Her Son Bir Başlangıç

5 0 0
                                    

Beklemek dünyanın en zor işidir bence. Bir şey yapamadan öylece beklemek... İşte ben seni özlerken böyleydim sevgilim. Acı içinde, çaresiz ve yalnız. Belki de dönemeyeceğini biliyordum lakin kalbim laftan anlamıyordu.

Hele o an...seni o arabanın altında gördüğüm an vücudumun her yerini dayanılmaz bir acı sarmıştı. O acı...o acı hala geçmedi biliyor musun sevgilim.

Benim çektiğim acı seninkinin yanında bir hiçtir belki bilemiyorum. Ama buna dayanabileceğini biliyorum sevgilim. Ne olursa olsun seninle birlikte geleceğim. Birlikte yürüyeceğiz bu yolu. Fakat yine de sen uyan olur mu? Daha güzel günlere uyanalım birlikte, daha güzel bir hayat inşaa edelim seninle.

~6 Yıl önce~

Parmaklarımın arasından kayıp giderken hayallerim sadece durup izlemek geliyordu elimden. Hiç bir şey eskisi gibi değildi. Ne ben aynıydım ne de beni ben yapan düşüncelerim. Hayallerim ve onlara olan umutlarım artık yoktu. Sanki her şey bir anda yok olmuştu. Ama yaşıyordum yine de. Hayattaydım ve..ve.. 've'si falan yok. Sadece hayattaydım. Yaşama tutunmak için bir nedenim yoktu. Ben de yaşamımı sonlandırmaya karar verdim. Nasıl olsa bu kimseyi etkilemeyecekti. Yalnızlığım ve ben intihar edersek her şey daha iyi olacak gibi görünüyordu. Ama öyle olmadı. Ölmek için beş kat yüksekliğin yeterli olacağını düşünmüştüm. Değilmiş. Tanrı beni kendi canımı alma düşüncemden dolayı cezalandırılmıştı. Ya da beş katlı bir binanın çatısından atlayarak bunu ben yapmıştım. Herneyse işte... Neredeyse bütün kemiklerim kırılmıştı. En azından ben öyle hissediyordum.

Uyandığımda yatağımın başında kara gözlü, kara saçlı ve yakışıklı denebilecek nitelikte bir adam duruyordu. Uyandığımı görünce aniden kafasını çevirdi. Sonra bana geri döndü. Kafasının arkasını kaşıyordu. Bulunduğu durumdan dolayı utandığı belliydi.

-Seni izlemiyordum.
+Biliyorum.
-Nasıl yani?
+Beni izlemen için bir neden yok çünkü.
-Farklı bir yaklaşım. Ama yanlış.
+Neden yanlış olsun. Şu anda her yerimin kırık olması dışında dikkatini çekecek hiç bir özelliğim yok.
-Yine söylüyorum yanlış! Seni izlemiyordum. Sadece senin gibi güzel bir kızın nasıl bu hale geldiğini merak ediyordum.

İşaret parmağıyla bileğimi gösterdi. O anda sol elimin yatağın yan tarafına kelepçeli olduğunu farkettim. Sanırım kendime zarar vermeye çalışmamam için böyle bir şey yapmışlardı. Ayrıca kafamı kaldırdığımda düşündüğüm kadar çok yerimin kırılmadığını gördüm. Anladığım kadarıyla sağ tarafıma düşmüştüm. Çünkü sağ bacağım ve sağ kolum alçı içindeydi.

+Uzun hikaye...
-Pek sanmıyorum. Uzun hikayelerin sonu bu kadar basit olmuyor genelde.
+Basit? Bu alçılar sana basit mi görünüyor?
-Kırıkların geçici şeyler. İki, üç ay içerisinde iyileşirler merak etme.
+Şimdi de doktor oldun yani?
-Öyleyim zaten.
+Hiç sanmıyorum. Üzerinde önlük bile yok.
-Sence doktor olup olmadığımı bilmiyor muyum? Bugün izinliydim. Markete gidiyordum. Sonra yolun karşısından kalabalığın toplandığını gördüm. Oraya gittiğimde sen yerde hareketsiz yatıyordun. Çok şanslısın, ilk yardım yapmasaydım ya da alt kattaki bakkalın yeni takılan tentesine düşmeseydin ölebilirdin.

Yüzündeki yarım gülümsemeyle söylediği bu cümle nasıl hayatta kaldığımı açıklıyordu. Ama ben bundan memnun değildim tabi ki. Çünkü ölmek isteyen birini hayata döndürmek iyi bir şey olmamalıydı. İstemeden de olsa kendimi bağırırken buldum.

+Ne?! Sen ne dediğinin farkında mısın? Bütün çabamı çöpe attın. Kim sana beni kurtarman gerektiğini söyledi. Kim dedi sana o kız yaşamak istiyor diye?!
-Yapmaya çalıştığın şey çok saçmaydı. Her şeyi, yaşamını, bu kadar çabuk bitiremezsin Ama merak etme yakın zamanda yaptığım şeyin değerini çok iyi anlayacaksın ve bana teşekkür edeceksin.

Belki de haklıydı. Belki de değildi bilemiyorum. Tek bildiğim şey planımın bir tente ve de bir doktor tarafından altüst edildiği idi. Ama vazgeçmeyecektim çünkü vazgeçersem neler olacağını biliyordum. Yine bu iğrenç dünyanın barındırdığı milyonlarca iğrenç insanın arasında yalnız yaşamaktan başka bir şey yapamayacaktım. Tek engel bileğimdeki kelepçeydi. Bir kurtulabilsem, bir atabilsem şu bileğimi koparırcasına acıtan kelepçeyi yine salıverecektim içimdeki güvercini göğe. Özgürlüğe...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Her Son Bir BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin