Stiftspitze

10 0 0
                                    

Gözlerim yere takılı ilerlerken sırama geldiğimi anladım ve cam kenarına geçip çantamdan kağıt çıkardım.

Okula erken gelmeyi,kimse yokken güneşin neredeyse daha yeni doğuşuna karşı Joohyun'u hayal etmeyi severdim.

Kasım aylarının son günleriydi,yavaş yavaş daha karamsar oluyordu hava.Soğuktan hafifçe ellerim titrerken kalemimi tutmaya başladım.

Önüme gelen koyu kahverengi saçlarımı geriye attım dışarıyı izlemeye başladım.

''Bütün günahların için yanmaya hazırım en azından bana günahlarını veremez misin? Kim günahkar olmak ister ki?'' 

Saçmaladığımı düşündüm kullanmam gereken kelimeler değildi bunlar istiyordum onun kadar sanatsal olsun kelimelerim kağıdı buruşturup sınıfta kimse yokken sinirli bir şekilde çöpe salladım.

Fakat kağıdın yere düşme sesi gelmeyince gerçekten çöpü mü tutturdum diye baktığımda buruşmuş kağıt ellerinde olan Bae Joohyun'u gördüm.

Bırakın parmaklarının karşısında elmas bile değersiz olurken,o çöpü tutmasını istemiyordum.Aniden kalktım ve koşarak elindeki kağıdı aldım.

''Okumamıştım.''

''Günahlarının alınmasını ister miydin Bae Joohyun?''

''İsterdim kim istemez ki fakat nereden çıktı bu soru şimdi Seulgi-ah?''

''Hiç yeni yazacağım deneme için sormuştumda.''

''Anlamıyorum bu konularda nasıl bu kadar başarılısın?Çok güzel şiirler yazıyorsun ve yarışmalarda sürekli birinci oluyorsun bence bu okulda harcanıyorsun.''

''Bana bir getirisi yok.''

Kağıdı çöpe atıp sırama geri döndüm.Joohyun'da kendi sırasına oturup kitap okumaya başladı.

Çantamdan bir gün Joohyun'a belk veririm diye yazdığım klasik mektuplardan birini çıkardım ve tekrardan okumaya başladım.

''Toz parçası olmamak öyle güzel hissettiriyor ki.Biliyorum uzaklarda bir yerlerde olsan ne kadar zor olabileceğini,saçlarının kokusunu bir kez bile koklamamış olabileceğim düşüncesi,saç tellerinden birinin defterime düşüp cennetten bir parçaya sahip olamama hissini yaşamamak çok güzel.Ama bu aşk denilen duygu her neyse güzelim şöyle ki senden aldığım kalem uçları gibi senin narin parmaklarında,tertemiz,sağlam dururken benim parmaklarımda kırılır,parmaklarımı kirletirler.Ama meleğim aynı zamanda nefrete aşık olmak gibidir.Uçları kırmama rağmen,seni terslememe rağmen sorgusuz bana uçları yeniden karşılıksız vermen gibidir.Oysaki keşke bilseydin uçları kendi parmaklarımla bilerek kırdığımı bana dönüp yüzünü bir kez daha görmek için sayısız uç kırabilirdim.''

Liebesbriefe oder HassWhere stories live. Discover now