu. Çok mutlu olmuştum. Aynı okulda okumuyorduk. Dernekte tanışmıştık ve onu çok sevmiştim. O dernekten sonra çok iyi arkadaş olduk. Ve sık sık buluşmaya başlamıştık.